Esas No: 2018/4552
Karar No: 2022/2736
Karar Tarihi: 08.03.2022
Danıştay 6. Daire 2018/4552 Esas 2022/2736 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/4552 E. , 2022/2736 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/4552
Karar No : 2022/2736
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ...Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
2- ...Belediye Başkanlığı-...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Zeytinburnu ilçesi, ...Mahallesi, ...ada ...parsel sayılı taşınmazın konut alanından dini tesis alanına dönüştürülmesine yönelik 28.09.2015 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile 13.05.2016 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; dosya kapsamı ve taşınmaz mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu 28.09.2015 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile 13.05.2016 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin ...ada ...parsel sayılı taşınmaz yönünden kamu menfaati ve şahsın göreceği zarar dengesi birlikte gözetildiğinde planlama esasları, şehircilik ilkeleri ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İdari Dava Dairesince verilen kararda; dava konusu taşınmaz komşuluğunda bir cami alanı bulunduğu, bu caminin konut alanları arasında sıkıştığı, dava konusu taşınmaz yönünden bakıldığında caminin görünümünün çok kısıtlanmış olması nedeniyle çevresiyle düzenlenerek sosyal donatı olarak kabul edilen caminin ön plana çıkarılmasının amaçlandığı, alanın çevresinde geçmişten gelen yoğun yapılaşma olduğu ve bunun beraberinde büyük bir nüfus yoğunluğu getirdiği ancak bu nüfusa hizmet edecek yeterli sosyal donatı (cami vb.) bulunmadığı, plan paftası üzerinden taşınmazın çevresine bakıldığında yönetmeliğe ve şehircilik ilkelerine uygun mesafede başkaca bir cami alanına rastlanılmadığı, yerleşik meskun alan içinde bulunan ve konut alanları içinde sıkışan caminin çevresiyle birlikte bir bütünlük arzetmesi amacıyla alanının genişletilmesine yönelik dava konusu plan değişikliklerinin, planlama ve şehircilik ilkelerine uygun olarak kamu yararı doğrultusunda yapıldığı ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu imar planı değişikliklerinde herhangi bir kamu yararı bulunmadığı, imar planı değişikliklerinin teknik ve nesnel gerekçelere dayanmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Zeytinburnu Belediye Başkanlığı tarafından; savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacının hissedarı olduğu İstanbul ili, Zeytinburnu ilçesi, ...Mahallesi, ...ada ...parsel sayılı taşınmazın 23.03.2007 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli Zeytinburnu Nazım İmar Planı kapsamında 600 ki/ha. yoğunluklu konut yerleşme alanında 06.12.2007 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı kapsamında konut alanında kalmaktayken dini tesis alanına alınmasına yönelik 28.09.2015 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ve 13.05.2016 tasdik tarihli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesinde nazım imar planı, "Varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan" olarak, uygulama imar planı; "tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan" olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.
Anılan ölçütlere göre hazırlanan imar planları, zamanla planlanan alandaki koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilir. Yapılan plan değişikliklerinin amaç yönünden yargısal denetimi bu değişikliği zorunlu kılan nedenlerin irdelenmesi yoluyla yapılır. Bu irdelemeden sonra, planlanan alanın özel niteliklerinin yanısıra plan bütünlüğü gözönünde bulundurularak planlanan yörenin tümünün çevre, ulaşım, trafik gibi ilişkileri kapsamlı bir biçimde ele alınarak, plan değişikliğinde kamu yararına uyarlık bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmektedir.
İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunda, taşınmaza getirilen fonksiyon ile 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında meskun alanlar lejandında görüldüğünden her hangi bir uyumsuzluk bulunmadığı, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 12. maddesinin 3. fıkrasında yerleşik ve hareketli nüfusa sahip olan yerlerde camilerin hizmet alanlarının 150 metre yapılabileceği ifade edildiği, dava konusu alanda da mevcut caminin 150 metre kuzeyinde 1/1000 ölçekli imar planında yaklaşık 1.400 m2 büyüklüğünde dinin tesis alanı bırakılmış olduğu, mevcut caminin büyüklüğü ve etki alanının şehircilik ilke ve planlama esaslarına uygun olduğu, dava konusu alanda ihtiyaca yönelik olarak imar değişikliğinin yapılmasında zorunluluk bulunmadığı, dosya içindeki belgelerde mevcut caminin deprem riski taşıdığına ilişkin bir belge bulunmadığı, mevcut cami alanın imar değişikliği ile büyütülmesi durumunda mevcut fiili durum dikkate alındığında çok ciddi bir kamulaştırma maliyeti ortaya çıkaracağı, bu şekilde bir kamulaştırmanın burada yaşayanlar açısından ciddi mağduriyet ortaya çıkaracağı, aynı zamanda da kamu kaynaklarının doğru biçimde kullanılması amacını taşımayacağı, mevcut cami alanının imar değişikli ile büyütülmesi için bir zorunluluk gerektirmediği yönünde tespit ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile dini tesis alanının genişletilmiş olduğu görülmektedir. Davaya konu 13.05.2016 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine yönelik belediye meclis kararında plan değişikliğinin gerekçesinin "muhtelif mahallelerde dini tesis alanlarında şehircilik norm ve ilkelerine ulaşmak olduğu ve davaya konu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin plan açıklama raporlarında "deprem riski de göz önünde bulundurularak kamuya hizmet eden yapıların afete dayanıklı hale getirilmesinin" de amaçlandığı belirtilmiş ise de, öncelikle dava konusu dini tesis alanının genişletilmesine yönelik ilgili kuruluş tarafından yapılan bir tespit veya bu doğrultuda bir talebin bulunup bulunmadığı hususunun netleştirilmesi, şayet bu yönde bir tespit veya talep yoksa dahi planlama sahasının meskun alan niteliği göz önünde bulundurularak dini tesis alanın genişletilmesinde ihtiyaç veya hizmet gereği kaynaklı herhangi bir bilimsel, nesnel ve teknik gerekçe veya zorunluluğu ortaya koyan somut tespitlere ilişkin bilgi ve belgelerin davalı idareden istenmesi suretiyle alınacak cevaba göre karar verilmesi gerekeceği açıktır.
Öte yandan, mahkeme kararında hükme esas alınan bilirkişi raporunda yer verilen tespitlerin genel ve soyut nitelikte olması ve dini tesis alanının genişletilmesine yönelik ihtiyaç veya hizmet gereği kaynaklı zorunluluğu ortaya koyan somut değerlendirmeler içermemesi nedeniyle Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince yukarıda yer verilen hususlar hakkında araştırma ve inceleme yapılmasından sonra gerekirse yeniden mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, eksik incelemeye dayalı olarak dava konusu işlemlerin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulüne, anılan kararın kaldırılarak davanın reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile anılan kararın kaldırılarak yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 08/03/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.