12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1053 Karar No: 2020/1779 Karar Tarihi: 19.02.2020
Görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/1053 Esas 2020/1779 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2019/1053 E. , 2020/1779 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal Hükümler : 1- Sanık ... hakkında CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince ayrı ayrı beraat 2- Sanık ... hakkında CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat
Görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanıklar... ve ...nın beraatlerine ilişkin hükümler, katılan ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, katılan ...’a yokluğunda verilen 16.03.2016 tarihli kararın tebliği için adı geçen katılanın 16.12.2015 tarihli duruşmada beyanı alınırken bildirdiği en son adresi esas alınarak bila tebliğ iade edilen tebligat bulunmadığı halde duruşmada bildirilen aynı adres esas alınıp, doğrudan “Mernis Adresi” ibareleri ile çıkarılan ve merci tarafından Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümleri kapsamında şerh düşülmeyen tebligatın, dağıtıcı tarafından, kendiliğinden, Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı katılan ...’a gerekçeli kararın başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekli de belirtilmek suretiyle yöntemine uygun olarak tebliğ edilip, tebellüğ belgesi ile verilmesi halinde temyiz dilekçesinin eklenmesi ve bu konuda ek tebliğname düzenlendikten sonra iadesinin temini için mahalline gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.