6. Ceza Dairesi 2017/2747 E. , 2017/3238 K.
"İçtihat Metni"
Sanık ... hakkında, Bursa 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 27/12/2007 gün, 2007/367 Esas ve 2007/1288 Karar sayılı hükmü ile, hırsızlık suçundan, TCK"nın 142/1-b, 62/1, 53, 51. maddeleri uyarınca sonuç olarak 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmiş, cezanın TCK"nın 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine, 2 yıl denetim süresi belirlenmesine ve 3 ay müddetle bir rehber görevlendirilmesinin teminin istenmesine karar verilmiştir.
Sanığın yokluğunda verilen ve başvurulacak yasa yolu, süresi ve şeklini de içermeyen hüküm, sanığın başka bir suçtan ceza infaz kurumunda bulunduğu, 22/01/2008 tarihinde ev adresine Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre tebliğ edilerek, temyiz edilmeden kesinleştirilmiştir.
Rehber görevlendirilmesine ilişkin ilamın infazı için ev adresinde annesinin imzasına 27/03/2008 tarihinde yapılan tebligata rağmen sanığın müracaat etmediği gerekçesiyle yapılan başvuru üzerine, mahkemesince duruşma açalarak verilen 14/10/2008 tarihli ek karar ile sanığın rehberlik hizmetine uymadığından bahisle cezanın aynen infazına, tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmiştir.
Cezanın infazına dair 14/10/2008 tarihli ek kararın 30/10/2008 tarihinde tebliği üzerine sanığın yasal süresinde verdiği 03/11/2008 tarihli dilekçesinde, özetle; denetimli serbetlik bürosundan gönderilen celbi annesinin aldığını, fakat annesinin okuma yazma bilmediği için kendisine iletmediğini, kendisinin de maddi durumu iyi olmadığından dolayı Antalya"da çalıştığını, askere gideceğini, bu nedenlerle Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"ne gidemediğini, denetimli serbestliğe tabi tutularak erteleme hakkının geri verilmesini istediğini, bu haktan faydalanamazsa cezasının temyize gönderilmesini talep etmesi üzerine, dosyası Yargıtay"a gönderilmiştir.
Yüksek Yargıtay 6. Ceza Dairesi 30/05/2011 gün, 2009/4930 Esas ve 2011/7480 Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında verilen 14.10.2008 tarih, 2007/367 Esas ve 2007/1288 sayılı “1 yıl 8 ay hapis cezasının aynen infazına, tamamen infaz kurumunda çektirilmesine” dair ek kararın 5275 sayılı CGTİK’nun 101/3. maddesi gereğince itiraz kanun yoluna tabi olup, temyiz kabiliyeti bulunmadığından, sanık ...’un bu konudaki temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi
yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE, 5271 sayılı CMK.nın 264/1. maddesi uyarınca sanık yönünden yasa yolu ile merciinde yanılma, haklarını ortadan kaldırmayacağından, aynı maddenin 2. fıkrasına göre itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına "İADESİNE"" karar vermiştir.
Dosyanın gönderildiği tiraz mercii olan, Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 13/07/2011 tarih ve 2011/836 değişik iş sayılı kararı ile de itiraz talebinin reddine karar verilmiştir.
Hükmün infazı sırasında sanık, 18/01/2017 tarihli dilkeçesi ile cezasını temyiz etmediğini ve yüzüne okunmadığını, kendisine herhangi bir karar gelmediğini, bu nedenlerle cezanın infazının durdurulmasını istediğini belirten dilekçe ve 18/01/2017 tarihli bir başka dilekçe ile de Yargıtay Ceza Dairesine sunulmak üzere incelenme talepli dilekçe sunması üzerine, sanığa yapılan gerekçeli karar tebliğinin usulsüz olması nedeniyle, verdiği 18/01/2017 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek, Başsavcığımızca 06/02/2017 gün ve 2017/6900 sayılı tebliğname düzenlenerek dosya Yüksek Yargıtay 17. Ceza Dairesi"ne gönderilmiştir.
Yüksek Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 16/05/2017 gün, 2017/821 Esas ve 2017/5954 Karar sayılı ilam ile; sanığın 03.11.2008 tarihinde verdiği dilekçesinin esas itibarıyla 27.12.2007 tarih ve 2007/367 Esas, 2007/1288 Karar sayılı Bursa 3. Asliye Ceza Mahkemesi kararına karşı eski hale getirme ve temyiz talebi mahiyetinde kabul edilerek incelenmesi gerekmesine rağmen Yargıtay 6. Ceza Dairesince anılan hükmün sanığa usulüne uygun olarak tebliğ edildiğine ilişkin kabulünün dosya içeriği ile uyumlu olmadığının anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 6. Ceza Dairesi"nin 30.05.2011 tarihli kararı aleyhine itiraz yasa yoluna başvurulup başvurulamayacağının takdiri yönünden değerlendirilmek üzere dosyanın incelenmeden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE karar verilmiştir.
İade nedeninin yerinde olduğu ve düşünüldüğünden, Yüksek Yargıtay 6. Ceza Dairesi"nin 30/05/2011 gün ve 2009/4930 Esas, 2011/7480 Karar sayılı ilamına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 29.09.2017 gün ve KD-2017/6900 sayılı yazıları ile itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
5271 sayılı CMK"nın 6352 sayılı Yasanın 99. maddesi ile değişik 308. maddesi gereğince yapılan incelemede;
1-) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İTİRAZININ KABULÜNE,
Sanığın yokluğunda verilen ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 40/2, 5271 sayılı CMK.nun 34/2, 40/2, 231/2 ve 232/6. maddelerine göre; mahkeme kararlarında ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını, sürelerini ve yöntemini içermeyen Bursa 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 27/12/2007 gün, 2007/367 Esas ve 2007/1288 Karar sayılı gerekçeli kararın Tebligat Kanunu 21. maddesi uyarınca mahalle muhtarına tebliğ edildiği 22.01.2008 günü UYAP sisteminden edinilen bilgilere göre sanığın başka suçtan Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olarak bulunduğu anlaşıldığından, 7201 sayılı Tebligat Kanunun 19. maddesindeki cezaevi müdür veya memuru aracılığı ile tebliğ edilmesi kuralına aykırı davranılması nedeniyle anılan tebliğin usulsüz olduğu anlaşılmakla, kararının sanığa yöntemine uygun olarak tebliğ edilmeden kesinleştirildiği, usulüne uygun kesinleşmeyen bir kararın infazına başlanamayacağı, hal böyle olunca, devam eden işlerin öğrenme olarak kabulü olanaklı olmadığından sanığın 03.11.2008 tarihli dilekçesinin esas itibarıyla, Bursa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.12.2007 tarih ve 2007/367 Esas, 2007/1288 Karar sayılı ilamına karşı eski hale getirme ve temyiz talebi mahiyetinde kabul edilerek, esastan incelenmesi yerine, istemin cezanın aynen infazına ilişkin 14/10/2008 tarihli ek karara yönelik olduğu kabul edilerek reddine ilişkin Dairemizin 30.05.2011 gün 2009/4930 esas ve 2011/7480 karar sayılı ilamın kaldırılmasına, karar verilerek yapılan incelemede;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- UYAP sisteminden yapılan sorgulamada hüküm tarihinde başka suçtan Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olduğunun anlaşılan sanığın karar oturumunda hazır bulundurulmayarak yokluğunda hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK"nın 196. maddesine aykırı davranılması, böylece savunma hakkının kısıtlanması,
2- Oluş, dosya kapsamı, sanığın soruşturma aşamasındaki ifadesi, 25.04.2007 tarihli olay yeri görgü tespit tutanağına göre, suçun gece sayılan saat 02.00"de işlenmesi nedeniyle sanık hakkında TCK"nın 143. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- 25.04.2007 tarihli muhafaza altına alma tutanağına göre, kolluk kuvvetleri sanık ..."e yakaladıklarında elindeki oto teybini nereden aldığını sormaları üzerine, sanığın Erikli Mahallesinde gri renkli megan marka otunun cam filitlerini sökmek suretiyle çaldıklarını belirttirdiği, araçtan çaldıkları diğer malzemelerin ise sakladıkları yeri göstermesi sonucu mağdura iade edildiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında zararın soruşturma aşamasında giderilmiş olması nedeniyle, 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c bendinde belirtilen hak yoksunluğunun, sadece kendi alt soyu açısından uygulanamayacağının gözetilmemesi ve 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 10.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.