Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3030
Karar No: 2020/1538

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/3030 Esas 2020/1538 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2018/3030 E.  ,  2020/1538 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin maliki olduğu ... ili, ... ilçesi, Akıncıabidin mahallesi, 86 ada, 5 parselde (yeni 1145 ada, 2 parsel) kayıtlı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle 2005 yılında kesinleşen mahkeme kararıyla tapu kaydının kısmen iptal edildiğini, müvekkilinin uğradığı zarardan TMK’nın 1007. maddesi uyarınca Hazinenin sorumlu olduğunu belirterek; şimdilik 30.000,00-TL. maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalı Hazineden tahsilini talep etmiş; 08/08/2014 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesiyle tazminat isteğini 37.500,00-TL"ye yükseltmek, yasal faizinin ise kesinleşme tarihinden başlatılmasını talep etmek suretiyle davasını ıslah etmiştir.
    Mahkemece bozma ilamı öncesinde verilen; 09.09.2014 tarih, 2013/363 E. - 2014/277 K. sayılı gerekçeli kararda; davanın kabulü ile, talep edilen 37.500,00-TL. tazminatın 30.000,00-TL"sinin dava tarihi olan 21/11/2013 tarihinden işleyecek yasal faiziyle, 7.500,00-TL"sinin ise ıslah tarihi olan 08/08/2014 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı Hazine vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 31/10/2016 tarih, 2015/4054 E. - 2016/ 9740 K. nolu ilamında; "..Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; tapu kaydının iptali ile davacı tarafın malvarlığında oluşan gerçek zarara ilişkin tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihi zararın meydana geldiği tapu iptal kararının kesinleştiği 07/01/2005 tarihi olup, bu tarihe göre taşınmazın değeri, değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle tazminat miktarının belirlenmesi gerekir. Ancak mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporundaki somut emsalin satış tarihi, değerlendirme tarihinden sonraki satış olduğundan, bedel tespitinde emsal olarak yararlanılması mümkün olmadığı gibi, emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmadan taşınmaza bedel belirlenmiştir. O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, taraflara dava konusu taşınmaza mümkünse aynı beldeden ve değerlendirme tarihi olan 07/01/2005 tarihinden önceki yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınmalı, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmeli, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulmalı, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, imar planının ölçeği ve onaylama tarihi ile dava konusu taşınmazın emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas metrekare değeri ilgili belediye başkanlığından ayrı ayrı sorularak ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılıp dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle
    yapılacak karşılaştırma sonucu taşınmazın değeri belirlenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.
    Bozmaya uyan mahkemece yapılan yargılamada hazırlanan bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmaza 55.500,00-TL. değer biçilmesi nedeniyle davacı vekilince bakiye 18.000,00-TL. yönünden 14.09.2017 tarihinde ek dava açılarak asıl dava ile birleştirilmiş, davalı Hazine vekilince ek dava yönünden zamanaşımı def"inde de bulunulmaması üzerine yapılan yargılama neticesinde; açılan davanın kabulüne, 37.500,00-TL"nin 07/01/2005 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/330 E. sayılı birleşen davasının kabulüne, 18.000,00-TL.nin 21/11/2013 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
    Tazminat isteğine dayanak 86 ada, 5 parsel sayılı taşınmaz “3 katlı ahşap bina” niteliğiyle ve 103,90 m² yüzölçümüyle davacı ... adına tapuda kayıtlı iken, Mudanya Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/09/2003 gün ve 2001/198 E. – 2003/918 K. sayılı kararı ile 86 ada 5 sayılı parselin krokide (A) ile gösterilen 37,50 m² sinin kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptaline karar verilmiş ve bu karar Yargıtay denetiminden geçerek 07/01/2005 tarihinde kesinleşmiştir.
    Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamına göre;
    1- Dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planı kapsamında olması sebebiyle arsa niteliğinde olduğu, değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplama yapılması suretiyle gerçek değerinin belirleneceği kuşkusuzdur. Ancak; dosyadaki 23.07.2014 tarihli ilk raporda, tapu iptal ve tescil davasının kesinleşme tarihi olan 07.01.2005 tarihinden sonra 2009 yılında yapılan taşınmaz satışları emsal alınarak 07.01.2005 değerlendirme tarihinde taşınmazın m2 değerinin 1000,00-TL. olarak tespit edilmesinden sonra, bozma sonrasında hazırlanan ve hükme esas alınan 08.08.2017 tarihli raporda ise 07.01.2005 tarihinden önce 2000 yılında yapılan taşınmaz satışları emsal olarak alınarak değerlendirme tarihi olan 07.01.2005 tarihinde taşınmazın m2 değerinin 1480,00-TL olarak tespit edilmiş olması, yani eski tarihli emsal satışlarının yeni tarihli emsal satışlarına göre daha yüksek bedelli olması çelişki yarattığından, raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    2- Davacı vekilince; asıl dava dilekçesinde 30.000,00-TL. ye dava tarihinden itibaren faiz talep edilmesinden sonra, ıslah dilekçesinde tazminat isteği 37.500,00-TL"ye yükseltilip yasal faizinin ise kesinleşme tarihinden başlatılması talep edilmek suretiyle davanın tamamen ıslahı sonrasında mahkemece verilen ilk kararda, "talep edilen 37.500,00-TL. tazminatın 30.000,00-TL"sinin dava tarihi olan 21/11/2013 tarihinden işleyecek yasal faiziyle, 7.500,00 TL.sinin ise ıslah tarihi olan 08/08/2014 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine" hükmedilmesi ve hükme karşı sadece davalı Hazine vekilince temyiz yoluna gidilmesi üzerine, faizin başlangıç tarihleri yönünden davalı Hazine lehine usuli kazanılmış hak doğmuş olup mahkemece kazanılmış bu hakkın gözetilmesi gerekirken bozma sonrasında mahkemece "37.500,00-TL"nin 07/01/2005 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine" dair hüküm kurularak faizin başlangıç tarihinin davalı Hazine aleyhine olacak şekilde daha eski tarihe çekilmesi usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın eksik ve yetersiz inceleme ile yukarıda yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 03/06/2020 günü oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi