3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6078 Karar No: 2019/14533 Karar Tarihi: 04.07.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/6078 Esas 2019/14533 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 2019/6078 E. ve 2019/14533 K. sayılı kararında, mahkemenin yargılama sırasında sanığın hazır bulundurulması veya SEGBİS sistemi aracılığıyla savunmasının alınması gerektiği konusunda gereken önlemin alınmadığını belirtmiştir. Ayrıca, olayın gerçekleşme şekli konusunda tarafların farklı beyanları bulunmasına rağmen, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının belirlenmeye çalışılmaması veya belirlenememesi halinde haksız tahrik hükümlerinin uygulanması konusunda yanlış karar verildiği ifade edilmiştir. Son olarak, kararda yer alan kanun maddeleri 5237 sayılı TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/1-a-son, 29, 53 ve 5271 sayılı CMK'nin 196/2, 226 maddeleridir.
3. Ceza Dairesi 2019/6078 E. , 2019/14533 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-a-son maddeleri gereğince alt sınırı beş yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren yaralama suçundan yargılanan sanığın duruşmada hazır bulundurulması, bunun mümkün olmaması durumunda ise SEGBİS sistemi aracılığıyla savunmasının alınması gerektiği gözetilmeden; yakalama kararına istinaden yakalandığı yer mahkemesi aracılığıyla aldırılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 196/2. maddesine muhalefet edilmesi, 2) Tarafların aşamalardaki beyanları ve alınan doktor raporlarına göre sanık ile katılanın karşılıklı birbirlerini yaralamaları şeklinde gerçekleşen ve tarafsız görgü tanığı bulunmayan olayda, tarafların olayın başlangıcına ilişkin anlatımlarında farklılık bulunması ve sanığın aksi ispatlanamayan savunması karşısında, katılanın olay yerinde olduğunu beyan ettiği..."ın tanık sıfatıyla dinlenmesinden sonra ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmeye çalışılması, bu hususun tespit edilememesi halinde Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih 2002/4-238 Esas ve 2002/367 sayılı kararı gereğince şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari (1/4) oranda uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 3) Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 tarih ve 2015/1167 Esas - 2017/247 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK’nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine muhalefet edilmesi, 4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.07.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.