Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/9444
Karar No: 2022/802
Karar Tarihi: 20.01.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/9444 Esas 2022/802 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/9444 E.  ,  2022/802 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... 1. İş Mahkemesi

    Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Müvekkiline 2012/19361, 2012/19363, 2012/25136, 2013/57046 ve 2013/57047 sayılı takip dosyalarından, 2009/5 ile 2010/8. dönemlerine ait resen tahakkuk ettirilen prim borçlarının tahsili için ödeme emri gönderildiğini, ancak müvekkiline ait şahsi bir işyeri bulunmadığı gibi ortağı olduğu şirketlerin mevcut prim borçlarının tamamının da yapılandırma yapılarak ödendiğini, müvekkilinin bahse konu prim borçlarının tahakkuk etmesinden ve kesinleşmesinden haberdar olmadığını, 6183 Sayılı Yasaya göre ödeme emri düzenlenebilmesi için borcun kesinleşmesi gerektiğini, davalı kurumun alacağın kesinleşmesine beklemeden ödeme emri düzenlemesinin yasaya aykırı olduğunu, ayrıca mükerrer ödeme emri düzenlendiğini belirterek söz konusu ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    II- CEVAP
    Davalı savunması; kurumca davacı adına resen tescili yapılan işyerlerinin değişik dönemlmerine ilişkin prim, işsizlik sigortası primi, damga vergisi ve idari para cezaları ile ilgili olarak 6183 sayılı Yasa gereği icra takipleri yapıldığını, kurum işlemlerinin yasaya uygun olduğunu beyanla davacı hakkında %10 oranda haksız çıkma tazminatına hükmedilerek davanın reddini talep etmiştir.
    III- MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece; ''davanın kısmen kabulü ile, davacı adına çıkarılan 2012/19261 takip sayılı ödeme emrinin iptaline, davacı adına çıkarılan 2012/19363 takip sayılı ödeme emrinin, davacı adına çıkarılan 2012/25136 takip sayılı ödeme emrinin, davacı adına çıkarılan 2013/57046 takip sayılı ödeme emrinin, davacı adına çıkarılan 2013/57047 takip sayılı ödeme emirlerinin iptali taleplerinin reddine, bu konuda söz konusu dosyalara konu kurum alacağı aslının % 10 zamlı tahsili gerektiğinin tespitine'' şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
    B- BAM KARARI
    Özetle; ilk derece mahkemesi tarafından verilen hükmün usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı temyiz sebepleri: Davacı vekilinin dava dilekçesini tekrar ettiğini belirterek mahkeme kararının incelenerek bozulması istemiştir.
    Davalı temyiz sebepleri: davacının davasını ispatlayamadığını, davanın reddi gerekirken davanın kabulünün hatalı olduğunu, mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, davalının değişik dönemlere ilişkin ödenmeyen prim, işsizlik, damga vergisi ve idari para cezası borçları ile ilgili 6183 sayılı Yasa gereğince sıralı icra takipleri yapıldığını, Mahkemece hatalı bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporunda müvekkil kurumun yapmış olduğu işlemlerin zamanaşımı açısından hiçbir şekilde değerlendirmeye almadan davacı beyanları doğrultusunda hüküm kurduğunu, Yerel Mahkemece 2012/19261 sayılı takibin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğunu, Müvekkil kurumca değişik tarihlerde gönderilen ödeme emirlerinin idari para cezalarına, ödenmeyen prim borçlarına ve gecikme zamlarına ilişkin düzenlendiğini, müvekkil kurumca yapılan işlemlerin yasal hükümlere uygun olduğunu, davacı iddialarının ve diğer beyanlarının yasal dayanağının bulunmadığını, Yasal Mevzuat çerçevesinde işlem yapan Kurumun dava açılmasına sebep olmadığından dava sonucunda yargılama gideri ve vekalet ücreti ödemekle yükümlü tutulmasının hatalı olduğunu, Yerel mahkemenin eksik inceleme sonucu hüküm kurduğunu, davacı tarafın davasını, sunmuş olduğu deliller, dinlenen tanıklar ve dosyaya sunulu belgeler nazara alındığı takdirde ispatlayamadığını belirterek mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davalı Kurum tarafından 12.05.2011 tarih ve İNC:1 sayılı denetmen raporuna istinaden, sigortasız işçi çalıştırması nedeniyle davacı adına resen tescil edilen ... sicil sayılı ve ... sicil sayılı işyerleri ile ilişkin olarak 2009-2010 dönemlerine ait prim ve idari para cezaları ile ilgili olarak 6183 sayılı Yasa gereği icra takipleri yapıldığı, 2012/19361, 2012/19363, 2012/25136, 2013/57046 ve 2013/57047 sayılı takip dosyalarından ödeme emri gönderildiği, 2012/19361, 2012/19363 ve 2012/25136 sayılı takip dosyalarından düzenlenip gönderilen ödeme emirleri ... sicil sayılı işyeri ile ..., 2013/57047 sayılı takip dosyalarından düzenlenip gönderilen ödeme emirleri ise ... sicil sayılı işyeri ile ilişkin prim ve idari para cezaları, 2012/19361 sayılı takip dosyasından düzenlenen ödeme emri davacı adına resen tescil edilen ... sicil sayılı işyerinin ödenmeyen 2009/5. ila 2010/8. aylarına ait prim ve gecikme zammı borcuna ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
    01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 102. maddesi, idari para cezalarının ilgiliye tebliğ ile tahakkuk edeceğini, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün İçinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplanna yatınlacağını veya aynı süre içinde Kuruma İtiraz edilebileceğini, itirazın takibi durduracağını, Kurumca itirazı reddedilenlerin karann kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesini başvurabileceğini, bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idari para cezasının kesinleşeceğini öngörmüştür.
    2012/19363 sayılı ve 2012/25136 sayılı takip dosyalarından düzenlenen ödeme emirleri davacı adına resen tescil edilen ... sicil sayılı işyerinin ödenmeyen 2009/5. ila 2010/8. ayları idari para cezası ve gecikme zammı borucuna ait olup, davacı tarafından bu dosyalardan düzenlenen ödeme emirlerine konu idari para cezalarına idari aşamada itiraz edildiği, davalı kurum tarafından itirazın reddine karar verildiği, davacı tarafından ... 1.İdare Mahkemesinin 2012/236 E. sayılı dosyasında açılan davanın Mahkemece idari para cezasının uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek reddine karar verildiği, temyiz incelemesi için Danıştay denetiminde iken davadan feragat edildiği, 2013/57046 ve 2013/57047 sayılı takip dosyalarından düzenlenen ödeme emirleri davacı adına resen tescil edilen ... sicil sayılı işyerine ilişikn idari para cezası ve gecikme zammı borçlarına ilişkin olup, davacı tarafından bu dosyalardan gönderilen ödeme emirlerine konu idari para cezalarının iptali için idari aşamada ... 3. İdare Mahkemesinin 2011/1716 Esas sayılı dosyası ile dava açılmış, Mahkemce idari para cezasının uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Bölge İdare Mahkemesi tarafından onandığı anlaşılmaktadır.
    5510 sayılı Kanun 86. maddesinde, “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca re’sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir. İşveren, bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine karar vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin prim borcuna ilişkin hükümleri uygulanacağının” aynı kanunun 88. maddesinde “Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanacağı” belirtilmiş, olmakla birlikte ödenmeyen primlerin kesinleşmeden kurum tarafından icraya konulamayacağı yönünde aksine bir düzenleme mevcut olmadığı anlaşılmaktadır.
    Davacı tarafından 2012/19363, 2012/25136, 2013/57046 ve 2013/57047 sayılı sayılı takip dosyalarından düzenlenen ödeme emirlerine konu idari para cezalarına karşı açtığı davalar red ile sonuçlanıp kesinleştiğinden mahkemece verilen red kararları isabetlidir. Ancak, 2012/19261 sayılı takip dosyasından davacıya gönderilen ödeme emrinin 5510 sayılı Yasanın 86. maddesinde öngörülen prosedüre uygun olarak kesinleşmediği gerekçesiyle iptaline karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
    O halde, taraf vekilerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi