16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5756 Karar No: 2019/413 Karar Tarihi: 24.01.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5756 Esas 2019/413 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/5756 E. ve 2019/413 K. numaralı kararda, suçlu olarak belirlenen kişinin silahlı terör örgütüne üye olması gerekçesiyle cezalandırılmasına karar verildiği belirtiliyor. Bu kararla birlikte TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53/1-2-3, 58/9. ve 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddedildiği ifade ediliyor. Ancak, kararda CMK'nın 303/1-c maddesi uyarınca hükmün tekerrür uygulamasına dair kısmından “delaletiyle TCK’nin 58/6. maddesi” ibaresinin çıkarılması gerektiği belirtilerek hükmün bu nedenle bozulduğu ve yeniden yargılamayı gerektirmeyeceği vurgulanıyor.
16. Ceza Dairesi 2018/5756 E. , 2019/413 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri delaletiyle 58/6, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle; Sanık hakkında tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanık ve müdafiinin duruşma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün tekerrür uygulamasına dair kısmından “delaletiyle TCK’nin 58/6. maddesi” ibaresinin çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.