22. Hukuk Dairesi 2016/16059 E. , 2019/16352 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 02.02.2007- 29.04.2014 tarihli arasında döner ustabaşı olarak çalıştığını, haftada 6 gün bir gün 07:30-21:00 saatleri arasında ertesi gün 07:30-16:30 saatleri arasında dönüşümlü olarak çalıştığını, ara dinlenme verilmediğini, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, bu çalışmalarından dolayı ücretlerinin ödenmediğini, öğle yemeğinin işverence karşılandığını, müvekkilinin, ücretinin geç ödenmesi, fazla çalışmaların karşılığı ile yasal haklarının ödenmemesi, sigortasının gerçek maaşı üzerinden yapılmaması sebebiyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshetttiğini ileri sürerek ödenmeyen kıdem tazminatı ile bir kısım ücret alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili, alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinde belirtmiş olduğu fesih sebepleriyle bağlı olduğunu, işyerinde günde 7,5 saat hafta da 45 saati geçmeyecek şekilde çalıştığını, iş yoğunluğunda fazla çalışma yapıldığında ise o ayın bordrosunda fazla çalışma süreleri yansıtılarak ödendiğini, davacının haksız iddiaları sebebi ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalılar vekili tarafından temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanık beyanları esas alınarak davacının bir gün 07:30-16:30 ikinci gün 07:30-21:30 arası çalıştığı haftalık 15 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek yapılan hesaplama mahkemece hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, davacı tanıklarından birinin husumetli olduğu davalı aleyhine dava açtığı ve somut davada çıkacak sonuçtan menfaat elde edeceği tartışmasız olduğundan başka delillerle desteklenmeden tek başına husumetli tanık anlatımına itibar edilmesi mümkün değildir. Husumetli olmayan diğer davacı tanığın ise davacıdan 1.5 yıl kadar önce işten ayrıldığı anlaşılmaktadır. Öte yandan aynı işyerinde çalışan dava dışı işçi tarafından davalı işveren aleyhine ... Batı 1. İş Mahkemesinin 2014/455 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen davada davacının tanık olarak dinlendiği sırada işyerindeki çalışma düzenine ilişkin olarak ” Fazla mesai ücreti ödenmiyordu, bayram ve resmi tatil ücretleri ödenmiyordu. Son bir yıl haftanın altı günü çalışılıyordu. 09:00-16:30 arasındaydı bir gün böyle çalışıylorduk ertesi gün ise 09:00-20:00 arasında çalışılıyordu hafta bu şekilde devam ediyordu. Ramazan ayında 16:30 dan sonra 22:00 ye kadar çalışılıyordu. Başlama saati ise aynıydı. Bir günde izin kullanılıyordu. Daha önceki yıllarda ise 09:00-16:30 arasında ertesi gün ise 09:00-21:00 arasında altı gün çalışıyorduk. üç gün bir çalışma süresinde üç gün ise bir çalışma süresinde çalışıyorduk.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Emsal dosyada 01.05.2013 öncesi haftanın 3 günü 09:00-16:30 arası mesai, 3 günü de 09:00-21:00 arası çalışmaya göre haftalık 7,5 saat; 01.05.2013 tarihinden sonra ise haftanın 3 günü 09:00-16:30 arası mesai, 3 günü de 09:00-21:00 arası çalışmaya göre ara dinlenmeler düşüldükten sonra haftalık 4,5 saat fazla çalışma yaptığının kabulü ile yapılan hesaplama ve mahkeme kabul kararı Dairemizce onanmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenler ile davacının çalıştığı işyeri, yaptığı işin niteliği, işin gerektirdiği çalışma düzeni, emsal dosyada davacının tanık olarak verdiği ifade, hep birlikte değerlendirildiğinde emsal dosya da yapılan hesaplamaya göre fazla çalışmanın 01.05.2013 öncesi haftalık 7.5 saat ve 01.05.2013 sonrası 4.5 saat üzerinden kabulü dosya içeriğine daha uygun düşmektedir. Bilirkişi raporu ile hesaplanması, uygun bir indirim ile mahkemece değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.