Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/9173 Esas 2015/12395 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/9173
Karar No: 2015/12395
Karar Tarihi: 11.06.2015

Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/9173 Esas 2015/12395 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, TCDD Halkalı Lojistik Müdürlüğünde sayman olarak görev yapmaktadır. Sanığın suçu, gümrük işlemi sonrası çıkış yapacak araçların plakalarının evraka uygunluğunu kontrol etme karşılığında iş sahiplerinden para almasıdır. Bu eylemleri, 5237 sayılı TCK'nın 257/3, 43/1 maddelerinde düzenlenen \"zincirleme olarak görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçunu\" oluşturur. Hükümden önce yürürlüğe giren 6086 sayılı kanunla, TCK'nın 257. maddenin 1. ve 2. fıkralarındaki ceza miktarı indirilse de, sanığın eylemine uyan 3. fıkrada, aynı kanunla yapılan değişiklik sonucu öngörülen yaptırımın aleyhe sonuç doğuracak şekilde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezasını gerektirdiği belirtilmiştir. Hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA karar verilmiştir.
5. Ceza Dairesi         2013/9173 E.  ,  2015/12395 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 4 - 2011/213033
    MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 31/12/2010
    NUMARASI : 2008/420 Esas, 2010/1856 Karar
    SUÇ : Görevi kötüye kullanma

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    TCDD Halkalı Lojistik Müdürlüğünde sayman olarak görev yapan sanığın, gümrük işlemi sonrası çıkış yapacak araçların plakalarının evraka uygunluğunu kontrol etme karşılığında iş sahiplerinden para alması şeklinde mahkemece de sübutu kabul edilen eylemlerinin, suç tarihi itibariyle 5237 sayılı TCK"nın 257/3, 43/1. maddelerinde düzenlenen "zincirleme olarak görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçunu” oluşturduğu, hükümden önce 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanunla, TCK"nın 257. maddenin 1. ve 2. fıkralarındaki ceza miktarı indirilmesine rağmen bu fıkraya atıfta bulunan ve sanığın eylemine uyan 3. fıkrada, aynı Kanunla yapılan değişiklik sonucu öngörülen yaptırımın aleyhe sonuç doğuracak şekilde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezasını gerektirdiği, yine hükümden sonra 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 105/5-b maddesi ile de 5237 sayılı TCK"nın 257/3. madde ve fıkra hükmünün yürürlükten kaldırılmış olduğu ve bu suretle aynı Kanunun 87. maddesiyle değiştirilen TCK"nın 252/2. maddesinde düzenlenen suça dönüştüğü, bu durumun aleyhe sonuç doğurduğu, en lehe olan yasal düzenlemenin 6086 sayılı Yasayla yapılan değişiklikten önceki haliyle 5237 sayılı TCK"nın 257/3. maddesi olduğu anlaşılmakla, bu madde gereğince sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken aynı Kanunun 257. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında uygulama imkanı olan objektif cezalandırma şartlarından birinin gerçekleşmemesi şeklindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.