6. Ceza Dairesi 2015/7850 E. , 2017/3233 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, kişi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar ... ve ... savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; sanık ... ve savunmanı duruşma gününden usulen haberdar edildikleri halde duruşmaya gelmedikleri ve bir mazerette bildirmedikleri anlaşılmakla adı geçen sanık yönünden duruşmasız yapılan inceleme sonunda başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık ... ve savunmanının süresinden sonra yaptığı, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı Yasanın 318. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanıklar hakkında Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
I- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında, katılanlar ... ve ..."ya yönelik kişi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a)Sanık ... hakkında, tekerrüre esas alınan Adapazarı 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 09/06/2005 gün ve 2005/268 Esas, 2005/516 Karar sayılı adli para cezasına ilişkin erteli hükümlülüğünün 765 sayılı TCK.nın 95/2. maddesi gereğince hüküm tarihinden itibaren 5 yıl geçmekle esasen vaki olmamış sayıldığından, adli sicilden çıkarılma koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, tekerrüre esas alınamayacağının düşünülmemesi,
b)TC. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanıklar için baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunmanın ücretlerinin sanıklardan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretinin sanıklardan alınmasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ....., ..., ..., ..., ... ve ... savunmanları ile sanıklar ..., ..., ... ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasından sanık ... ile ilgili tekerrüre ilişkin kısım ile tüm sanıklar yönünden yargılama gideri ile ilgili kısmından zorunlu savunman ücretinin çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında katılan ..."na yönelik yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Mağdur ..."ndan zorla alınan çeklerin, 20/10/2011 tarihli duruşmada sanıklardan ... müdafii tarafından iade edilip adli emanete
alındığının anlaşılması karşısında, mağdur ..."na açıkça kısmi iadeye rızası olup olmadığı sorulup, sonucuna göre, TCK.nın 168. maddesinin uygulama olanağının değerlendirilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik soruşturma ile yetinilip yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar , ..., ..., ..., ... ve ... savunmanları ile sanıklar ..., ..., ... ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 09.10.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.