Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/7841
Karar No: 2022/1401
Karar Tarihi: 08.03.2022

Danıştay 4. Daire 2018/7841 Esas 2022/1401 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/7841 E.  ,  2022/1401 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/7841
    Karar No : 2022/1401

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat-… Mühendislik İnşaat İş Ortaklığı

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı iş ortaklığının, Toplu Konut İdaresi'ne yapmış olduğu yıllara sari inşaat işiyle ilgili hakediş ödemelerinden kesinti yoluyla tahsil edilen kurumlar vergisinin iade edilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile tahsil edilen tutarın yasal faizi ile birlikte iade edilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:.., K:… sayılı kararda; … İdaresi'ne yapılan yıllara sari inşaat işiyle ilgili hak edişlerden kesilen 178.872,51 TL'nin nakden iadesinin talep edilmesi üzerine davacı iş ortaklığı hakkında vergi inceleme raporu düzenlendiği, söz konusu raporda, iş ortaklığının 2009,2010,2011 hesap dönemi defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediği, bu nedenle defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılamadığı gerekçesi ile talep edilen tutarın iadesinin gerçekleştirilmediği, diğer taraftan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi üzerine yapılan tarhiyat ve kesilen cezalara karşı açılan davalarda, defter ve belgelerin ibrazına ilişkin yazının davacı iş ortaklığına usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden bahisle tarhiyatların kaldırılması kararı verildiği, işbu dava konusu nakden iade talebinin de davalı idarece, vergi inceleme raporunda yer alan davacı tarafından defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediği, vergi incelemesi yapılamadığından iadenin mümkün olmadığı yönündeki değerlendirme dikkate alınarak iade talebinin reddedildiği, ancak mahkeme kararları ile defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmesine ilişkin yazının iş ortaklığına usulüne uygun tebliğ edilmediği sonucuna varıldığından, davacı tarafından defter ve belgelerin ibraz edilmediğinden bahsedilemeyeceği, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 253. maddesinde yer alan "Bu Kanuna göre defter tutmak mecburiyetinde olanlar, tuttukları defterlerle üçüncü kısımda yazılı vesikaları, ilgili bulundukları yılı takibeden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecburdurlar" hükmü uyarınca da karar tarihi itibariyle beş yıllık süre dolduğundan davacının defter ve belgeleri saklama yükümlülüğünün sona erdiği, bu aşamada defter ve belgelerin davacıdan istenilerek Mahkemece incelettirilmesi yoluna da gidilemediği, bu durumda, defter ve belge isteme yazısının davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği hususunun Mahkeme kararıyla kabul edilmiş olması karşısında, vergi dairesinde mevcut dosyalar ve GİBYBS üzerinden elde edilen veriler doğrultusunda iade talebinin yerine getirilmesi gerekirken, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; hukuka aykırı olduğu kabul edilen dava konusu tutarın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yasal mevzuatlara istinaden yapılan işlemlerin yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    İNCELEME VE GEREKÇE :
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. Maddesinin birinci fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu; ikinci fıkrasında, bu sürelerin idari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı, vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda, tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın, tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin, tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği tarihi izleyen günden başlayacağı hükmüne yer verilmiştir.
    Doktrinde ve yerleşik yargı kararlarında idari işlemler; idari makam ve mercilerin idare işlevleriyle ilgili olarak kamu hukuku alanında tesis ettikleri tek taraflı, doğrudan uygulanabilir nitelikteki hukuki tasarrufları olarak tanımlanmaktadır. Anılan Kanunun 10. maddesi kapsamında yapılan başvuruların reddine ilişkin işlemler de idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülebilir nitelikte işlemler olup, bu işleme karşı da yasal dava açma süresi içinde vergi mahkemesinde dava açılabilmesi mümkündür.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10. maddesinde; ilgililerin, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabileceği, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, ilgililerin altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay'a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabileceği, altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgilinin bu cevabı, istemin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebileceği, bu takdirde dava açma süresinin işlemeyeceği, ancak, bekleme süresinin başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemeyeceği, dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabileceği öngörülmüştür.
    Mezkur Yasa'nın ilgili hükümlerine göre; yapılan başvuruya altmış gün içerisinde idarece verilen cevabın kesin olması veya başvurunun anılan süre içerisinde cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedilmesi hallerinde, davanın cevabın tebliğini veya cevap verilmemek suretiyle geçen altmış günü izleyen günden itibaren açıklanan 7. maddede, davanın açılabileceği idari yargı yerine göre belirlenen dava açma süresi içinde açılması gerektiğinden, bu süre geçirildikten sonra yapılan ikinci başvuru üzerine, idarece verilen cevap veya cevap verilmemek suretiyle tesis edilen işlem dolayısıyla ikinci bir dava hakkının doğması olanaklı değildir.
    Dosyanın incelenmesinden; davacı iş ortaklığı tarafından TOKİ'den ihale ile yapımı üstlenilen, Adana İli, Sarıçam İlçesi … Mevkiinde yapılacak olan 97 adet tarım köy konutu, ticaret merkezi, beş derslik ilköğretim okulu, sağlık ocağı, … altyapı ve çevre düzenlemesi inşaat işi kapsamında, 11/12/2012 tarihli dilekçe ile kesinti yoluyla ödenen verginin nakden iadesinin talep edildiği, 2011 hesap dönemine ait işlemlerin iade yönünden incelenmesinin istendiği, düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporunda, iş ortaklığından defter v.e belgelerin ibrazının 29/09/2014 tarihli yazı ile istenildiği, ancak 2009,2010,2011 defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediğinden bahisle re'sen yapılan tarhiyat ve kesilen cezalara karşı ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, …,… sayılı dosyaları ile açılan davalarda defter ve belgelerin ibrazına ilişkin yazının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gerekçesi ile davaların kabulüne karar verildiği, bunun üzerine aynı yıllara sari inşaat işi kapsamında yapılan vergi kesintisinin iade edilmesi talebinin yerine getirilmesi istemiyle 26/10/2016 tarihinde tekrar başvuru yapıldığı ve bu başvurunun 07/11/2016 tarihli işlemle reddi üzerine de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlıkta, davacı iş ortaklığı tarafından, yıllara sari inşaat işi kapsamında yapılan vergi kesintisinin iadesi istemi ile yaptığı 11/12/2012 tarihli başvurusunun zımnen reddi üzerine, bu işlemin iptali talepli olarak, 2577 sayılı Kanunun 7. maddesinde belirtilen süre içinde dava açılması gerekirken; bu süre geçirilerek 26/10/2016 tarihinde yaptığı ikinci başvurusunun da aynı kapsamda olduğu değerlendirildiğinde, idareye tekraren yapılan ikinci başvurunun dava açma süresine herhangi bir etkisi olmadığı ve idarece 07/11/2016 tarihli yazı ile tesis edilen ret işleminin dava açma süresini canlandırmadığı da göz önünde bulundurulduğunda, temyiz konusu kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 08/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.



    (X) KARŞI OY :
    Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi