22. Hukuk Dairesi 2012/21989 E. , 2013/7733 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, hafta tatili, ulusal bayram genel tatili, yıllık izin ve fazla mesai ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 16.07.1999-15.11.2005 tarihleri arasında davalı işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız olarak sonlandırıldığını belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai alacağı, hafta tatili alacağı, ulusal bayram ve genel tatil alacağı ve yıllık izin alacağının davalıdan tahsili talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının çalıştığı süre boyunca tüm ücretlerinin bordroda gösterildiğini ve ödendiğini, bordroların ihtirazi kayıt konmaksızın imzalandığını, davacının iş sözleşmesinin feshedilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık konusu davacının fazla mesai yapıp yapmadığı noktasındadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp delillanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle delillanamaması durumunda şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir.
Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile delillaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Davacı vekili dava dilekçesinde davacının çalışma saatlerine ilişkin beyanda bulunmamıştır. Davacı şahitlerinden davacı vekilinin beyanını kabul etmediği bir şahit hariç davacının günde oniki saat çalıştığını belirtmişlerdir. Dosyadaki farklı bilirkişilere ait raporlarda da davacının fazla mesai süreleri farklı olarak tespit edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı şahit beyanlarına göre davacının haftanın yedi günü çalıştığını, hafta tatili normal çalışma süresi düşerek yaptığı hesaplama sonucu davacının haftalık onyedibuçuk saat fazla mesai yaptığını belirlemiştir. Dosyada davacının çalıştığı dönemlere ilişkin puantaj kayıtları bulunmaktadır. Bu puantaj kayıtlarında davalı işyerinde üç vardiya ile çalışıldığına dair çalışma saatleri gösterilmiştir. Ayrıca yine puantaj kayıtlarına göre davacının hafta tatillerini kullandığı haftaların bulunduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca öncelikle davacının çalışma süresine ilişkin davacı şahitları ile davalı şahit beyanları arasındaki çelişkinin giderilmesi, puantaj kayıtlarındaki çalışma saatlerine göre davalı işyerinde kaç vardiyalı çalışıldığının kuşkuya yer vermiyecek şekilde belirlenmesi ve bu duruma göre yeniden değerlendirme yapılması gerekmektedir. Ayrıca hafta tatillerinde puantaj cetvellerine göre çalışılmayan haftaların dikkate alınması, bu haftalara ilişkin fazla mesai süresinin hesaplamasının ayrıca yapılması gerekmektedir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda sunulan kayıtlara göre davacının ücret bordrolarında tahakkuk eden ayların dışlanacağını belirtmesine rağmen 2003 yılında sadece bir ay fazla mesainin tahakkuk etmediğinin kabulüne göre 2003 yılı için tüm yıl üzerinden fazla mesai hesaplaması yapılması hatalıdır.
Mahkemece tüm alacak kalemleri için fesih tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. Davacının davalı işyerini fesih tarihinde temerrüde düşürdüğüne dair dosyada belge ve bilgi bulunmamaktadır. Bu sebeple kıdem tazminatı alacağı dışındaki alacaklar için davacının ıslah dilekçesinde faiz talebinde bulunmadığı gözetilerek dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 15.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.