Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/160 Esas 2019/744 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/160
Karar No: 2019/744
Karar Tarihi: 07.02.2019

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/160 Esas 2019/744 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık daha önce uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûm olmuş ve bu karar temyiz edilerek bozulmuştur. Ancak karara itiraz edilmiş ve sonuçta Yargıtay Ceza Genel Kurulu, itirazın kabul edilmesine karar vererek mahkeme kararının hüküm fıkrasında kanun yolunun başvuru şekli, süresi ve başlangıcının yanıltıcı biçimde belirtildiği ve diğer sanığın tebliğ edilmediği için gerekçeli kararın diğer sanık için usulüne uygun olarak tebliğ edilip tekrar incelenmesi gerektiğine karar vermiştir.
Kanun maddeleri olarak Anayasanın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri belirtilmiştir. Anayasanın 40/2 maddesi, herkesin hukuk önünde eşit olduğunu ve kanun karşısında saygınlığına halel getirilemeyeceğini hükme bağlarken; CMK’nın 34/2 maddesi, kararların açıklanması sırasında hükümlerin gerekçelerinin de belirtilmesini öngörmektedir. 231/2 ve 232/6. maddeleri ise, kararların verilme şekli, kanun yolları ve süreleri hakkında bilgi vermektedir.
10. Ceza Dairesi         2019/160 E.  ,  2019/744 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    Sanık hakkında Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.06.2013 tarihli ve 2013/177- 2013/261 sayılı kararı ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet kararı verildiği, bu kararın sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 26.01.2016 tarihli ve 2014/4495 - 2016/232 sayılı kararı ile bozulduğu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 07.03.2016 tarihli ve 2013/264690 sayılı yazı ile Dairemizin bozma kararına itiraz edildiği, Dairemizin 25.04.2016 tarihli ve 2016/1264 - 2016/1335 sayılı kararı ile itiraz yerinde görülmeyerek dosya Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.12.2018 tarihli ve 2016/10-940 - 2018/617 sayılı kararı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne karar verilip Dairemizin 26.01.2016 tarihli ve 2014/4495 - 2016/232 sayılı bozma kararının kaldırılarak hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesi üzerine gereği düşünüldü:
    Anayasanın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, hüküm fıkrasında, başvurulacak kanun yolunun, merciinin, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerekmekte olup; diğer sanık ...’un yüzüne karşı verilen 07/06/2013 tarihli kararda kanun yoluna başvuru süresinin “tefhimden itibaren" yerine, yanıltıcı biçimde “tefhim ve tebliğinden itibaren” başlayacağının belirtildiği ve kararın tebliğ de edilmediğinin anlaşılması karşısında, gerekçeli kararın diğer sanık ...’a usulüne uygun olarak tebliğ edilip temyiz dilekçesi vermesi halinde dilekçenin de bu dosya içerisine konulmak suretiyle, eksikliğin giderilmesinden sonra tekrar gönderilmek üzere dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 07/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.