14. Ceza Dairesi Esas No: 2015/845 Karar No: 2018/2187 Karar Tarihi: 26.03.2018
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/845 Esas 2018/2187 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada suça sürüklenen çocuk, çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûm edildi. Ancak suça sürüklenen çocuğun, mağdureye cinsel istismar eylemine yönelik hareketlerini sonuna kadar götürebilme imkânı bulunduğu halde, mağdurenin izin vermemesi dışında ciddi bir engel neden olmaksızın eylemine kendiliğinden son verdiği tespit edildiği için çocuk, nitelikli cinsel istismar suçuna teşebbüsten dolayı ceza verilemeyeceği hüküm edildi. Ancak o ana kadar gerçekleşen eylemler, çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu için bu suçtan mahkûm edildi. Kanuna aykırı karar nedeniyle hüküm bozuldu. 6545 sayılı Kanun'un 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanun'un 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların ve 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 13. maddesi ile TCK'nın 103. maddesinin yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi fıkrasındaki \"Suçun işlendiği zaman yürürlük
14. Ceza Dairesi 2015/845 E. , 2018/2187 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığıını bozcak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü; Suça sürüklenen çocuk hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafii ile O Yer Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Suça sürüklenen çocuk hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Mağdurenin aşamalardaki beyanları, savunma ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında suça sürüklenen çocuğun, mağdureyi olay yerine götürdükten sonra kolundan çekip çekyata oturttuğu, üzerine çıkarak ellerini tuttuğu mağdurenin bacağına vurmasına karşılık ona vurduktan sonra boynundan öptüğü ve altında bulunan taytı indirmeye çalıştığı sırada direnen mağdureye "bu seferlik seni affediyorum" diyerek taytını yeniden yukarı kaldırıp, basit cinsel istismar niteliğindeki eylemlerine bir süre daha devam ettikten sonra bıraktığı anlışıldığından, mevcut haliyle suça sürüklenen çocuğun nitelikli cinsel istismar eylemine yönelik hareketlerini sonuna kadar götürebilme imkânı bulunduğu halde mağdurenin izin vermemesi dışında ciddi bir engel neden olmaksızın eylemine kendiliğinden son verdiğinin anlaşılması karşısında, hakkında 5237 sayılı TCK"nın 36. maddesinde yer alan gönüllü vazgeçme hükmü gözetildiğinde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçuna teşebbüsten dolayı ceza verilemeyeceği, ancak o ana kadar gerçekleşen eylemlerin aynı Kanunun 103/1. maddesinde düzenlenen çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu dikkate alınarak bu suçtan mahkumiyeti yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların ve 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 13. maddesi ile TCK"nın 103. maddesinin yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafii ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.