Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3122
Karar No: 2019/5420
Karar Tarihi: 18.09.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/3122 Esas 2019/5420 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, paydaşı olduğu bir taşınmazdaki payın iptali ve kendi adına tescili için önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talep etti. Davalı ise taşınmazda fiili bir taksim olduğunu belirterek davanın reddedilmesini savundu. İlk derece mahkemesi davayı kabul etti, ancak davalı istinaf talebinde bulundu ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi, fiili taksim nedeniyle davanın reddine karar verdi. Davalı bu kararı temyiz etti.
Önalım davasında, payın konusu taşınmazdaki diğer paydaşlar tarafından önceden yapılan fiili taksime değer verilir. Fiili taksim, yazılı olmak zorunda değildir ve tüm paydaşların fiilen kullandığı yerlerin olmasına da gerek yoktur. Ancak önalım hakkı kullanacak kişinin, pay satan kişinin kullandığı yerde hak iddia etmemesi gerekmektedir.
Bu durumda, davacının kullandığı yer bulunmasına rağmen davalıya pay satan ve davalının kullandığı bir yer tespit edilemediği için fiili taksimin kabul edilemeyeceği ve ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirlendi. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi'nin yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde dava reddine karar vermesi doğru görülmemiş ve karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri: Türk
14. Hukuk Dairesi         2018/3122 E.  ,  2019/5420 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03/05/2016 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15/06/2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi"nce istinaf talebinin kabulüyle davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

    KARAR

    Dava, önalım hakkı nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davacının paydaşı olduğu 35631 ada 3 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı, taşınmazda fiili taksim bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekilince istinaf yolu ile incelenmesinin talep edilmesi üzerine; Ankara Bölge Adliye mahkemesi 15. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulü ile davanın "taşınmazda fiili taksim bulunması" nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK"nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez. Davacının kullandığı ve davalıya pay satan kişilerin kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise satıcı zamanında kullanıma karşı çıkmayan, o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı nedeni ile önalım hakkını kullanması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı kabul edilmektedir.
    Somut olayda, dava konusu taşınmazda davacının kullandığı yer bulunmasına karşın davalıya pay satan kişi ve davalı tarafından kullanılan bir yer bulunmadığu dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Fiili taksimin kabul edilebilmesi için davalıya pay satan satıcının ve önalım hakkını kullanan davacının ayrı ayrı kullandıkları yerlerin bulunması gerektiğinden davalının ve davalıya pay satan satıcının kullandığı bir yer tespit edilemediğinden dava konusu taşınmazda fiili taksimin bulunmadığı ve ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile HMK"nun 371. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 18/09/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi