Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/13318 Esas 2019/7574 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13318
Karar No: 2019/7574
Karar Tarihi: 20.11.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/13318 Esas 2019/7574 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, bir taşınmaz hakkında kazanılmış zilyetliğe dayanarak tapu tescili istemiş ancak mahkeme bu isteği kabul etmiştir. Ancak Yargıtay, mahkemenin yeterli araştırma ve inceleme yapmadığından bahisle kararı bozmuştur. Yargıtay, taşınmazın devletin tasarrufu altında olup olmadığının incelenmesi gerektiğini belirtmiş ve konuyla ilgili kanun maddeleri gereği, taşınmazın 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları, raporlar ve keşifler yapılması gerektiğini ifade etmiştir.
Kanun Maddeleri: 3402 Sayılı Kadastro Kanunu, Türk Medeni Kanunu'nun 713/4. maddesi.
16. Hukuk Dairesi         2016/13318 E.  ,  2019/7574 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ..., ... İli Merkez İlçesi Yazlık Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişisinin krokisinde (A) harfi ile gösterilen 9.054.93, (B) harfiyle gösterilen 694.54, (C) harfiyle gösterilen 1.110,47 metrekarelik taşınmaz bölümlerinin davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olup, Mahkemece, çekişme konusu bölümlerin hangi tarihten itibaren, ne şekilde kullanıldığı hususunu açıklığa kavuşturmayan ve bu taşınmazların imar-ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı hususunda harita mühendisi bilirkişisinin raporuyla çelişen ziraatçi bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş olduğu gibi, sadece 1985 yılına ait hava fotoğrafı üzerinde inceleme yaptırılması taşınmazın niteliğini ve zilyetlik süresini belirlemek için yeterli olmadığından mahkemece yapılan inceleme ve araştırma da karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için, dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu belirtilerek tescil harici bırakıldığı anlaşıldığından, Mahkemece öncelikle 3402 sayılı Kanun’un 17. maddesinde belirtilen koşulların sağlanıp sağlanmadığı irdelenmelidir. Bu amaçla, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş ve iktisap evresine ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilerek 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisine hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmalı ve çekişmeli taşınmazın hava fotoğraflarının çekildiği tarihlerdeki niteliğinin, imar-ihyaya konu edilip edilmediğinin, edilmişse hangi tarihte tamamlandığının ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin ve sürdürülüş biçiminin belirlenmesine yönelik rapor alınmalı; ardından dava konusu taşınmaz başında fen bilirkişisi ve üç kişilik ziraat bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif esnasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan mahalli bilirkişiler ve tarafların göstereceği tanıklardan, taşınmazın evveliyatının ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, imar-ihya edilip edilmediği, edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihin etraflıca sorularak, maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında doğacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın hava fotoğraflarının çekildiği tarihe göre kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, imar ve ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı, kadastro tespit tarihine kadar koşullarına ve ekonomik amaca uygun 20 yıllık zilyetlik süresinin dolup dolmadığı konusunda gerekçeli, denetime açık rapor alınmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; bu şekilde tescili istenen taşınmazın niteliği kesin bir şekilde belirlenerek, toplanan tüm delillerle birlikte TMK"nın 713/4. maddesindeki ilanlar da yapılmak suretiyle sonuca varılmalıdır. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırmayla yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.