Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/23252
Karar No: 2019/16336
Karar Tarihi: 16.09.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/23252 Esas 2019/16336 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şoför olarak çalışan işçinin haksız feshedilmesi sonucu kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının talep edildiği dava kısmen kabul edilmiştir. Ancak, fazla mesainin ispatı konusunda yapılan inceleme eksik olduğu ve davalının ihbar talebinin usulüne uygun olarak değerlendirilip değerlendirilmediği konusunda hatalar yapıldığı tespit edilmiştir. Mahkemece fazla mesai alacağı hesabında sunulan imzalı ve onaylı olan dönemlere ait kayıtların esas alınması, imzalı ve onaylı olmayan dönem yönünden ise tanık beyanları değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiği belirtilerek, davanın alt işveren şirketlere usulüne uygun olarak ihbar edilmesinde zorunluluk bulunduğu vurgulanmıştır.
Detaylı kanun maddeleri şu şekildedir:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu\"nun 61. ve devamı maddelerine göre, taraflardan biri davayı kaybettiği taktirde 3.kişiye rücu edeceğini ve kendisine rücu edilebileceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı 3.kişiye ihbar edebilir.
- İhbar yazılı olarak yapılır. İhbar sebebinin gerekçeleriyle birlikte açıklanması ve yargılamanın hangi aşamada bulunduğunun belirtilmesi gerekir.
- Dava kendisine ihbar edilen kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabilir.
- Müdahale talebinde bulunan 3.kişi, yanında katılmak istediği tarafı, müdahale sebebi ve bunun dayanaklarını belirten bir dilekçeyle mahkemeye başvurur. Müdahale dilekçesi, davanın taraflarına tebliğ edilir. Mahkeme, gerekirse taraflarla birlikte 3.kişiyi
22. Hukuk Dairesi         2017/23252 E.  ,  2019/16336 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 01.11.2011 tarihinden 30.04.2014 tarihine kadar davalı yanında şoför olarak çalıştığını, haksız olarak iş akdinin feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Somut olayda; dosya içeriğine göre fazla mesainin ispatı konusunda, davalı tarafça dosyaya davacının kullandığı araca ait bir kısmı imzalı ve onaylı olmak üzere istihkak listeleri sunulduğu görülmektedir. Kayıtların incelenmesinde, ilgili dönemlerde haftanın 5 günü günlük dokuz saat çalışıldığı anlaşılmaktadır. Bu halde Mahkemece fazla mesai alacağı hesabında sunulan kayıtlardan imzalı ve onaylı olan dönemlere ilişkin olarak ilgili belgelerdeki çalışma saatinin esas alınması, imzalı ve onaylı olmayan dönem yönünden ise tanık beyanları değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-Mahkemece, davalının ihbar talebinin usulüne uygun olarak değerlendirilip değerlendirilmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 61. ve devamı maddelerine göre, taraflardan biri davayı kaybettiği taktirde 3.kişiye rücu edeceğini ve kendisine rücu edilebileceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı 3.kişiye ihbar edebilir.
    İhbar yazılı olarak yapılır. İhbar sebebinin gerekçeleriyle birlikte açıklanması ve yargılamanın hangi aşamada bulunduğunun belirtilmesi gerekir.
    Dava kendisine ihbar edilen kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabilir.
    Müdahale talebinde bulunan 3.kişi, yanında katılmak istediği tarafı, müdahale sebebi ve bunun dayanaklarını belirten bir dilekçeyle mahkemeye başvurur. Müdahale dilekçesi, davanın taraflarına tebliğ edilir. Mahkeme, gerekirse taraflarla birlikte 3.kişiyi de dinlenmek üzere davet eder, gelmeseler dahi müdahale talebi hakkında karar verir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun yukarıda belirtilen ilgili hükümleri dikkate alındığında mahkemece, davalı asıl işverenin, davanın ihbarını talep ettiği bir kısım taşeron şirketler ile ilgili olarak ihbar dilekçesinin tebliğ edilmeksizin ya da tebliğ edildiğine dair tebligat parçaları dosyaya alınmaksızın karar verilmesi hatalıdır.
    Somut olayda; davalı vekilinin talebi üzerine davanın alt işverene ihbarı için Mahkeme tarafından ihbar olunan firmanın Sosyal Güvenlik Kurumu"nda bildirilen adresine yani ... Elektrik Dağıtım A.Ş ... İl Müdürlüğü’ne tebligat çıkartıldığı, ancak firmanın adreste tanınmaması nedeniyle bila tebliğ iade olduğu ancak bu durumun Mahkemece duruşma tutanaklarında belirtilmediği anlaşılmaktadır.
    Gerçekten, davanın davacının çalıştığı alt işveren şirketlere ihbar edilmesi ve ihbar olunan alt işveren şirketlerin davacının çalışma şartları ve ödemeler konusunda belgeler ibraz etmesi halinde talep edilen işçilik alacaklarının hesaplanmasında bu belgelerin dikkate alınacağı düşünüldüğünde davanın alt işveren şirketlere usulüne uygun olarak ihbarında zorunluluk bulunmaktadır. Davalının bu talebini 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 61. maddesinde öngörülen sürede, tahkikat sonuçlanmadan, mahkemeye ilettiğinin anlaşılması karşısında; Mahkemece, davanın ihbarı hakkında davalı vekiline ihbar olunan şirkete ilişkin adresleri belirtmesi konusunda süre verilmeli ve sonucuna göre gereği yerine getirilmelidir. Açıklanan nedenlerle usulüne uygun olarak ihbar talebi yerine getirilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi