Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/6310 Esas 2019/6539 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/6310
Karar No: 2019/6539
Karar Tarihi: 23.09.2019

Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/6310 Esas 2019/6539 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın Vergi Usul Kanununa Muhalefet suçundan mahkum edildiği ve suç tarihinin başka bir tarih olarak yazıldığı ancak bu hatanın kabul edilebilir olmadığı belirtilerek hükmün onandığı belirtilmiştir. Sanık hakkında ayrıca 2009-2012 yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlamasıyla hüküm kurulduğu, ancak delillere yeterince bakılmadığı ve eksik araştırma yapıldığı belirtilerek kararın bozulması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının da dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 321. maddesi
- Vergi Usul Kanunu
11. Ceza Dairesi         2016/6310 E.  ,  2019/6539 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    A) Sanık hakkında “Defter, kayıt ve belgelerin gizlenmesi” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesi;
    Defter ve belgeleri gizleme suçunda, suç tarihinin ibraz için verilen 15 günlük yasal sürenin bitimini izleyen tarih olduğu dikkate alındığında, "12.04.2012" olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığına "30.04.2012" şeklinde yanlış yazılması, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olduğu, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, toplanan delillere göre fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların kanuna uygun biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA,
    B) Sanık hakkında “2009-2010-2011-2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesi;
    Sanığın, sahte fatura düzenlenmediğini savunması nedeniyle, suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
    1- Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanığın bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle, getirtilip dosya içine konulması,
    2- Faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylediği takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
    3- Şirketin suç tarihindeki muhasebecisi tespit edilerek tanık sıfatıyla dinlenmesi, şirketin işlemlerini fiilen kimin idare ettiğinin sorulması,
    4- Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
    Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
    Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması, yasaya aykırı,
    5- Kabule göre; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 23.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.