16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5363 Karar No: 2019/405 Karar Tarihi: 17.01.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5363 Esas 2019/405 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunu esastan reddetti. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçildi ve yapılan incelemede, dosyada mevcut delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu ancak bylock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesinin sonuca etkili görülmediği belirtildi. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği anlaşıldı. Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği için temyiz davası esastan reddedildi ve hüküm onandı. Kanun maddeleri: TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, CMK\"nın 302/1.
16. Ceza Dairesi 2018/5363 E. , 2019/405 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1 maddesi gereğince mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Sanığın süresinden sonra temyiz dilekçesi verdiği anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyizine göre; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, bylock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1 maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 17.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.