Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte kendisine gönderilen ödeme emrine karşı borca ve imzaya itirazdır.Takip konusu asıl alacak miktarı 55.000 YTL olup İİK.nun 363. maddesi uyarınca kesinlik sınırı içerisinde değildir. Dairemizin temyiz dilekçesinin reddi yönündeki kararı dosya kapsamına uygun bulunmadığından borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne Dairemizin 20.3.2008 tarih 2008/1095 E, 2008/5578 K. sayılı red kararının kaldırılmasına oybirliği ile karar verildi. Şanlıurfa 2. İcra Mahkemesinin 26.12.2007 tarih 2007/140-319 sayılı kararının temyiz incelemesine geçildi. Gereği düşünüldü; Borçlunun imza itirazı mahkemece kabul edilmiştir.4949 sayılı Yasa ile Değişik İİK.nun 170-/son maddesi hükmüne göre icra mahkemesi itirazın kabulüne karar vermesi halinde senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10 u oranında para cezasına mahkum eder. Somut olayda takip alacaklısı senet lehdarı olup, aval veren tarafından senede atılan imzanın ona ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzaların borçlu eli ürünü olduğunu kontrol etmeden yada imzaların huzurda atılmasını sağlamada bonoyu alan alacaklı, imza itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte ağır kusurlu sayılmalıdır. Bu nedenle Mahkemece borçlu yararına tazminata hükmolunmaması ve alacaklının para cezası ile sorumlu tutulmaması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.