17. Hukuk Dairesi 2016/9335 E. , 2019/3808 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 28/06/2014 tarihinde davalı ... İnşaat Ulaştırma Otomotiv Turizm Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi"ne ait çekicinin davalı ... yönetiminde iken, müvekkillerin murisi ..."e çarpması sonucunda ..."in vefat ettiğini, müvekkillerinin murisi olan annelerinin dava konusu kaza nedeniyle ölümünün müvekkilleri oldukça üzdüğünü, müvekkillerin duyduğu elem ve ızdırabın kısmen de olsa telafisi amacıyla müvekkilleri için 7.500,00"er TL olmak üzere toplam 22.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davacılar ..., ... ve ... için ayrı ayrı 5.000,00"er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 28/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK. m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete ... olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
2-Kabule göre; davacılar vekili, müvekkilleri için toplamda 22.500,00 TL manevi tazminat talep etmiş, mahkemece davacı ... ve çocuklar için toplam 15.000,00 TL tazminat bedeline ve kabul edilen kısım için 1.800,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir. AAÜT"nin 10/1. maddesine göre “Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden tarifenin 3. kısmına göre belirlenir.” Yine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"nin 13. maddesi “(1) tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydı ile (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. Bunun yanında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı,aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir. Somut olayda her bir davacı lehine hükmedilen manevi tazminat için kendisini vekille temsil ettiren lehine vekalet ücreti takdiri gerekirken toplam manevi tazminat miktarı üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir.
Dosya kapsamından, kaza sonucu davacıların desteği ...’in vefat ettiği, mahkemece her davacı için 5.000,00‘er TL manevi tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır. Manevi tazminatın değerlendirilmesinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, tarafların kusur oranları, desteğin davacılar ile olan yakınlığı ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de gözönünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne ... düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu bakımdan somut olayda olayın meydana geliş şekli ve zararın niteliği dikkate alındığında davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir miktar daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarlarda manevi tazminata hükmedilmesi ... görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 28/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.