Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7702
Karar No: 2022/1053
Karar Tarihi: 25.01.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/7702 Esas 2022/1053 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/7702 E.  ,  2022/1053 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    No : 2020/12-2021/1030

    İlk Derece
    Mahkemesi : ... 5. İş Mahkemesi
    No : 2017/164-2019/409

    Dava, malul olduğunun tespiti ile malulen emekliliğe hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı müvekkilinin 06.10.1988 tarihine kadar yurt dışında çalıştığını, daha sonra yurt dışı borçlanması yaptığını ve borçlanma bedelini ödediğini, Kuruma malulen emeklilik için müracaat ettiğini, % 60 iş göremez olmadığından bahisle müvekkilinin malulen emeklilik talebinin ve Yüksek Sağlık Kuruluna yapılan itirazında reddedildiğini belirterek, Kurum işleminin iptali ile davacı müvekkilinin % 60 üzerinde malul olduğunun, 03.01.2017 tarihinden itibaren malulen emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde, haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk derece mahkemesince; davanın reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin 06/10/1988 yurtdışında çalıştığını, daha sonra yurtdışı borçlanma yaptığını, borçlanma bedelini ödediğini, müvekkilinin %100 engelli olduğunu, yurtdışında malulen emekli olup başkasının bakımına muhtaç raporu olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 95’inci maddesinde malûl sayılmayı gerektirecek hastalık veya arızanın bulunup bulunmadığının tespitinde izlenecek yol açıklanmıştır. Buna göre, kurum sağlık tesislerince düzenlenen raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınmalı, söz konusu kurul raporlarının Kurumu bağlayacağı, ancak, diğer ilgilileri bağlamayacağı dikkate alınarak, itiraz halinde, Adli Tıp Kurumundan alınacak rapora göre karar verilmeli; Yüksek Sağlık Kurulu Raporu ile Adli Tıp Kurumu raporu arasında çelişki bulunması halinde ise, Adli Tıp Genel Kurulundan alınacak raporla, bu çelişki giderilip, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Sigortalı sayılanlar ve bunların bakmakla yükümlü oldukları veya hak sahibi çocuklarının çalışma gücü veya meslekte kazanma gücü kayıp oranlarının tespitine ilişkin olarak 01.10.2008 tarihi öncesinde, Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre irdeleme yapılmakta iken, 01.10.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 11.10.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği; 01.09.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 03.08.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre irdeleme yapılmakta idi.
    Ne var ki, 28.09.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ile sigortalıların maluliyet tespitine ilişkin talep ve işlemlerinde, gelişen tıbbi koşullar ve değişen hastalıklara dayalı olarak yenilenen ve 3 yılda bir güncellenmesi kabul edilen hastalık listesi ile beraber, bu yönetmelik hükümlerine göre uygulama yapılması kabul edilmiş ve 03.08.2013 tarihli Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmıştır. Öte yandan, kural olarak Yüksek Sağlık Kurulu'nca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumu'nu bağlayıcı niteliktedir.
    Eldeki davada ise, yapılan yargılamada, davacının sevk edildiği Yüksek Sağlık Kurulu’nun 30.03.2017 tarihli kararı ile davacının 01.09.2013 tarihinden itibaren uygulanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmediği, malul sayılamayacağının belirtildiği, devamla Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu’nun 01.02.2019 tarihli kararında da 01.09.2013 tarihinden itibaren uygulanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında çalışma gücünün en az %60'ını kaybetmemiş olduğu, malul sayılamayacağının bildirildiği, mahkemece bu bildirim üzerine davacı hakkında maluliyet koşullarının oluşmadığından bahisle yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmakta ise de, davacı hakkında 28.09.2021 tarihinden sonra Maluliyet Ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde de irdeleme yapılarak Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan ve raporlar arasında çelişki bulunması halinde, Adli Tıp Genel Kurulundan (veya üst kuruldan) rapor alınıp, davacının en az %60 oranında çalışma gücünü kaybedip kaybetmediği ile malul sayılıp sayılmayacağı, bu oranın varlığı halinde maluliyet başlangıç tarihinin tespit edilmesi ve sonucuna göre, 28.09.2021 tarihli yönetmelik hükümlerine göre yapılan irdeleme ile malul sayılması gerektiğinin tespiti halinde, bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren maluliyet aylığının bağlanması gerekeceği dikkate alınmak suretiyle infazı mümkün kılacak şekilde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm, bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine gönderilmesi ile kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi