Esas No: 2021/9297
Karar No: 2022/1042
Karar Tarihi: 25.01.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/9297 Esas 2022/1042 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/9297 E. , 2022/1042 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
No : 2019/1860-2020/636
İlk Derece
Mahkemesi : ... 11. İş Mahkemesi
No : 2011/721-2019/92
Dava, iş kazası ölümünden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacılar ile davalı ... vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesince davalılardan ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 344. maddesi uyarınca yapılmamış sayılmasına, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacılar ile davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Davalı ...’ın temyiz itirazlarının incelenmesi:
a) Asıl hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi:
Davacının, dava açmada hukuki yararının bulunması dava şartlarından olduğu gibi temyiz Kanun yoluna başvuracak olan tarafın da temyiz yoluna başvuruda hukuki yararının bulunması gerekir. 6100 sayılı HMK 361/2. fıkrasında "Davada haklı çıkmış olan taraf da hukuki yararı bulunmak şartıyla temyiz yoluna başvurabilir" düzenlemesi vardır.
Temyiz yoluna başvuran tarafın hukuki yararının bulunup bulunmadığı, öncelikle onun davadaki talebi ile mahkemenin hükmü karşılaştırılarak belirlenir. (HMK 364/2-f bendine göre temyiz dilekçesinde "Temyiz sebepleri ve gerekçesi" bulunmak zorundadır) Aksi halde temyiz talebinin kötü niyetle yapıldığı kabul edilir. Kötü niyetle temyiz, davanın gereksiz yere uzamasına ve yargı organlarının yersiz meşgul edilmesine yol açar.
Somut olayda, ... Bölge Adliye Mahkemesi 27.Hukuk Dairesi’nin 18/03/2020 tarihli kararında; davalı ... tarafından adli yardım talebinin reddine karar verilmesine ve kendisine muhtıra tebliğine rağmen verilen süre içerisinde eksik istinaf harcının tamamlanmaması nedeniyle, bu davalı yönünden HMK'nun 344. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiği, böylelikle davalı ... tarafından ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yoluna başvurusu yapılmamış sayıldığından, temyiz yoluna başvurulmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı ...’ın asıl hükme yönelik temyiz itirazlarının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
b) Adli yardım talebinin reddi ile istinaf başvurusunun yapılmamış sayılması kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi:
6100 sayılı HMK’nın 337/2. maddesinde “Adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı, tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebilir. Kararına itiraz edilen mahkeme, itirazı incelemesi için dosyayı o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde ise aynı işlere bakmakla görevli en yakın mahkemeye gönderir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir. Adli yardım talebi reddedilirse, ödeme gücünde sonradan gerçekleşen ciddi bir azalmaya dayanılarak tekrar talepte bulunulabilir. “ şeklinde belirtilmiştir. Anılan düzenleme karşısında, davalı ...’ın adli yardım talebinin reddine ilişkin karara karşı yaptığı itirazın incelemesi sonucu verilen red kararının kesin olması nedeniyle, davalı ...’ın bu yöndeki temyiz başvurusunun kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
2- Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi:
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenler ile temyiz kapsam ve nedenlerine göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Dava 04/07/2011 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu vefat eden sigortalı müteveffanın yakınlarının maddi ve manevi zararlarının karşılanması istemine ilişkindir.
Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesinde davanın husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunacağı düzenlenmiştir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuksal olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ... 11. İş Mahkemesi‘nin 29/01/2019 tarih, 2011/721 Esas, 2019/92 Karar sayılı kararının hüküm kısmının 4. fıkrasının 12.,18.,19. bendlerinin tamamen silinerek yerine geçmek üzere;
“- Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.'ye göre 2.725,00 TL maktu red vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı ...’a verilmesine;“ rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine, 25/01/2022 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.