17. Ceza Dairesi 2019/8557 E. , 2019/11583 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 Esas ve 2013/106 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının tek başına yeterli olmadığı, failin bizzat pişmanlık göstererek, satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötü niyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir. Esasen iyiniyetli olan satın alanda bulunan ve hırsızlık suçuna konu olan eşyaya elkonulamaz. Hırsızlık suçuna konu eşyaya elkonulmasına rağmen, failin satın alandan aldığı para veya sağladığı menfaatin satına alana iade edilmemesi halinde, satın alana Devlet eliyle haksızlık yapılmış olur.
Somut olayda, satın alan hakkında TCK"nın 165. maddesinden işlem dahi yapılmadığına göre, iyiniyetli olarak kabul edilmesi gereken satın alana ödediği paranın da iade edilmesi halinde, etkin pişmanlık hükümleri uygulanabileceği için TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığı hâlde suça sürüklenen çocuklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması aleyhe temyiz olmadığından ve 5237 sayılı TCK"nun 168/1. maddesinin, 31/3. maddesinden önce uygulanması suretiyle aynı Kanun"un 61. maddesine aykırı davranılması ise sonuca etkili olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suça sürüklenen çocuklar hakkında hazırlanan sosyal inceleme raporu için bilirkişiye ödenen 120,00 TL"nin zorunlu kamu masrafı niteliğinde bulunması nedeniyle bu giderin suça sürüklenen çocuklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme"ye aykırı davranılması, 6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin 4. fıkrasına eklenen cümle gereğince, sosyal inceleme raporuna ilişkin bilirkişi ücretinin mahsubundan sonra yargılama gideri olarak geriye kalan 18 TL davetiye giderinin ise 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle suça sürüklenen çocuklara yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sosyal inceleme raporu için bilirkişiye ödenen ücret de dahil olmak üzere yargılama giderine ilişkin cümlenin çıkartılarak yerine ""Yargılama gideri olarak hesaplanan 138,00 TL"nin Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ile CMK"nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesiyle eklenen değişiklik gözetilerek Devlet Hazinesine yükletilmesine"" cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiriler dışında diğer yönleri usûl ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.