17. Hukuk Dairesi 2016/9167 E. , 2019/3803 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davacıların 21/07/2010 tarihinde yaya kaldırımında birlikte yürürler iken arkadan davalı ..."ın maliki ve sürücüsü olduğu, diğer davalı şirketin ZMMS poliçesini düzenlemiş olduğu kamyonetin kaldırıma çıkmak sureti ile kendilerine çarptığını, davacıların ağır şekilde yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacılar için 2.000,00’er TL maddi tazminatın her iki davalıdan, yine davacılar için 10.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; müvekkilinin, bir minibüsün kendisini sıkıştırması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve ağaca çarparak durabildiğini, ancak davacıların yaralanış şeklini bilmediğini, davacıların hastane masraflarını karşıladığını, istenilen manevi tazminatın çok yüksek olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; davacı ..."in yaralanması nedeni ile İstanbul Üniversitesine müvekkili şirket tarafından 892,72 TL ödendiğini, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirdiğini, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin yasal olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların davalılar hakkında açtığı maddi tazminat davasının feragat nedeni ile reddine, davacıların davalı ... hakkında açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, 5.000,00’er TL manevi tazminatın 21/07/2010 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle manevi tazminat talebi ile ilgili olarak hüküm kurulurken olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay nedeniyle duyulan acı ve elemin derecesi ve B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Eldeki davada davacılar vekili, müvekkilleri için ayrı ayrı 10.000,00’er TL manevi tazminat talep etmiş, mahkemece davacı ... için 5.000,00 TL, davacı ... için 5.000,00 TL tazminata ve kabul edilen kısım için 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı ...’dan tahsili ile davacılara veilmesine, karar verilmiştir. AAÜT 10/1. maddesine göre “Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin 3. kısmına göre belirlenir.” Yine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"nin 12. maddesi “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydı ile (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. Bunun yanında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacılar lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir. Somut olayda her bir davacı lehine hükmedilen manevi tazminat için kendisini vekille temsil ettiren lehine vekalet ücreti takdiri gerekirken, tek vekalet ücretine karar verilmesi doğru değil, kararın bu nedenle bozulması gerekmekte ise de 6100 sayılı HMK geçici 3/2. maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK 438/7. maddesi gereğince hükmün bu şekli ile düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 4. bendindeki “1.500,00 TL” ibaresinin önüne “ayrı ayrı” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 28/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.