Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8816
Karar No: 2017/3211

Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2015/8816 Esas 2017/3211 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, yağma suçundan mahkumiyet kararı vermiştir. Yağma suçunun, malın cebir veya tehdit kullanılarak alınması anlamına geldiği ve hırsızlık suçundan farklı olarak, mağdurun rızasının cebir veya tehdit kullanılarak ortadan kaldırılması gerektiği belirtilmiştir. Eylemin başında veya ortasında cebir veya tehdit kullanmasının önemi bulunmamaktadır. Dolaylı yağma fiili ise 5237 sayılı Kanunda yer almamaktadır. Sanıkların hırsızlık olarak başlayan eylemlerinin yağmaya dönüştüğü ve bu nedenle yağma suçuyla cezalandırılmaları gerektiği kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise şöyle belirtilmiştir: 5237 sayılı TCK'nın 148. maddesi (yağma suçu) ve 765 sayılı TCK'nın 495/2. maddesi (dolaylı yağma fiili).
6. Ceza Dairesi         2015/8816 E.  ,  2017/3211 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Yağma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

    1-) Sanık ... hakkında verilen hükmün temyiz incelemesinde;

    5237 sayılı TCK.nın 148. maddesinde:

    "Bir başkasının, kendisinin veya yakınının cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da mal varlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit eder veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymaya mecbur kılan kişinin eylemi” yağma suçunu oluşturacağına ilişkin düzenlemeye yer verilmiştir.

    Hırsızlık suçundan farklı olarak, bu suçun oluşabilmesi için mağdurun rızasının cebir veya tehdit kullanılarak ortadan kaldırılması gerekir. Malın teslim edilmesi veya alınması suçun konusunu oluşturan mal üzerinde tasarrufun zilliyetliğine son verilmesini mağdurun bu eşya üzerinde zilliyetlikden doğan tasarruf haklarını kullanılmasının olanaksız hale gelmesini ifade eder.

    Mal, zilyedin tasarruf olanağı ortadan kalktığı anda alınmış olacağından bu ana kadar yapılan cebir veya tehdit, hırsızlığı yağmaya dönüştürür.





    Yağma suçunun oluşabilmesi için baştan itibaren yağma amacıyla hareket eden failin eyleminin başında veya ortasında cebir veya tehdit kullanmasının önemi bulunmamaktadır.

    Ancak bazı durumlarda fail asıl hırsızlık amacıyla harekete geçmesine karşın daha sonra bir aşamada cebir veya tehdit kullanmaktadır. Bu durumda eylemin hangi suçu oluşturacağı tereddüt yaşatmaktadır.

    765 sayılı TCK.nın 495/2.maddesinde yer alan dolaylı yağma fiiline 5237 sayılı Kanunda yer verilmemiştir. Bu açıklama ışığında somut olay değerlendirildiğinde,

    Sanıklar ... ve ..."nın müşteki Mehmet Çolak"ın bulunduğu otobüse binerek müştekinin yanına geldikleri, sanık ..."ın perdeleme yaptığı, diğer sanık ..."ın ise müşteki Mehmet"in ceketinin cebinden 500 TL parasını alarak otobüsü birlikte terkettikleri, durumdan şüphelenerek ceplerini kontrol eden müştekinin 500 TL parasının cebinde olmadığını farkettiği ve sanıklar ile ardışık zaman diliminde yanında oğlu Serkan Çolak ile birlikte otobüsten indiği, indikten sonra ceketi ile yüzünü kapatmaya çalışan sanıklardan sadece Arslan"ı görüp yanına gittiği ve yakasından tuttuğu, cebinden çıkardığı bıçağı müşteki Mehmet Çolak ve oğlu Serkan"a tevcih ederek etkisiz kılan sanık ..."nın olay yerinden tek başına hızlıca kaçtığı, bir süre sonra müştekinin takibe yeniden başladığı, bu aşamada diğer sanık ..."nın müşteki Mehmet"i farklı bir istikamete yönlendirmesine ilişkin söz, söylem ve/veya davranışlarının tehdit ve/veya gözdağı niteliği taşımadığı dikkate alındığında sanıklar ... ve ..."nın hırsızlık olarak başlayıp sonradan yağmaya dönüşen sanık ..."nın bu eyleminden diğer sanık ..."nın sorumlu tutulamayacağı düşünülmeden hırsızlık suçu yerine yağma suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,

    2-) Sanık ... hakkında verilen hükmün temyiz incelemesine gelince de;

    Dosya içeriğinden ve UYAP kaydından, aynı yer cezaevinde başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan ve ceza infaz kurumu aracılığıyla 31.03.2014 tarihinde duruşmalara katılmak istediğini açıkça belirten sanık ..."nın karar oturumunda hazır bulundurulmayarak yokluğunda hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK"nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,


    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının ve sanık ..."nın temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu kısmının açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi