8. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/26309 Karar No: 2015/1095 Karar Tarihi: 20.01.2015
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/26309 Esas 2015/1095 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2014/26309 E. , 2015/1095 K.
"İçtihat Metni"
Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
.. ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair .Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 07.12.2011 gün ve 111/651 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava konusu 1671 ve 1672 parselin 40 yıldan fazla süre vekil edeni tarafından kullanıldığını, taşınmazların tapulama sırasında belirsiz kişiler adına tespit edildiğini, tapu kaydından kim olduğunun bilinmediğini, kaydın hukuki değerini yitirdiğini ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuş, kayıt maliklerinin tespit edilememesi halinde taşınmazların Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiş, davalı Köy Tüzel Kişiliği yargılama oturumlarında temsil olunmamıştır. Mahkemece davanın kabulüne, TMK.nun 713/2.maddesi uyarınca 1671 ve 1672 parsellerin tapu kayıtlarının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu parseller, .... 1297 tarih 60 sayılı tapu kaydı ile 1937 tarih 143 sayılı vergi kaydı kapsamında kaldığı, 40 yıldan fazla süre tasarruf edildiği ancak ölüm tarihleri ile mirasçılarının belirlenemediği açıklanarak 26.10.1962 tarihinde ... mirasçıları adına tespit edilmiş, kadastro tutanaklarının 12.12.1964 tarihinde kesinleşmesi üzerine tapu kayıtları oluşmuştur. Dava; TMK.nun 713/2. maddesindeki, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Malikin tapu kütüğünden anlaşılamaması hali; taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak gerekli bilginin tapu sicilinden çıkarılmasının imkânsız olmasıdır (HGK. nun 10.4.1991 tarih 1991/8-51 Esas, 194 Karar sayılı ilamı). Kütükteki bilgi ve belgelerden, gerekli dikkati gösteren herkesin malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde ve malik sütununun boş bırakılması, malik adının müphem ve yetersiz gösterilmesi, malik adının silinmiş ve yenisinin yazılmamış olması gibi hallerde malikin tapu kütüğünden anlaşılamadığı sonucuna varılabilir. Somut olayda, dava konusu taşınmazlar dayanak tapu kaydı ile vergi kaydına dayalı olarak tespit edildiği, 40 yıldan fazla süre ... mirasçıları tarafından tasarruf edildiği, ancak ölüm tarihleri ile mirasçılarına ulaşılamadığı açıklanarak kayıt malikleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Kadastro tutanağındaki bu açıklamalar, dayanak tapu kaydı ile vergi kaydı nazara alındığında malikin tapu kütüğünden anlaşılamadığı sonucuna ulaşılmasına olanak bulunmamaktadır. Mahkemece, koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine, davalı Hazine vekilinin tescil talebi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yasal ve yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 20.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.