Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/17661
Karar No: 2014/1621

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/17661 Esas 2014/1621 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/548-2012/910 numaralı dosyasında, bir kişinin başkasına ait kimlik bilgilerini kullanarak kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemeye çalıştığı belirlendi. Sanığın ismini ve kimlik bilgilerini vermesi sonucu çıkarılan belgelerin yalan beyan içerdiği tespit edildi. Yerel mahkeme, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan sanığı suçlu buldu. Ancak, Yargıtay 9. Ceza Dairesi, suçun resmi belge düzenlemedeki yalan beyan suçunu oluşturduğunu belirterek yerel mahkemenin kararının bozulmasını istedi. Daha sonra Yargıtay 9. Ceza Dairesi, sanığın suçunu resmi belge düzenleme suçunu oluşturduğu gerekçesiyle mahkum etti. Kararda, TCK'nın 268. maddesi (başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması) ile 206. maddesi (resmi belgede yalan beyan) yer almaktadır.
9. Ceza Dairesi         2013/17661 E.  ,  2014/1621 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 9 - 2013/26963
    Mahkemesi : Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi
    Tarihi : 10.12.2012
    Numarası : 2012/548 - 2012/910
    Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- 5237 sayılı TCK"nın 268. maddesinde tanımlanan suçun oluşması için, failin, işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmasının gerektiği, somut olayda; ihbar üzerine görevli polis memurları tarafından kimliği sorulan sanığın işlediği suçlar nedeniyle gerçek kimliği ile çıkarılan yakalama kararlarının infazını engellemek amacıyla görevlilere, H.. A.. ait kimlik bilgilerini vermekten ve verdiği isimle belge düzenlenmesine neden olmaktan ibaret eyleminin; TCK"nın 206. maddesindeki "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de;
    Sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanırken uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, tayin olunan sonuç cezanın süresi yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 10.02.2014 tarihinde 1 numaralı bozma yönünden oyçokluğuyla diğer bozma nedeninde ise oybirliğiyle karar verildi.
    KARŞI OY:
    Suç tarihinde 155 polis imdat telefonunu arayan bir şahıs "Valiliğin önündeki otobüs durağında M.. K.. isimli şahıs var. Şahsın üzerinde yeşil mont, siyah pantolon, kırk kırk beş yaşlarında kel kafalı bu şahıs M.. A.. bir suça karışmış bundan dolayı aranıyor. Akrabalarından birinin kimliğini kullanıyor." diyerek ihbarda bulunmuş, durağa giden polis ekipleri tarife uyan sanığa kimlik sormuşlar, sanık üzerinde kimlik olmadığını söyleyerek ismini H.. A.. olarak beyan etmiş, karakola götürülen sanığın arandığı söylenilen yerle irtibata geçilmesi sonucu şahsın Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesince yağma suçundan 2010/57 Esas numaralı ve 2011/657 yakalama ile 2011/660 yakalama emri olmak üzere iki ayrı yakalama emrinden dolayı arandığı, gerçek isminin M.. A.. olduğu tespit edilmiştir. Yerel mahkeme tarafından başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmü Dairemizce suçun resmi belge düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturacağı gerekçesiyle bozulmuştur. Sayın çoğunluğun görüşlerine aşağıda açıklamaya çalışacağım nedenlerle katılmıyorum.
    Şöyle ki;
    Daha önce bir suç işleyen sanık işlediği suçun kovuşturmasını engellemek amacıyla var olan başka bir şahsın kimlik bilgilerini kamu görevlilerine beyan ederek başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunu işlemiştir. Kovuşturmayı engellemek başka bir deyişle yargılandığı davada mevcut yakalama kararının infazını engellemek, yakalanmamak için başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak da TCK"nın 268. maddesindeki suçu oluşturmaktadır.Resmi belge düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunda ise resmi belge düzenlemeye yetkili kamu görevlisine gerçeğe aykırı bir beyanda bulunulur ve kamu görevlisi araştırmasına rağmen bu beyana göre sahte bir resmi bir belge düzenlerse ve TCK"nın 268. maddesinin koşulları oluşmazsa o zaman yalan beyanda bulunma suçunun oluştuğu söylenebilir.Somut olayda da gerçekte olduğu gibi sanığın akrabasına ait kimliği kullandığı ihbarı yapıldığından, ihbarı araştırmakla yükümlü kamu görevlileri sanığın arandığı yer emniyetinden fotoğrafını getirterek, parmak izi araştırması yaparak gerçek kimliğini tespit ettiklerinden resmi belge düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluşmadığı bu nedenle yerel mahkemenin kararının doğru olduğu ve iki nolu bozma nedeni yönünden düzeltilerek onanması gerektiği kanaatindeyim. Sayın çoğunluğun hükmün suç vasfında yanılgı nedeniyle bozulmasına ilişkin görüşlerine karşıyım. 10.02.2014



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi