19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5007 Karar No: 2016/968 Karar Tarihi: 27.01.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/5007 Esas 2016/968 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı-kiracı şirketin kira bedellerini ödememesi üzerine finansal kiralama sözleşmesinin feshedilerek ödenmeyen kira bedellerinin davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefilden tahsili için yapılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali davası görülmüştür. Mahkeme, kefalet miktarının yazılı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay'ın içtihadına göre, borç miktarı belli olduğu için kefalet geçersiz kabul edilemez. Bu nedenle temyiz talebi reddedilirken, hüküm bozulmuştur. Söz konusu davanın görüldüğü kanun maddesi 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 484. maddesidir.
19. Hukuk Dairesi 2015/5007 E. , 2016/968 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... gelmiş diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ... arasında imzalanan ... Noterliğince düzenlenen 24.12.2007 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi ile aynı noterliğin 22.01.2008 tarihli finansal kiralama sözleşmesini davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, dava dışı borçlu kiracıya ... Noterliğinin 23.02.2009 tarihli ihtarnamesi ile kira ödeme planının bildirildiğini, kira bedellerini ödemeyen asıl borçlu hakkında iflas erteleme kararı bulunduğundan takip yapılamadığını, kira bedellerinin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalı-kefilin itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, asıl borçlu şirketin hissedarı ve yetkilisi olan müvekkilinin 20.09.2010 tarihinde hisse devir sözleşmesi ile hisselerini gayri kabili rücu olarak devrettiğini ve kiracı şirketle herhangi bir ilişkisinin kalmadığını, söz konusu finansal kiralama sözleşmesi kapsamında davacıya verilen teminat senedine dayanılarak müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığını, müvekkilinin davalı şirkete borçlu olmadığını, asıl borçlunun hakkında iflas erteleme kararı verilen şirket olduğunu ileri sürerek davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu 24.12.2007 tarihli Finansal Kiralama sözleşmesi ile 22.01.2008 tarihli Finansal Kiralama Tadil Sözleşmesinde kefalet miktarının yazılı olmadığı, sözleşmelerin imzalanması tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı sayılı BK nun 484. maddesi hükmü karşısında söz konusu sözleşmelerde kefilin sorumlu tutulacağı miktar açıkça yazılı olmadığından bu sözleşmelerindeki kefaletinin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine, davacının takibinde kötüniyeti sabit olmadığından davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Davalı vekilinin 24.01.2015 tarihli temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmiş ise de maktu temyiz harcı ve temyiz başvuru harcının mahkemece çıkartılan 18.12.2014 tarihli muhtıranın davalı vekiline usulüne uygun olarak 12.01.2015 tarihinde temyiz edildiği halde yatırılmadığı anlaşılmış olmakla davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. 2-Dava, davalı-kiracı şirketçe kira bedellerinin ödenmemesi üzerine finansal kiralama sözleşmesinin feshedilerek ödenmeyen kira bedellerinin davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefilden tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava konusu 24.12.2007 tarihli finansal kiralama sözleşmesi ile 22.01.2008 tarihli finansal kiralama sözleşmesinin eki niteliğindeki davalı-kefilin ismi ve imzası bulunan ödeme planlarında, yine davalı-kefilinin imzası bulunan finansal kiralama sözleşmesi ve tadil sözleşmesi ile eki proforma faturalarda malın kiralama bedeli, toplam taksit sayısı ve taksit meblağları belirtildiği görülmüştür. Her ne kadar söz konusu finansal kiralama sözleşmelerinin imzalandığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 484. maddesi hükmü uyarınca kefalet miktarı bu sözleşmelerde açıkça yazılı değil ise de Yargıtay"ın 12.04.1944 tarihli ve 14/13 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gözetildiğinde borç miktarı belli olduğuna göre davalının anılan sözleşmelerdeki kefaletinin geçersiz olduğu kabul edilemez. Bu durumda mahkemece açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.