Yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/12/2015 tarihli ve 2015/54385 soruşturma, 2015/106288 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin 14/06/2016 tarihli ve 2016/1930 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 13/06/2017 gün ve 94660652- 105- 06- 3529- 2017- KYB sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/06/2017 gün ve KYB/2017/39190 sayılı ihbar yazısı ile dosya 04/10/2017 tarihinde Dairemize gönderilmekle incelendi:

Anılan Yazıda;

“Soruşturma aşamasında ifadesine müracaat edilen tanık ...in 22/04/2015 tarihli beyanında; 16/03/2015 günü Gazi’yi aradığında kendisine “sıkıntı içindeyim, Ufuk ile alakalı” dediğini akabinde mesaj atarak “hazırlıklı olun sıkıntı büyük” dediğini beyan ettiği gibi, müşteki ile şüpheliler arasında olayın öncesinde yaşananlara ilişkinde ayrıntılı açıklamalarda bulunduğu, nitekim beyanında taraflar arasında yaşanan hadiseler nedeniyle dükkana silah alındığını beyan ettiği, keza bu silahın yapılan aramada ele geçirildiği, yine tanık olarak ifadesine müracaat edilen ....’ın 21/04/2015 tarihli beyanında; 16/03/2015 tarihinde işyerinde bulunduğu sırada şüpheli Ayhan’ın bir araçla gelerek patronu Ufuk’u yanına çağırdığını, ceketini açıp belindeki silahını gösterdiğini, bunun üzerine müştekinin çıkarak şüpheli ile birlikte bir araçla gittiklerini beyan ettiği nazara alındığında, şüpheliler hakkında müsnet suçlardan kamu davasının açılmasının gerektiği gibi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, soruşturma aşamasında tanık olarak gösterilen Hisar Taksi Durağı şoförü ...’nin de ifadesine müracaat edilmediğinden, eksik incelemeye dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararına yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş olduğundan kararın 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca bozulması” Dairemizden istenilmiştir.




TÜ R K M İ L L E T İ A D I N A

Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gönderme yazısı, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden kabulü ile, Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin 14/06/2016 tarihli ve 2016/1930 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince BOZULMASINA, sonraki işlemlerin yerinde tamamlanmasına, 04.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.