Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2017/677
Karar No: 2022/1162
Karar Tarihi: 08.03.2022

Danıştay 10. Daire 2017/677 Esas 2022/1162 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2017/677 E.  ,  2022/1162 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2017/677
    Karar No : 2022/1162


    DAVACI : ...Anonim Şirketi
    VEKİLİ : Av. ...

    DAVALI : ...Genel Müdürlüğü
    VEKİLLERİ : Av. ...
    DAVANIN_KONUSU : Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi'nce tesis edilen 17/02/2017 tarihli ve 45315976-930-E.821 sayılı "Hurda Malzeme Satışı" konulu Genelge'nin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.

    DAVACININ_İDDİALARI :
    Davacı İdare tarafından, 3284 sayılı Kanun ile bazı maden hurdalarının yurt dışına çıkarılmasına ve satışına yasak getirildiği, bu Kanunun uygulanmasına yönelik olarak yürürlüğe giren 20/03/1971 tarih ve 7/2156 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile resmi daire ve idareler ve iktisadi devlet teşekkülleri ile bunlara ait müessese ve iştiraklerinin malik oldukları her çeşit maden hurdaları ile bunların hurda halindeki halitalarının ve kullanılmayacak bir hale gelmiş bulunan muharrik ve müteharrik araçlarının kendi ihtiyaçlarından fazlalarının Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumuna satış yoluyla devredileceğinin düzenlendiği, buna karşın davalı idarece tesis edilen dava konusu Genelge ile hurdaların, mahalli piyasaya satılabileceğinin düzenlendiği, dava konusu Genelgenin kanuna ve Bakanlar Kurulu kararına aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

    DAVALININ_SAVUNMASI :
    Davalı idare tarafından, önceleri kamu iktisadi kuruluşu olan idarelerinin hukuki statüsünün 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu ile yeniden düzenlendiği, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi olarak 20/03/1971 tarih ve 7/2156 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında sayılan "resmi daire ve idareler ile iktisadi devlet teşekkülleri" kapsamında yer almadıkları, bu nedenle mülkiyeti şirketlerine ait olan hurdaya ayrılan malzemelerin piyasaya satışına imkan veren dava konusu genelgede hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

    DÜŞÜNCESİ : Dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.


    DANIŞTAY SAVCISI : …
    DÜŞÜNCESİ : Dava, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi adı altında yeniden yapılandırılan şirketin, 20.3.1971 tarih ve 7/2156 sayılı ve 31.10.1972 tarih ve 7/5472 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında olmadığı, şirket tarafından hurdaya ayrılan her türlü malzemenin şirket zararına yol açılmamasını teminen MKE Hurda İşletmesi Müdürlüğü tarafından belirlenen fiyatlardan daha aşağı olmamak kaydıyla mahalli piyasada satılmasının uygun görüldüğüne ilişkin PTT A.Ş.'nin 17/02/2017 tarihli ve 45315976-930-E.821 sayılı "Hurda Malzeme Satışı" konulu Genelgesi'nin iptali istemiyle açılmıştır.
    3284 sayılı Bazı Maden Hurdalarının Dışarı Çıkarılmasının Yasak Edilmesi ve Satın Alınması Hakkında Kanunda; demir, bakır, kurşun, kalay, tutya, alüminyum, antimuvan ve nikel hurdalar ile bunların hurda halindeki halitalarının ve kullanılamayacak bir hale gelmiş bilumum muharrik veya müteharrik vasıtaların memleket dışına çıkarılmasını yasak etmeye İcra Vekilleri Heyetinin yetkili bulunduğu, bu maddelerin memleket içinde satılmasının serbest olduğu, resmi daire ve müesseselerde birinci maddede yazılı mevaddan kendi ihtiyaçlarından fazla olanların 2490 sayılı Kanunun 66 ncı maddesine göre askeri fabrikalara devredileceği öngörülmüş; 5591 sayılı Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Kanunu 18.11.1983 tarih ve 105 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile, bu Kanun Hükmünde Kararname ise 3743 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılmış ve davacı Kurumun 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi olması nedeniyle 28.10.1984 tarih ve 18559 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kurum Ana Statüsü yürürlüğe girmiş olup, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Ana Statüsü'nün 4. maddesinde; her türlü silah, mühimmat ve patlayıcı maddelerle benzerlerini ve askeri ihtiyaçlara yarayan araç ve gereçleri, makina ve sistemleri imal etmek veya ettirmek, tadil ve tamir etmek, makina, malzeme, tesisat, motorlu ve motorsuz araç ve gereç, alet ve yedeklerini ve benzerlerini imal etmek veya ettirmek, tadil, ıslah ve tamir etmek, yukarıdaki faaliyet konuları ve benzerleri ile ilgili olarak yurtiçi ve yurtdışından gerektiğinde yerli ve yabancı kuruluşlarla işbirliği veya iştiraklerde bulunmak, proje, müşavirlik işleri yapmak, faaliyet alanları ile ilgili tesisler kurmak ve işletmelerinin ihtiyacı olan enerjiyi üretmek, resmi daireler ve idareler, iktisadi devlet teşebbüsleri, müesseseler ve bağlı ortaklıklar, uluslararası ikili anlaşmalara giren kuruluş ve teşekküllerin hurdaya ayırdıkları her türlü maden, malzeme, araç ve gereçleri toplamak, değerlendirmek ve kullanmak Kurumun yapacağı işler arasında sayılmıştır.
    3284 sayılı Yasa hükümleri ile Yasada belirtilen maddelerin yurtdışına çıkarılmasının yasak edilmesi ve resmi daire ile müesseselerde bu maddelerden kendi ihtiyaçlarından fazla olanların askeri fabrikalara devredilmesi öngörülmüş ve bu Yasa hükümlerini uygulama konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir.
    Bu yetkiye dayanılarak ve 15.3.1950 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan, Kurum Ana Statüsüne paralel hükümler bulunan mülga 5591 sayılı Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Kanunu ile anılan Kuruma verilen görevler gözönünde bulundurularak, Bakanlar Kurulu'nca anılan Yasada yer alan maddelerin Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu'na devri usulü 20.3.1971 tarih ve 7/2156 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile düzenlenmiştir. Anılan Bakanlar Kurulu Kararı ile resmi daire ve idareler ve iktisadi devlet teşekkülleri ile bunlara ait müessese ve iştiraklerinin malik oldukları her çeşit maden hurdaları ile bunların hurda halindeki halitalarının ve kullanılmayacak bir hale gelmiş bulunan muharrik ve müteharrik araçlarının kendi ihtiyaçlarından fazlalarının, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu tarafından altı ayda bir piyasa etütlerine dayanılarak yapacağı tesbit ve teklif ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca kabul edilecek fiyatlarla adı geçen Kuruma satış suretiyle devirleri kararlaştırılmıştır. Ayrıca 19.3.2001 tarih ve 2001/15 sayılı Genelgede, 7/2156 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı hükümleri çerçevesinde her türlü hurda malzemenin kamu kurum ve kuruluşlarınca Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Hurda Sanayi İşletmeleri (HURDASAN) A.Ş.'ye satış suretiyle devri öngörülmüştür.
    6475 Sayılı Posta Hizmetleri Kanununun "Kuruluş" başlıklı 21.maddesinde; 6102 sayılı Kanun ve özel hukuk hükümlerine tabi Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi unvanı altında bir anonim şirket kurulduğu, sermayesinin tamamının Hazineye ait olduğu, "Faaliyet konuları ve nitelikleri" başlıklı 22.maddesinin ikinci fıkrasında; PTT'nin, 2/4/1987 tarihli ve 3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine tabi olduğu, "Değiştirilen ve yürürlükten kaldırılan hükümler ile atıflar" başlıklı 31. madddesinin 4.fıkrasında; Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun kapsamında olduğu hükümlerine yer verildiği görülmektedir.
    Posta sektörünün oluşturulması ve bu sektörde düzenleme ve denetimin gerçekleştirilmesi ile amacıya 6475 Sayılı Posta Hizmetleri Kanunu ile kurulan ve yukarıda yer verilen nitelikleri haiz davalı PTT Anonim Şirketi'nin, 20.3.1971 tarih ve 7/2156 sayılı ve 31.10.1972 tarih ve 7/5472 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında olduğundan, düzenlemede hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle, dava konusu düzenlemenin iptali gerektiği gerektiği, düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
    233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi "kamu iktisadi kuruluşu" niteliğinde olan Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü'nün, 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu ile Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi adı altında yeniden yapılandırılmasının ardından, şirketin 20/03/1971 tarih ve 7/2156 sayılı Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Hurda Malzeme Alımına Ait Kararname'de sayılan "resmi daire ve idareler ile iktisadi devlet teşekkülleri" kapsamında olmadığına, şirket tarafından hurdaya ayrılan her türlü malzemenin şirket zararına yol açılmamasını teminen MKE Hurda İşletmesi Müdürlüğü tarafından belirlenen fiyatlardan daha aşağı olmamak kaydıyla mahalli piyasada satılmasının uygun görüldüğüne ilişkin 17/02/2017 tarihli ve 45315976-930-E.821 sayılı "Hurda Malzeme Satışı" konulu Genelgesi'nin tesis edilmesi üzerine anılan Genelgenin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    ESAS YÖNÜNDEN:
    İlgili Mevzuat:
    3284 sayılı Bazı Maden Hurdalarının Dışarı Çıkarılmasının Yasak Edilmesi ve Satın Alınması Hakkında Kanun'un 1. maddesinde, demir, bakır, kurşun, kalay, tutya, alüminyum, antimuvan ve nikel hurdalar ile bunların hurda halindeki halitalarının ve kullanılamayacak bir hale gelmiş bilumum muharrik veya müteharrik vasıtaların memleket dışına çıkarılmasını yasak etmeye İcra Vekilleri Heyetinin yetkili bulunduğu, bu maddelerin memleket içinde satılmasının serbest olduğu; 2. maddesinde, resmi daire ve müesseselerde birinci maddede yazılı mevaddan kendi ihtiyaçlarından fazla olanların, 2490 sayılı Kanunun 66. maddesine göre askeri fabrikalara devredileceği; 9. maddesinde de, bu Kanun hükümlerini uygulama konusunda Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu düzenlenmiştir.
    15/03/1950 tarihli ve 18093 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5591 sayılı Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Kanunu'nun "Kuruma İntikal Edecek Tesisler" başlıklı 18. maddesinde, Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü'nün tüm hak ve yetkilerinin Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna devredildiği belirtilmiş; anılan Kanun, 18/11/1983 tarih ve 105 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle, bu Kanun Hükmünde Kararname ise 3743 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış ve davacı Kurumun 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi olması nedeniyle 28/10/1984 tarih ve 18559 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kurum Ana Statüsü yürürlüğe girmiştir.
    Dava konusu işlem tarihi itibariyle, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Ana Statüsü'nün 4. maddesinde, her türlü silah, mühimmat ve patlayıcı maddelerle benzerlerini ve askeri ihtiyaçlara yarayan araç ve gereçleri, makina ve sistemleri imal etmek veya ettirmek, tadil ve tamir etmek, makina, malzeme, tesisat, motorlu ve motorsuz araç ve gereç, alet ve yedeklerini ve benzerlerini imal etmek veya ettirmek, tadil, ıslah ve tamir etmek, yukarıdaki faaliyet konuları ve benzerleri ile ilgili olarak yurtiçi ve yurtdışından gerektiğinde yerli ve yabancı kuruluşlarla işbirliği veya iştiraklerde bulunmak, proje, müşavirlik işleri yapmak, faaliyet alanları ile ilgili tesisler kurmak ve işletmelerinin ihtiyacı olan enerjiyi üretmek, resmi daireler ve idareler, iktisadi devlet teşebbüsleri, müesseseler ve bağlı ortaklıklar, uluslararası ikili anlaşmalara giren kuruluş ve teşekküllerin hurdaya ayırdıkları her türlü maden, malzeme, araç ve gereçleri toplamak, değerlendirmek ve kullanmak Kurumun faaliyet konuları arasında sayılmıştır.
    3284 sayılı Kanunda verilen yetkiye dayanılarak ve mülga 5591 sayılı Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Kanunu ile anılan Kuruma verilen görev ve yetkiler göz önünde bulundurularak, Bakanlar Kurulu'nca Kanunda sayılan hurda maddelerin Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu'na satış suretiyle devri usulüne ilişkin 20/03/1971 tarih ve 7/2156 sayılı Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Hurda Malzeme Alımına Ait Kararname yayımlanmıştır.
    Anılan Bakanlar Kurulu Kararı ile resmi daire ve idareler ve iktisadi devlet teşekkülleri ile bunlara ait müessese ve iştiraklerinin malik oldukları her çeşit maden hurdaları ile bunların hurda halindeki halitalarının ve kullanılmayacak bir hale gelmiş bulunan muharrik ve müteharrik araçlarının kendi ihtiyaçlarından fazlalarının, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu tarafından altı ayda bir piyasa etütlerine dayanılarak yapacağı tesbit ve teklif ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca kabul edilecek fiyatlarla adı geçen Kuruma satış suretiyle devirleri kararlaştırılmış; ayrıca 19/03/2001 tarih ve 2001/15 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile 7/2156 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı hükümleri çerçevesinde her türlü hurda malzemenin kamu kurum ve kuruluşlarınca Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Hurda Sanayi İşletmeleri (HURDASAN) A.Ş.'ye satış suretiyle devri öngörülmüştür.
    6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu'nun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki haliyle "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasının (y) bendinde, "PTT", Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi; (h) bendinde, "evrensel posta hizmet yükümlüsü", evrensel posta hizmetini görev sözleşmesi uyarınca sağlamakla yükümlü kılınan hizmet sağlayıcısı; (ı) bendinde ise, "görev sözleşmesi", PTT’nin posta hizmetlerini sunmak üzere hak ve yükümlülüklerini belirleyen sözleşme olarak tanımlanmak suretiyle PTT evrensel posta hizmet yükümlüsü olarak kabul edilmiş; "Posta Tekeli" başlıklı 6. maddesinde, evrensel posta hizmet yükümlüsü olan PTT'ye posta tekeli niteliğinde hizmetleri görme görev ve yetkisi verilmiş; "Kuruluş" başlıklı 21. maddesinde, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve özel hukuk hükümlerine tabi Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi unvanı altında bir anonim şirket kurulduğu, sermayesinin tamamının Hazineye ait olduğu; T.C. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi işyerleri hakkında 14/6/1989 tarihli ve 3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun'un 3. maddesi ve 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 81. maddesi hükümlerinin uygulanmayacağı; "Faaliyet konuları ve nitelikleri" başlıklı 22. maddesinin 2. fıkrasında, PTT'nin, 2/4/1987 tarihli ve 3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine tabi olduğu; 25. maddesinin 1. fıkrasında, PTT Yönetim Kurulu'nun, Bakan tarafından teklif edilen adaylar arasından Genel Kurul tarafından atanacağı; 2. fıkrasında, Yönetim Kurulu üyeliklerine atanacakların 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yer alan memur olarak atanacaklarda aranan nitelikleri haiz olması gerektiği; 6. fıkrasında, PTT Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu üyelerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanmalarının, ilgili Bakanın iznine bağlı olduğu ve bu konuda 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı; Sözleşmeli personel" başlıklı 27. maddesinde, PTT personelinin, 657 sayılı Kanun ve diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmaksızın idari hizmet sözleşmesi ile istihdam edileceği; 29. maddesinin 1. fıkrasında, hizmet akdiyle görev yapan işçiler hariç diğer PTT çalışanları ve acentelerinin, PTT’nin paralarına ve para hükmündeki evrak ve senetlerine ve diğer mevcutlarına karşı işledikleri suçlar ile bilanço, tutanak, rapor ve benzeri her türlü belge ve defterleri üzerinde işledikleri suçlar ve ifa ettikleri görevlerinden doğan suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılacağı; "Değiştirilen ve yürürlükten kaldırılan hükümler ile atıflar" başlıklı 31. maddesinin 3. fıkrasında, 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ekli listenin “B – Kamu İktisadi Kuruluşları (KİK)” bölümünde yer alan “Türkiye Cumhuriyeti Posta İşletmesi Genel Müdürlüğü (P.İ.)” ibaresinin listeden çıkarıldığı; 4. fıkrasında, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun kapsamında olduğu; Geçici 5. maddesinin 1. fıkrasında ise, bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihte mülga TC. Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğünde çalışan; a) 657 sayılı Kanun'a tabi memurların, b) 22/01/1990 tarih ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin eki (I) sayılı cetvele tabi kadrolu personelin, c) 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin eki (II) sayılı cetvele tabi sözleşmeli personelin, ç) İş sözleşmesi ile görev yapan işçilerin mevcut statüleri ile PTT’de istihdamlarına devam olunacağı hükümlerine yer verilmiş; ayrıca Kanun'un genel gerekçesinde, T.C. Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü’nün, sektörde Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyet yapan diğer şirketlerle eşit koşullarda rekabet edebilir hale gelmesi amacıyla PTT A.Ş. olarak yapılandırılmasının öngörüldüğü açıkça ifade edilmiştir.
    PTT A.Ş. Ana Sözleşmesinin 1. maddesinde, 6475 sayılı Kanun'un 21. maddesi gereğince, anılan Kanun ile kuruluş ve tescile ilişkin hükümleri hariç olmak üzere 6102 sayılı Kanun ve özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket kurulduğu; 6. maddesinde de, şirket sermayesinin tamamının Hazineye ait olduğu belirtilmiştir.
    Öte yandan; 6741 sayılı Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
    'un 4. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde, iktisadi devlet teşekküllerinden, bunların müessese, bağlı ortaklık, işletme, işletme birimleri ile varlıkları ve iştiraklerindeki kamu paylarından, sermayesinin tamamı veya yarısından fazlası Devlete ve/veya diğer kamu tüzel kişilerine ait olan ticari amaçlı kuruluşlardaki kamu paylarından, sermayesinin tamamı kamuya ait olan ticari amaçlı kuruluşların sahip olduğu hisse ve varlıklardan, Devletin diğer iştiraklerindeki kamu paylarından ve Hazineye ait paylardan Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye Varlık Fonuna aktarılmasına veya Şirket tarafından yönetilmesine karar verilenler, Türkiye Varlık Fonunun kaynakları arasında sayılmıştır.
    6741 sayılı Kanun'un anılan hükmüne dayanılarak 05/02/2017 tarihli ve 29970 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 24/01/2017 tarihli ve 2017/9756 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile PTT A.Ş.'nin Hazineye ait hisselerinin tamamının Türkiye Varlık Fonuna aktarılması kararlaştırılmıştır.
    Dava konusu Genelgenin tesisinden sonra 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yapılan düzenlemede ise, PTT'nin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve özel hukuk hükümlerine tabi anonim şirket statüsü korunmuş (m.385/1), sermayesinin tamamının Hazineye ait olduğu yinelenmiş (m.385/2) ve PTT personelinin, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 26. ve Ek 27. maddelerine göre istihdam edileceği (391/1) belirtilmiştir.
    Ayrıca, Anayasa'nın "Kamu iktisadi teşebbüslerinin denetimi" başlıklı 165. maddesinde, sermayesinin yarısından fazlası doğrudan doğruya veya dolaylı olarak Devlete ait olan kamu kuruluş ve ortaklıklarının Türkiye Büyük Millet Meclisince denetlenmesi esaslarının kanunla düzenleneceği kurala bağlanmış; 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) "Tanımlar ve kısaltmalar" başlıklı 2. maddesinde, "kamu iktisadi teşebbüsü", iktisadi devlet teşekkülü ile kamu iktisadi kuruluşunun ortak adı; "iktisadi devlet teşekkülü", sermayesinin tamamı devlete ait, iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulan, kamu iktisadi teşebbüsü; "kamu iktisadi kuruluşu" ise, sermayesinin tamamı Devlete ait olup tekel niteliğindeki mal ve hizmetleri kamu yararı gözeterek üretmek ve pazarlamak üzere kurulan ve gördüğü bu kamu hizmeti dolayısıyla ürettiği mal ve hizmetler imtiyaz sayılan kamu iktisadi teşebbüsü olarak tanımlanmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Anayasa'nın dava konusu düzenlemenin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliye "Yönetmelikler" başlıklı 124. maddesinde, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği hükmüne yer verilmiştir.
    Buna göre, idari teşkilat yapısı içinde yer alan Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşları, görev alanlarına ilişkin olarak yönetmelik, yönerge, tebliğ, genelge ve talimat gibi çeşitli adlar altında düzenleme yapabilmektedirler.
    Bu düzenlemeler arasında uyulması gereken "normlar hiyerarşisi" kuramına göre, hukuk düzeni, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içermekte ve her norm geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan almaktadır. Normlar hiyerarşisine göre kanundan sonra gelen yönetmelik, genelge, tebliğ, talimat gibi düzenlemelerin ancak kanunda verilmiş olan hakkın kullanılmasının açıklanması ile ilgili olacağı, bu metinlerde kanun ile verilmiş olan hakkı genişletici veya daraltıcı mahiyette hükümlere yer verilemeyeceği hukukun genel ilkelerindendir.
    Yukarıda yer verilen mevzuat uyarınca, resmi daire ve idareler, diğer iktisadi devlet teşekkülleri ile bunlara ait müessese ve iştiraklerinin malik oldukları her çeşit maden hurdaları ile bunların hurda halindeki halitalarının ve kullanılmayacak bir hale gelmiş bulunan muharrik ve müteharrik araçlarının kendi ihtiyaçlarından fazlalarının, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna satış suretiyle devredileceği hususunda duraksama bulunmamaktadır.
    Uyuşmazlık, 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu ile yeniden düzenlenen Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi'nin (PTT) yukarıda aktarılan zorunlu devir yükümlüsü kurum ve kuruluşlar arasında yer alıp almadığı noktasında toplanmaktadır. Bu itibarla, uyuşmazlığın çözümü, PTT’nin dava konusu işlem tarihi itibarıyla hukuki statüsünün tespitine bağlı bulunmaktadır.
    Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; her ne kadar kamu iktisadi kuruluşu olmaktan çıkarılarak Türk Ticaret Kanunu ve özel hukuk hükümlerine tabi kılınmış ise de; 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu ile "evrensel posta hizmet yükümlüsü" statüsü tanınmak ve tekel niteliğindeki hizmetleri de içerecek görev ve yetkilerle donatılmak suretiyle sermayesinin tamamı Hazineye ait olmak üzere kurulan, Genel Müdür ve Yönetim Kurulu üyeleri, kamu görevlilerine yönelik bazı özel hükümlere tabi tutulan, idari hizmet sözleşmesi ile istihdam edilen personelinin PTT'ye karşı işledikleri suçlar nedeniyle kamu görevlisi gibi cezalandırılması öngörülen, işyeri açma ve çalıştırma hakkındaki genel mevzuatta aranan koşullardan muaf tutularak özel hukuk tüzel kişilerine nazaran bir takım imtiyazlar tanınan, bilahare hisselerinin tamamı Türkiye Varlık Fonu’na devredilen Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi'nin, belirtilen niteliklerinin tamamı bir bütün olarak gözetildiğinde, kamu tüzel kişiliği sıfatını koruduğu, kamu kurumu niteliği ağır basan bir anonim şirket olduğu, bu haliyle 20/03/1971 tarih ve 7/2156 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında bulunduğu, hisselerinin tamamının Türkiye Varlık Fonuna aktarılmasının statüsünü değiştirmediği sonucuna varılmaktadır.
    Nitekim, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi'nin, dava konusu işlem tarihi itibarıyla 6745 sayılı Kanun gereği, 3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na tabi tutulması da ulaşılan bu sonucu desteklemektedir.
    Aynı şekilde, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinde Çalıştırılacak İdari Hizmet Sözleşmeli Personel Hakkında Yönetmelik'in 19. ve 74. maddelerinin iptali istemiyle açılan dava sonucunda Danıştay İkinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Kurulunca verilen 11/12/2019 tarih ve E:2018/10250, K:2019/10057 sayılı kararı temyizen inceleyen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 03/03/2021 tarihli ve E:2020/3394, K:2021/392 sayılı kararında, "Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi her ne kadar Türk Ticaret Kanunu ve özel hukuk hükümlerine tabi olarak faaliyet göstermekte ise de; gerek sermayesinin tamamının Hazineye ait olması ve teşkilat yapısının özelliği, gerek bünyesinde halen (anonim şirket olmadan önce istihdam etmeye başladığı) 657 sayılı Kanun'a tabi memur ve 399 sayılı KHK'ya tabi kadrolu ve sözleşmeli personel çalıştırmaya devam etmesi, gerekse personel rejimi ile ilgili konularda 375 sayılı KHK'nın kamu kurum ve kuruluşlarının idari hizmet sözleşmeli personel çalıştırması ile ilgili bölümlerine atıf yapılmış olması hususları göz önüne alındığında; davalı kurumun halen kamu tüzel kişiliği sıfatını koruduğu ... sonucuna ulaşılmıştır." gerekçesine yer verilmesi; Anayasa Mahkemesinin 04/12/2014 tarihli ve E:2013/84, K:2014/183 sayılı kararında da, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinin, kamu kurumu niteliği ağır basan bir anonim şirket olduğunun ifade edilmesi, yukarıda aktarılan hukuki değerlendirmeyi teyit edici mahiyettedir.
    Bu durumda, işlem tarihi itibarıyla davalı PTT Anonim Şirketi'nin 20/03/1971 tarih ve 7/2156 sayılı Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Hurda Malzeme Alımına Ait Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında yer alan kuruluşlardan olduğu ve bu haliyle mülkiyetinde bulunan 3284 sayılı Kanunda yazılı maden hurdalarını satış suretiyle davacı idareye devretmekle yükümlü bulunduğu açık olup, söz konusu Bakanlar Kurulu Kararına aykırı şekilde tesis edilen dava konusu Genelgede hukuka uyarlık bulunmamıştır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle,
    1. Dava konusu 17/02/2017 tarihli ve 45315976-930-E.821 sayılı "Hurda Malzeme Satışı" konulu Genelge'nin İPTALİNE,
    2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ... TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, davalı idare tarafından yapılan harcamaların üzerine bırakılmasına,
    3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ...TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
    4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
    5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 08/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi