Esas No: 2021/1164
Karar No: 2022/1057
Karar Tarihi: 25.01.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/1164 Esas 2022/1057 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/1164 E. , 2022/1057 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ... 2. İş Mahkemesi
Dava tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair verilen karara karşı, davalılardan ... Orman Ürünleri İnşaat Nakliyat San. ve Tic. A.Ş. ile davalı ... İnşaat Mühendislik Madencilik Turizm San. ve Tic. A.Ş. vekillerinin istinafa başvurması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin esastan reddine dair karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın davalılardan ... Orman Ürünleri İnşaat Nakliyat San. ve Tic. A.Ş. ile ... İnşaat Mühendislik Madencilik Turizm San. ve Tic.A.Ş. vekilleri tarafından süresi içersinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
I- İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 23.06.2010 tarihinde meydana gelen iş kazasında sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere 5.000 TL maddi tazminat ile 30.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesiyle maddi tazminat istemini geçici iş göremezlikten kaynaklı zarar için 1.237,44 TL’ye, sürekli iş göremezlikten kaynaklı zarar için 103.560,08 TL’ye artırmıştır.
II- CEVAP:
Davalı ... Orm. Ürn. İnş. Nak. San. Tic. AŞ vekili, davacı tarafından beyan ve iddia edilen maluliyet oranını kabul etmediklerini, söz konusu iş kazasında müvekkilinin hiçbir kusurunun olmadığını, davacının tamamen kendi kusuru ile meydana gelen kaza sonucu hastanede tedavi olup şifa bulduğunu, davacının herhangi bir maluliyetinin olmadığını, davacının mermer kaplama ve montaj işinde usta yardımcısı olarak çalıştığını ve günlük net 35,00 TL ücret aldığını iddia etmiş ise de bu iddiasının da gerçeği yansıtmadığını, asıl işveren ... şirketi ile davacının işvereni alt işveren ... şirketleri ile davacının tam kusurlu olduklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... İnş. Müh. Maden. Turz. San. Tic. AŞ vekili, müvekkilinin defne konutlarını inşa ettiğini, davacının davalılardan ... şirketi işçisi olup bu şirketin inşaat işinin mermer kaplama ve montaj işlerini üstlendiğini, inşaatın laminant işlerini ise diğer davalı alt işveren ... şirketinin yaptığını, sözleşmeler gereği meydana gelen kazadan alt işverenlerin sorumlu olduklarından müvekkilinin taraf sıfatının olmadığını, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun olmadığını, SGK iş müfettişinin somut bir gerekçeye dayanmaksızın müvekkil şirketin %30, davacının ise %10 oranında kusurlu olduğunun belirtildiğini, davacının maluliyet oranının yüksek olup gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Madencilik Otom. İnş. Gıda Tic. Ltd. Şti vekili, davacının beyan ettiği maluliyet oranı ve beyanlarına katılmanın mümkün olmadığını, meydana gelen iş kazasında müvekkile yüklenebilecek herhangi bir kusur ve sorumluluğunun olmadığı gibi davacının hiçbir maluliyetin söz konusu olmadığını, davacının tamamen kendi kusur ve sorumluluğu çerçevesinde meydana gelen kaza sonucu hastanede tedavisini tamamladığını, davacının herhangi bir maluliyetinin olmadığını, olayın davacının tamamen kendi dikkatsizliği ve tertipsizliğinden meydana geldiğini, davacının vasıfsız işçi olduğunu, davacının beyanlarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesince; “Davacının davasının kısmen kabulüne kısmen reddine,
1-Davacının maddi tazminat alacağına ilişkin talebinin kabulüyle bilirkişi raporunda hesaplanan 104.797,52 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 23/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat alacağına ilişkin talebinin kısmen kabulü ile 24.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, ” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Bölge Adliye Mahkemesince özetle “1-Davalı ... Şirketinin mahkemece verilen 01/10/2018 tarihli ve 2012/393 E., 2018/680 K. sayılı istinaf başvurusunun değerlendirilmesine dair ek karara yönelik istinaf isteminin kabulü ile mahkemece verilen ek kararın ortadan kaldırılmasına,
2-Davalı ... Şirketi ile davalı ... Şirketi vekillerinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca karar tarihinde alınması gereken 8.798,15 TL istinaf karar harcından davalı ... Şirketi tarafından yatırılan 2.199,55 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.598,60 TL’nin davalı ... Şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Harçlar Kanunu uyarınca karar tarihinde alınması gereken 8.798,15 TL istinaf karar harcından davalı ... Şirketi tarafından yatırılan 2.199,53 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.598,62 TL’nin davalı ... Şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı ... İnşaat Mühendislik Madencilik Turizm San. ve Tic.A.Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle: kusur raporlarına itirazları karşılandıktan sonra hesap raporu alınması gerekirken itiraz hakkı tanınmadığını, kusur raporunun ve oranların aidiyetinin yerinde olmadığın, davacının ağır kusurlu olduğunu, davacının düz işçi olduğunun buna göre kolluk tutanağındaki beyanın dikkate alınarak ücretin tespitinin gerektiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... Orm. Ürn. İnş. Nak. San. Tic. AŞ vekili temyiz dilekçesinde özetle: davacının kusurunun tespit edilenin üzerinde kabulü gerektiğini, diğer davalı ... İnşaat şirketinin ve ... Şirketini k ağır kusurlu kabul edilmesi gerektiğini müvekkiline verilen %55 kusur oranın fazla olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz edenin sıfatına temyiz kapsam ve nedenleriyle kanunun açık hükmüne aykırı görülen sebeplere göre; davalılardan ... İnşaat Mühendislik Madencilik Turizm San. ve Tic.A.Ş. ile ... Orm. Ürn. İnş. Nak. San. Tic. AŞ vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- 6100 sayılı HMK nun “yargılama giderlerinin kapsamı” başlığını taşıyan 323. maddesinde yargılama giderlerinin hangi kalemleri kapsadığı tek tek sayılmış, bu madde içerisinde “Başvurma, karar ve ilam harçları yargılama gideri” kapsamında belirtilmiş, “yargılama giderlerinden sorumluluk” başlığını taşıyan 326. maddede “kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerinin, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebileceği”, “yargılama giderlerine hükmedilmesi” başlığını taşıyan 332. maddesinde ise; “yargılama giderlerine, mahkemece resen hükmedileceği, yargılama gideri, tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümün hüküm altında gösterileceği,” hüküm altına alınmıştır.
492 sayılı Harçlar Kanunun 15. Maddesinde “Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev'i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır.” 16/1- 1.cümlesinde “Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır.” 28/1-a maddesinde “Karar ve İlam Harcı” düzenlenmiş olup “Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalanı kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. Şu kadar ki, ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davalarında peşin alınan harcın oranı yirmide bir olarak uygulanır. Bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olması, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmez.” Hükümleri yer almaktadır.
Anayasa Mahkemesinin 14.01.2010 tarihli ve E. 2009/27, K. 2010/9 sayılı Kararında da belirtildiği üzere “Harç, idarece yapılan bir hizmetten yararlananlardan bu hizmet dolayısıyla alınan para, diğer bir deyimle verginin özel ve ayrık bir türüdür. Bu nedenle diğer harçlarda olduğu gibi, yargı harçlarında da kural; harcın, davayı açan veya harca mevzu olan işlemin yapılmasını isteyen kişi tarafından ödenmesidir. Ancak yargı yoluna başvurmak, başvuran kişiye bir harç yükümlülüğü yüklediği gibi, başvuranın haklı çıkması halinde bu yükümlülük yer değiştirmekte ve davada haksız çıkan tarafa yükletilmektedir. Bu nedenle nispi harca tabi davalarda, yargılama sonunda ödenecek harç miktarıyla birlikte, harcın gerçek sorumlusu da mahkeme kararıyla belirlenmektedir.”
Bu açıklamalar doğrultusunda somut olayda, davacının davalılardan tazminat istemi hususunda teselsül hükümlerine dayanarak tahsil talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince verilen kararda da bu husus gözetilerek davalıların tazminat alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumluluklarına hükmedildiği, bu cümleden olarak hüküm ferileri hakkında da kararın niteliğine uygun olarak davalıların müteselsil sorumluluğuna hükmedildiği, böylece Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda da istinaf başvurusu reddolan davalıların tek bir karar ve ilam harcından müteselsilen sorumluluklarına hükmedilmesi gerekirken; her bir davalının aynı miktardaki karar ve ilam harcından ayrı ayrı sorumluluklarına hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, temyiz eden davalılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları ile HMK 369. maddesi kapsamında kanunun açık hükmüne aykırılıklar da gözetilerek, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi hükmü bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 05.11.2020 tarih ve 2018/4531 E- 2020/2219 K sayılı kararının “3 ve 4 nolu” bentlerinin silinerek yerine
“3-Harçlar Kanunu uyarınca karar tarihinde alınması gereken 8.798,15 TL istinaf karar ve harcından, istinaf yoluna başvuran davalılar ... İnşaat Mühendislik Madencilik Turizm San. ve Tic.A.Ş. tarafından yatırılan 2.199,55 TL ile ... Orm. Ürn. İnş. Nak. San. Tic. AŞ tarafından yatırılan 2.199,55 TL’nin toplamı 4.399,10 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.399,05 TL karar ve ilam harcının iş bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına” rakam ve sözcükleri yazılmak ve devam eden hüküm fıkralarının bu hüküm fıkrasından sonra gelmek üzere teselsül ettirilmek suretiyle, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harçlarının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 25.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.