Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/560
Karar No: 2022/1031
Karar Tarihi: 25.01.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/560 Esas 2022/1031 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/560 E.  ,  2022/1031 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... İş Mahkemesi

    Dava, İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava ve ıslah dilekçesinde özetle, kazalı sigortalının 21/04/2012 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğradığı iddiasıyla 30.000,00-TL maddi, 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili 23/02/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplam 40.389,94- TL’ye çıkarmıştır.
    II-CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Davanın kısmen kabulü ile,
    1-Davacının 97.212,97 TL maddi tazminat alacağının tespitine; 40.389,94 TL'nin kaza tarihi olan 21/04/2012'den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
    2-16.000 TL manevi tazminatın 21/04/2012'den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
    3-Fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Kusur raporlarının çelişkili olduğunu, davalıya izafe edilen kusur oranını kabul etmediklerini, ek rapor taleplerinin reddedildiğini, tanık beyanlarının raporda dikkate alınmadan karar verildiğini, davacının iki ayrı iş yerinde farklı zaman dilimleri içerisinde iş kazası geçirdiğini, emir ve talimatlara iş güvenliği yasasına uyup uymadığının hiç tartışılmadığını, maddi ve manevi tazminatın fahiş olduğunu, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dava, 21/04/2012 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    1-İş kazalarında olay, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik İlkeleri çerçevesinde değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. İşverenin iş kazası sonucu meydana gelen zarar nedeniyle hukuki sorumluluğu yasa ve içtihatlarla belirlenmiş olan ayrık haller dışında ilke olarak iş akdinden doğan işçiyi gözetme (koruma) borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluktur. İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu'nun 77. maddesinin açık buyruğudur.
    İş kazasından doğan tazminat davalarının özelliği gereği, İş Kanunu'nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işverenin niteliğine göre, iş yerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü'nün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin iş yerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmelidir. (Hukuk Genel Kurulunun 16.06.2004 gün ve 2004/21-365 E.-369 K.sayılı ilamı da aynı yöndedir.)
    Bu açıklamadan olarak şüphesiz ki tarafların kusur durumu irdelenirken konusunda ehil bilirkişilere olayı inceletmek kadar olaya neden olan tüm saiklerin bir bütün olarak ele alınması ve bu kapsamda da taraflarca ortaya konulan iddia ve savunmalar ile tüm delillerin titizlikle değerlendirilerek kusurun aidiyeti ve oranına dair raporun oluşa uygun olup olmadığının tespiti gerekir.
    Dosya kapsamından, davacı sigortalının davalı şirkette çalıştığı, 21/04/2012 tarihinde plastik kırma makinesinde bıçak değişimi yaparken bıçağın düşmesi sonucu sol el işaret parmağı, orta parmağı ve yüzük parmağının kesilmesi sureti ile yaralanarak %15 oranında sürekli işgöremezliğe uğradığı, Sosyal Güvenlik Kurumu raporunda meydana gelen olayın iş kazası olduğu, işverenin %80, sigortalı işçinin %20 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/1026 soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığı ancak mağdurun şikayetçi olmaması üzerine kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/43E. sayılı dosyası ile Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davalı işveren aleyhine rücuen tazminat davası açıldığı, davalı işverenin %75, sigortalı işçinin %25 oranında kusurlu olduğunun kabulü ile hüküm kurulduğu, işbu dosyada mahkemece alınan 28/09/2017 tarihli raporda ise davalı işverenin %80, davacı kazalının %20 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, itiraz üzerine alınan 13/09/2019 tarihli raporda ise davalı işverenin %90, kazalı işçinin ise %10 kusurlu olduğunun belirtildiği ve bu raporun hükme esas alındığı ancak anılan raporlarda davalı şirketler arasındaki ilişkinin, hangi sebeplerle sorumlu olduklarının ve olayın meydana gelmesini önleme yönünden işverenin alması gerekli veya alabileceği önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususların ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hususlarının duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmadığı, dosyada mevcut raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmediği, mahkemenin bu rapor ile yetinerek karar verdiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece yapılacak iş; hüküm altına alınacak tazminat miktarlarına etkisi bakımından, aynı olaylara ilişkin ceza dosyası ile rücu dava dosyasındaki kusur raporlarının da dosya kapsamına getirtilerek - verilen kararların kesinleşip kesinleşmediğinin gözetilerek, yukarıda bahsedilen kusur raporlarını düzenleyen heyetlerden farklı, A sınıfı İş güvenliği uzmanlarından oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi heyetine konuyu incelettirmek, alınacak bu raporda davalı şirketler arasındaki ilişkiyi irdeleyerek, tarafların alması gerekli önlemlerin neler olduğunu, bu önlemlerin alınıp alınmadığını, nedenleri ile birlikte açıklayarak, tarafların kusur oran ve aidiyetlerini belirleyerek, dosyada mevcut tüm raporlar arasındaki çelişkiyi gidererek tarafların iş kazasının gerçekleşmesindeki kusur oranlarını ve aidiyetlerini - tarafların dosyada mevcut kusur raporlarına itirazları da göz önünde tutulmak suretiyle- her türlü şüpheden uzak şekilde tespit ettirmek, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile taraflar lehine oluşan usuli kazanılmış hakları da gözeterek (özellikle davacı tarafın temyiz yoluna başvurmadığının) bir karar vermekten ibarettir.
    2- Öte yandan, davacının dava konusu olan 21/04/2012 tarihli kazada %15 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığının anlaşılması karşısında, öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumundan davacının %15 sürekli iş göremezlik oranı üzerinden bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin sorularak dosyaya celp edilmesi, ardından %15 sürekli iş göremezlik oranını davacının temyiz itirazı olmadığı için temyiz eden davalı lehine usuli kazanılmış hakkın dayanağını oluşturan 05/02/2020 tarihli hesap raporuna uygulamak, iş bu raporda esas alınan doneleri kullanarak bilinen (işlemiş) devre tarihini ileri çekmemek, kesinleşen bu sürekli iş göremezlik oranından bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin rucuya kabil kısmını da bu raporda hesap edilecek tazminattan tenzil etmek suretiyle davalının sorumlu olduğu maddi tazminatı belirlemek ve oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve temyiz itirazlarının sair yönleri bu aşamada incelenmeksizin ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak, ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının sair yönleri bu aşamada incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi