MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

Asıl ve birleşen davada ... vekili Avukat ... tarafından, asıl davada davalılar ... ve ... aleyhine 12/04/2013 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle tapu iptali ve davalı ... adına tescili, birleşen davada davalılar KCC Huzur Emlak Yapı İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. Ve ... aleyhine 15/02/2016 gününde verilen dilekçe ile muvazaalı satışların iptalinin istenmesi üzerine ilk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen 15/06/2017 günlü karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nun 353/1. fıkra (b-1) maddesi gereğince esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen 17/10/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davalarda davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı eşi ...’a karşı 13/03/2012 tarihinde açtığı boşanma davası devam ederken, davaya konu taşınmaz kaydına ihtiyati tedbir konulduğunu, davanın devamı sırasında eşiyle barıştığını ve ihtiyati tedbirin kaldırılması üzerine davalı eşin davaya konu 23 parsel sayılı taşınmazdaki hissesini diğer davalı ...’a muvazaalı olarak sattığını, ardından yine müvekkiline kötü davranmaya başlayıp terk ettiğini, müvekkili tarafından tekrar boşanma davası açıldığını, davaya konu taşınmazın mal kaçırmak amacıyla ve davacının rızası olmadan muvazaalı olarak satıldığını belirterek, satışın iptali ile taşınmazın davalı ... adına tesciline karar verilmesini istemiş, birleşen davada, asıl davada davalı ...’in taşınmazdaki hissesini ...’e, Hayati’nin de KCC Huzur Emlak şirketine devrettiğini belirterek, muvazaalı satışın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili; davacının evlilik içinde oluşan borçların kapatılması ve bir daire alınması şartıyla boşanma davasından feragat ettiğini, davacının davaya konu taşınmazdaki hissenin satılacağını bildiğini, satış parası ile müvekkilinin bir kısım borçlarını ödediğini belirterek davanın reddini istemiş, diğer davalılar da davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
İlk derece mahkemesince; tarafların kızı olan tanığın beyanından aile birliği içindeki borçların kapatılması için daha önce arsa ve otobüs satışı yapıldığı, satıştan davacının haberdar olduğunun tanık beyanlarıyla sabit olduğu, ancak devam eden süreçte yeni bir satın alınmadığı, davacının dava açmaktaki asıl nedeninin de bu husus olduğu belirtilerek, muvazaa iddiası ispatlanamadığından asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; davacının aynı gerekçelerle tarla vasıflı taşınmazdaki hisse yönünden muvazaa nedeniyle açtığı tapu iptal ve tescil davasında Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davanın, davacının satıştan haberdar olması nedeniyle reddedildiği ve Yargıtayca onanmasına karar verildiği, davanın tarafları ve konuları farklı olduğundan kesin hüküm teşkil etmese de eldeki dava bakımından bu kararın ve dosya kapsamının güçlü delil niteliğinde olacağı, salt davalı eşin mal kaçırma amacının varlığı yeterli olmayıp diğer davalıların da aynı amaçla hareket ettiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK 370/1. maddesi gereğince ONANMASINA, HMK 373. maddesi uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, aşağıda dökümü yazılı 14,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/06/2021 gününde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.