Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5162 Esas 2019/394 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5162
Karar No: 2019/394
Karar Tarihi: 24.01.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5162 Esas 2019/394 Karar Sayılı İlamı

Özet:

16. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum edildiği ve yapılan temyiz başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmiştir. Kararda, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği vurgulanmıştır. Ancak, sanık hakkında ceza hükmü tesis edilirken atıf maddesi olarak 3713 sayılı Kanunun 7/1. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi ve tekrar hükümlerinin uygulanmasında yanlış maddelerin gösterilmesi nedeniyle kararın kısmen bozulması ve düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri: TCK 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 58/6, 63. Madde ve 3713 Sayılı Kanunun 5/1 ve 7/1 Maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2018/5162 E.  ,  2019/394 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9 maddeleri delaletiyle 58/6, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Karar yerinde toplanıp tartışılan diğer deliller suçun sübutu açısından yeterli görüldüğünden Bylock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı gelmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
    1-Silahlı terör örgütüne üye olduğu kabul edilen sanık hakkında ceza hükmü tesis edilirken atıf maddesi olarak 3713 sayılı Kanunun 7/1. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    2-Terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine karar verilen sanık hakkında doğrudan ve yalnızca TCK’nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, uygulama maddesi olarak aynı Kanunun 58/6. maddesinin gösterilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan yerel mahkeme hükmünün; birinci fıkrasından “3713 sayılı Yasanın 7/1. maddesi yollamasıyla” ibaresinin çıkarılması ve dördüncü fıkrasındaki “TCK’nın 58/9. maddesi yollamasıyla 58/6. maddesine” ibaresinin çıkarılarak yerine “TCK’nın 58/9. maddesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.