20. Hukuk Dairesi 2017/3109 E. , 2018/2582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ... ilçesi, ... mahallesi, 790 ada 181 parsel sayılı arsa üzerinde binanın 2 - 4 ve 5 numaralı bağımsız bölümlerinin müvekkillerine ait olduğunu, taşınmazın bahçesinde depo niteliğindeki bağımsız bölümün davalıya ait olduğunu, davalının kendi adına kayıtlı olan depo niteliğindeki bu taşınmazı öncelikle amacına aykırı olarak işyeri olarak kullandığını ve kira geliri elde ettiğini, tapu kayıtlarında ve belediye imar projesinde 32 m2 olarak kayıtlı alanı büyüterek 61 m2 olarak kullandığını belirterek dava konusu taşınmazın 31 m2"lik tapuya ve imar planına aykırı olan kullanımının yıkılarak taşınmazın eski hale getirilmesini ve şimdilik 24.000,00 TL ecrimisil bedelinin ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece Ecrimisil talebine ilişkin davanın reddine, Müdahalenin menine ilişkin davanın kabulü ile ... ili ... ilçesi, ... mahallesi 790 ada 181 parsel 7 Nolu bağımsız bölümde mimari projeye aykırılığın giderilerek taşınmazın projeye uygun hale getirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi, müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Ecrimisil talebi yönünden; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesinde, bu kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği hükme bağlanmıştır. Bununla birlikte ecrimisil davası, Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanmasından kaynaklanmayıp, anılan Kanun maddesi hükmünün bu istem yönünden uygulama olanağı bulunmamaktadır. Buna göre görev hususu genel hükümler uyarınca belirlenmelidir. Hukuki uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür.
6100 sayılı HMK"nın 2/1. maddesi gereğince de, malvarlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu belirtilmiştir.
Bu durumda mahkemece, ecrimisile ilişkin davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılacak olması nedeni ile ecrimisil talebinin tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilerek görev yönünden dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulmuş olması,
Projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi talebi yönünden ise;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin 2. (1086 sayılı HUMK 388. ve 389. maddeleri) fıkrası "hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmünü içermekte olup, taşınmaza ait tapu kayıtları ve yönetim planı celp edilip; proje yerinde uygulanarak ve krokiye de bağlanmak suretiyle davalının anataşınmazın ortak yerlerine müdahalesinin olup olmadığı ve projeye aykırı olup eski hale getirilmesine karar verilen hususların neler olduğu ile bunların ne şekilde eski hale getirileceği anılan yasa kuralı uyarınca kararın hüküm sonucu kısmında birer birer şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde açıkça yazılması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak talepleri tek tek karşılar nitelikte olumlu ya da olumsuz karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/04/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.