Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14770
Karar No: 2013/7555

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/14770 Esas 2013/7555 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, çalıştığı işyerinde kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, ücret ve fazla çalışma alacaklarını talep etmiştir. Mahkeme, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, fazla çalışma yaptığını ve kullandırılmayan yıllık izinleri bulunduğunu kabul etmiş ve davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davalı vekili kararı temyiz etmiştir. Yapılan incelemeler sonucu 2005 yılı Eylül ayından önce gerçekleşen çalışma döneminin tazminat ödenerek tasfiye edildiği kabul edilmiştir. Ücret alacağı hesaplanırken bankaya yapılan ödemelerin mahsup edilmemesi hatalı bulunmuştur. Sonuç olarak, karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak İş Kanunu'nun 37. ve 32. maddeleri belirtilmiştir.
22. Hukuk Dairesi         2012/14770 E.  ,  2013/7555 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık izin ve ücret ile fazla çalışma alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.04.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalaya ait işyerinde 08.08.2003-17.11.2009 tarihleri arasında çalıştığını, 2009 yılı Temmuz - Ağustos ve Ekim ayları ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesini feshettiğini, iş yerinde fazla çalışma yaptığını ve hak kazandığı yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, davacının 2005 yılı Eylül ayından önce gerçekleşen çalışma süresinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek tasfiye edildiğini, hak kazandığı aylık ücretlerinin ödendiğini bu sebebe davacı tarafından gerçekleştirilen feshin haklı nedene dayanmadığını, müvekkiline ait işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, davacı ihbar süresi tanımadan iş sözleşmesini feshettiğinden kullanılmayan yıllık izin hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir .
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu, her ne kadar 2005 yılı Eylül ayında işveren tarafından kıdem ve ihbar tazminatı ödenmiş ise de çalışmanın kesintisiz devam etmesi sebebi ile bu tarihten önceki çalışma döneminin tasfiye edildiğinin kabul edilemeyeceği, Jeoloji Mühendisi olarak çalışan davacının şantiyelerde görevlendirildiği dönemlerde fazla çalışma yaptığı ve kullandırılmayan yıllık izinlerinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir .
    2-Taraflar arasında davacının işverene bağlı gerçekleşen çalışma süresi yönünden uyuşmazlık bulunmaktadır
    Dosya içerisine alınan, davacıya ait Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının incelenmesinde, 08.08.2003-15.09.2005 tarihleri arasında davacının, davalı işveren ile organik bağı bulunan ... Oil Ltd. Şti."ye bağlı çalıştığı, 01.10.2010 tarihinden sonra ise davalı şirket tarafından sigortalılık kaydının bildirildiği görülmektedir
    Davalı işveren, davacının 08.08.2003-15.09.2005 tarihleri arasında çalıştığı ... Oil Ltd. Şti."nin bir başka şirketler grubuna satılması üzerine davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiğini ve bu çalışma döneminin tasfiye edildiğini ileri sürmektedir .
    Davacıya 15.09.2009 tarihinde kıdem ve ihbar tazminatının ödendiği davacı asilin yeminli beyanı ve banka kayıtları ile sabittir . Bu durumda, davacıya ihbar tazminatı ödenmiş olması da dikkate alındığında, 2005 yılı Eylül ayından önce gerçekleşen çalışma döneminin, işçinin tazminatları ödenerek tasfiye edildiğinin kabulü gerekir . Kıdem tazminatına esas çalışma süresinin 08.08.2003-17.11.2009 tarihleri arasındaki dönem esas alınarak belirlenmesi isabetsiz olup bu husus bozmayı gerektirmiştir
    2- Taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık noktası ise davacının hak kazandığı ücretlerin ödenip ödenmediği noktasındadır .
    4857 sayılı İş Kanununun 37. maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.
    Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.
    Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de para borcu olan ücretin ödendiğinin şahitle ispatı mümkün değildir.
    4857 sayılı Kanun"un 32. maddesinde, “Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda, tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, belli koşulların varlığı halinde ödemeler işçi adına açılacak banka hesabına yatırılmalıdır. Somut uyumazlıkta, davacının 2009 yılı Temmuz - Ağustos ve Eylül ayı ücretlerinin tamamının ödenmediği kabul edilerek hak kazandığı ücret alacağı miktarı belirlenmiştir. Ancak dosyada mevcut banka kayıtlarının incelenmesinde, anılan dönemde eksik olmakla birlikte davacıya bir miktar ücret ödendiği görülmektedir . Ücret alacağına ilişkin hesaplama yapılırken bankaya yapılan ödeme miktarlarının mahsup edilmemesi de hatalı olup, bu husus ayrı bir bozma sebebi olarak kabul edilmiştir
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 990,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.04.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi