22. Hukuk Dairesi 2012/14769 E. , 2013/7554 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.04.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat Aysun Ünal geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıya ait işyerinde 01.03.2004-20.09.2010 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini, işyerinde fazla çalışma yapmasına ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmaya devam etmesine rağmen bu çalışmalarının karşılığı olan ücret alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil günleri çalışma karşılığı ücret alacaklarının alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkiline ait işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, ulusal bayram genel tatil günlerinde de çalışmadığını, davacının bu hususu imzaladığı ibraname içeriğinde kabul ettiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir .
Mahkemece, davacının fazla çalışma iddiası tanık beyanları ile doğrulanmış ise de davacı şahitleri ile davalı işveren arasında aynı konuda husumet bulunması sebebi ile beyanlarına itibar edilmeyeceği gerekçesiyle fazla çalışma ücret alacağı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı taraf temyiz etmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, davacı kargo ve taşımacılık hizmeti veren davalıya ait işlerinde satış ve pazarlama sorumlu olarak görev yapmaktadır. Davacı şahitleri, işyerinde haftada altı gün 08:00-21:00 saatleri arsında çalışıldığını beyan etmişlerdir. Davacı tanıkları ile davalı işveren arasında, aynı hususta husumet bulunduğu dosya içerisine ibraz edilen belgeler ile sabittir. Ancak, davalı işveren tarafından işyerinin kapatılması sebebi ile dava tarihinden kısa süre önce tüm işçilerin iş sözleşmeleri sonlandırılmış olup, bu sebeple işçilerin büyük çoğunluğunun çeşitli işçilik alacakları yönünden davalı işveren aleyhine dava açmış oldukları da dosya kapsamından anlaşılmaktadır .
Davalı aleyhine emsal nitelikte açılan davalar sonucunda, uyuşmazlık konusunu dönemde davacının çalıştığı işyerinde fazla çalışma yapıldığı belirlenmiştir. Fazla çalışma ücret alacağının kabulü yönünde hüküm kurulan emsal nitelikteki kararlar, dairemiz tarafından temyiz denetimine tabii tutulmuş ve onanarak kesinleşmiştir. (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 25.02.2013 tarih 2012/14726 E - 2013/3662 K sayılı )
Dosya içerisinde davacı şahitlerinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarına dair delil bulunmamaktadır. İşveren ile aralarında aynı konuda husumet bulunması tek başına beyanlarına itibar edilmemesinin sebebi olarak kabul edilemeyeceği gibi, bu durum davacı şahitlerinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarını da göstermez. Mahkemenin, bu gerekçeyle fazla çalışma ücret alacağı talebini reddetmesi isabetsizdir . Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirilerek ve şahit beyanları da dikkate alınmak sureti ile hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 990,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.04.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.