16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4626 Karar No: 2019/392 Karar Tarihi: 24.01.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4626 Esas 2019/392 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olan bir sanığın yargılandığı davada, yapılan inceleme sonucunda, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu sonucuna varmıştır. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçen Mahkeme, sanık ve müdafiinin ileri sürdüğü nedenlerin sadece birini yerinde görmüştür. Buna göre, sanık hakkında doğrudan ve yalnızca TCK’nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, uygulama maddesi olarak aynı Kanunun 58/6. maddesinin gösterilmesinin hatalı olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle hükmün bu sebepten dolayı bozulmasına karar veren Mahkeme, ancak yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığını ifade etmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: TCK\"nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9 maddeleri delaletiyle 58/6, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 3. maddesi delaletiyle 5/1. m
16. Ceza Dairesi 2018/4626 E. , 2019/392 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9 maddeleri delaletiyle 58/6, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 3. maddesi delaletiyle 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi Temyiz edenler : Sanık ve müdafii
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, gereği düşünüldü: Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler aşağıda belirtilen husus haricinde yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine karar verilen sanık hakkında doğrudan ve yalnızca TCK’nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, uygulama maddesi olarak aynı Kanunun 58/6. maddesinin gösterilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün altıncı fıkrasındaki “TCK’nın 58/9. maddesi delaletiyle 58/6. maddesi” ibaresinin çıkarılarak yerine “TCK’nın 58/9. maddesi” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.