Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10171
Karar No: 2019/11575
Karar Tarihi: 30.09.2019

Hırsızlık - Hakkı olmayan yere tecavüz - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/10171 Esas 2019/11575 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2019/10171 E.  ,  2019/11575 K.

    "İçtihat Metni"

    TALEP EDEN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
    DAİRE KARARI : Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 02/07/2019 tarih,
    MAHKEME KARARI : Sivas 1. Asliye Mahkemesinin 16/06/2015 tarih,
    HÜKÜM : Beraat
    SUÇLAR : Hırsızlık, Hakkı olmayan yere tecavüz

    Sanık ... hakkında katılan ...’a yönelik hırsızlık ve hakkı olmayan yere tecavüz suçlarından suçlarından yapılan yargılama sonucunda; sanığın atılı suçlar yönünden suç kastı bulunmadığı, atılı suçların unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesi ile sanığın 5271 sayılı CMK’nun 223/2-e maddesi uyarınca beraatine ilişkin Sivas 1. Asliye Mahkemesi’nin 16/06/2015 tarih, 2013/161 Esas ve 2015/345 Karar sayılı kararının katılan vekilince temyizi üzerine;
    Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 02/07/2019 tarih, 2018/8092 Esas ve 2019/10177 Karar sayılı kararıyla;
    Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık ve hakkı olmayan yere tecavüz suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    1-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
    Oluş ve dosya kapsam içeriğine göre sanığın üzerine atılı hırsızlık suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı, suç işleme kastının bulunmadığı anlaşıldığından, tebliğnamede 5237 sayılı TCK’nun 144 ve 168. maddeleri sebebiyle bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, katılan ... vekilinin temyiz nedenleri görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun ve takdire dayalı bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
    2-Sanık hakkında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
    Sanık ile katılanın kiracı - kiralayan ilişkisi içerisinde bulunduğu dolayısıyla birbirlerinden karşılıklı olarak bekledikleri hak ve yükümlülükleri olduğu, bu çerçevede, her ne kadar sanık mülk sahibi olsa da olay tarihinde katılanın hak ve tasarrufunda bulunan dükkan içerisine sanığın, değiştirmiş olduğu kilitle ve katılanın haberi olmadan kapıyı açarak girmesi, içerdeki eşyaları boşaltması karşısında, sanık hakkında doğru vasıflandırmayla iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun oluştuğu gözetilmeden mahkumiyet kararı yerine beraat kararı verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, karar verilmiştir.
    İTİRAZ NEDENLERİ:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 05.08.2019 tarih ve 8-2015/272528 sayılı yazısı ile;
    ANLATIM VE TALEP:
    “Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 27/02/2013 gün, 2013/867-295 Esas sayılı ve 14/04/2014 gün, 2014/1729-573 Esas sayılı iddianameleri ile, sanık ... hakkında müşteki ..."a yönelik "hırsızlık ve hakkı olmayan yere tecavüz" suçlarından TCK"nın 154/1 ve 142/1-b maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
    Sivas 1.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/161 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda; 16/06/2015 gün ve 2015/345 Karar sayılı kararla, sanığın atılı suçlardan CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca BERAATİNE karar verilmiştir.
    Yüksek dairenizin yukarıda esas ve karar numarası yazılı 02/07/20019 günlü kararında, sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan beraate dair hüküm yönünden "sanığın üzerine atılı hırsızlık suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı, suç işleme kastının bulunmadığı" gerekçesiyle, tebliğnamedeki "5237 sayılı TCK’nın 144 ve 168. maddeleri sebebiyle" bozma isteyen düşünceye iştirak edilmeyerek hükmün onanmasına karar verilmiştir. Hakkı olmayan yere tecavüz suçundan kurulan beraate yönelik hükmün ise, " Sanık ile katılanın kiracı - kiralayan ilişkisi içerisinde bulunduğu dolayısıyla birbirlerinden karşılıklı olarak bekledikleri hak ve yükümlülükleri olduğu, bu çerçevede, her ne kadar sanık mülk sahibi olsa da olay tarihinde katılanın hak ve tasarrufunda bulunan dükkan içerisine sanığın, değiştirmiş olduğu kilitle ve katılanın haberi olmadan kapıyı açarak girmesi, içerdeki eşyaları boşaltması karşısında, sanık hakkında doğru vasıflandırmayla iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun oluştuğu gözetilmeden mahkumiyet kararı yerine beraat kararı verilmesi" gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği” belirtilmiştir.
    İTİRAZ NEDENLERİ:
    “Yüksek dairenize sunduğumuz tebliğnamemizde de belirttiğimiz üzere, sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali (iddianamedeki vasıflandırmayla hakkı olmayan yere tecavüz) suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı, hırsızlık suçunun TCK"nın 144/1-b maddesinde yazılı daha az cezayı gerektiren nitelikli halinin oluştuğu kanaatindeyiz. Bu nedenle her iki suç yönünden tebliğnamemize aykırı yüksek daire kararına yönelik itiraz yasa yoluna gitmek gerekmiştir.
    Öncelikle oluşun yüksek daire kararında belirtildiği gibi, "sanığın dükkan içerisine, değiştirmiş olduğu kilitle ve katılanın haberi olmadan kapıyı açarak girmesi, içerdeki eşyaları boşaltması" şeklinde olmadığı kanaatindeyiz. Sanık gündüz vakti katılanın olmadığı bir anda kardeşi ile birlikte işyerine gelmiş, işyerinde çalışan ..."den bilgi almış, kira alacakları olduğunu, dükkanı boşaltacaklarını söylemiş, tanık katılana haber vermek için işyerinden ayrılmış ve daha sonra eşyalar boşaltılmıştır. Tanığın beyanına göre, aynı gün akşam üzeri katılanla birlikte geldiklerinde işyerinin tamamen boş olduğu görülmüştür. Sanığın kardeşi olup tarafsız beyanda bulunamayacağı anlaşılan, hatta işyerini kiralama hususunda aracı olan tanık ..."ın sanık ile aynı doğrultudaki beyanları ayrı tutulduğunda, olayın oluşuna ilişkin tarafsız tek tanığı ..."dir. Bu husus katılandan da sorulmamıştır. Açık olan işyerine rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutad olduğu için, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı kanaatindeyim.
    Hırsızlık suçu yönünden yapılan incelemeye gelince; Ceza Genel Kurulu"nun 05/06/2018 gün, 2014/13-406 Esas 2018/260 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, olayda 6098sayılı Türk Borçlar Kanununun 336 vd. maddeleri anlamında hapis hakkı kullanılması söz konusu değildir. Taraflar arasında kira alacağının bulunduğu tartışmasızdır. Ancak işyerinden boşaltılan eşyaların niteliği ve tutarı ile depoda bulunan eşyaların aynı olup olmadığı tartışmalıdır. Yerel mahkeme kararında da bu husus ayrıntılı tartışılmamıştır. Katılan işyerinde bulunan malzemelerle birlikte satışa hazır et malzemelerinin de olmadığını, 2 aylık kira borcu olduğunu, malzemelerin bir kısmının başka esnaflara satıldığını öğrendiğini, 18000TL zararının olduğunu, tanık ... ise katılana sattığı buzdolabının parasını alamadığını, sanığa söyleyerek geri aldığını, dükkanın önüne bırakıldığını ifade etmiştir. Yukarıda zikredilen Ceza Genel Kurulu kararı nazara alındığında; sanığın işyerinden alınan eşyalar depoda aynen muhafaza edilse ve oluşun daire kararında belirtildiği gibi gerçekleştiği kabul edilse bile, olayda atılı suçun unsurları itibariyle oluştuğu sabittir. Keza işyerinde bulunan eşyaların tamamı boşaltılmıştır. Aksinin kabulü halinde, kira alacağını alamayan her ev/işyeri sahibinin herhangi bir yasa, usul ve sınırlama gözetmeden bu yola başvurabileceğinin kabulü ve cezasız kalacağı anlaşılmaktadır. Bu ise tüm kiracılar için her an evlerine/işyerlerine girilme ve tüm eşyalarına el konulma riski, hukuk devletinde kabul edilemez bir durum ortaya çıkaracaktır.” olarak bildirilmişir.
    SONUÇ VE İSTEM: Açıklanan gerekçelerle;
    "Yukarıda açıklanan nedenlerle, İTİRAZIN KABULÜ ile, Yüksek Dairenizin 02/07/2019 gün ve 2018/8092 Esas, 2019/10177 Karar sayılı ONAMA/BOZMA hususundaki kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının ise tebliğnamemizde belirttiğimiz üzere hırsızlık suçu yönünden BOZULMASINA, iş yeri dokunulmazlığının ihlali (iddianamedeki vasıflandırmayla hakkı olmayan yere tecavüz) suçu yönünden ise ONANMASINA, İtiraz yerinde görülmediği takdirde, dosyanın itiraz hakkında bir karar verilmek üzere 5271 sayılı CMK"nın 308/1.maddesi uyarınca Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kurulu"na TEVDİİNE karar verilmesi, İtirazen arz ve talep olunur." şeklinde istemde bulunulması üzerine dosya dairemize gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü;
    İTİRAZIN KAPSAMI;
    Sanığın olay tarihinde gündüzleyin, kira alacağını tahsil edemediği gerekçesi ile katılanla görüşmek üzere, mülkiyeti kendisine ait olan iş yerine gittiği, katılanın o esnada iş yerinde bulunmadığı ancak çırak olarak çalışan tanık ...’in iş yerinde bulunduğu, sanığın iş yerindeki eşyaları boşaltacağını söyleyerek tanığı gönderdiği, eşyaları iş yerinin deposuna indirdiği ve iş yerinin kapı kilidini değiştirdiği olayda, hırsızlık suçunun unsurlarının oluştuğu ve sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği bu nedenle hırsızlık suçu yönünden verilen beraat kararına dair onama kararının kaldırılması, iş yeri dokunulmazlığının ihlali (iddianamedeki vasıflandırma ile hakkı olmayan yere tecavüz) suçunun ise unsurları oluşmadığından ve beraat kararının onanması gerektiğinden verilen bozma kararının kaldırılması talep edilmiştir.
    KARAR;
    Sanığın olay tarihinde gündüzleyin, kira alacağını tahsil edemediği gerekçesi ile katılanla görüşmek üzere, mülkiyeti kendisine ait olan iş yerine gittiği, katılanın o esnada iş yerinde bulunmadığı ancak çırak olarak çalışan tanık ...’in iş yerinde bulunduğu, sanığın iş yerindeki eşyaları boşaltacağını söyleyerek tanığı gönderdiği, eşyaları iş yerinin deposuna indirdiği ve iş yerinin kapı kilidini değiştirdiği olayda hukuki alacağın tahsili amacı ile hırsızlık suçunun unsurlarının oluştuğu, iş yeri dokunulmazlığının ihlali (iddianamedeki vasıflandırma ile hakkı olmayan yere tecavüz) suçunun ise unsurlarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
    Bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.08.2019 Tarih ve 8-2015/272528 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan İTİRAZIN KABULÜNE, Yargıtay 17. Ceza Dairesi"nin 02/07/2019 Tarih, 2018/8092 Esas ve 2019/10177 Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen onama kararı ile hakkı olmayan yere tecavüz suçundan verilen bozma kararının KALDIRILMASINA,
    Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali (iddianamedeki vasıflandırma ile hakkı olmayan yere tecavüz) suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
    I- Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali (iddianamedeki vasıflandırma ile hakkı olmayan yere tecavüz) suçundan verilen hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun ve takdire dayalı bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    II- Sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile CMK"nun 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “Etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin madde metninden çıkarılmış olması sebebiyle, CMK"nun 253/2. fıkrası gereğince TCK"nun 144/1-b maddesinin de uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nun 7/2. maddesi uyarınca, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü de gözetilerek, 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nun 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 30.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

















    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi