Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4014
Karar No: 2016/7364
Karar Tarihi: 05.05.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/4014 Esas 2016/7364 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, Kamulaştırma Yasası uyarınca belirtilen şartlara göre, bir taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescilini isteyen bir dava üzerine karar vermektedir. Ancak, mahkemenin yaptığı araştırma ve bilirkişi raporu kabul edilemez ve hatalıdır. Mahkeme, tapu kayıtlarındaki emsal satışlarına göre bir değer belirlemelidir ancak bilirkişi raporunda taşınmazın gerçek değerini yansıtmayan bir emsal seçilmiştir. Ayrıca, mahkeme Kanunun 11. maddesinin (d) bendi gereği emlak vergi değerlerine de dikkat etmelidir. Bu nedenlerle mahkeme kararı bozulmuş ve yukarıda belirtilen hususlar göz önüne alınarak yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi, (d) bendi ve İmar Yasası'nın 18. maddesinin 2. fıkrası.
18. Hukuk Dairesi         2016/4014 E.  ,  2016/7364 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca,.... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Şöyle ki;
    1-Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11.maddesinin 1.fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca değerlendirme gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin saptanması gerekmektedir.
    Emsalin taşınmazla aynı konumda olması, taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve değerlendirme gününden önce satılan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına ....Üretici Fiyat Endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar belirtilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri belirlenmelidir.
    Emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten sonra bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptanmalıdır. İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasası"nın 18.maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır.
    ./..
    ... -2-


    2942 sayılı Yasa"nın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Buna göre dava konusu taşınmaz ve emsallerin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından 2006 yılı itibarıyla getirtilerek karşılaştırılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerekir. Dosyadaki kayıtlara göre 2006 yılında dava konusu 4520 ada 107 parsel sayılı taşınmazın emlak vergisine esas değeri 750 TL, emsal alınan 20068 ada 1 parselin değeri ise 225 TL dir. Buna göre dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan daha değerli olduğu anlaşıldığı halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal taşınmazın daha değerli kabulü, dava konusu taşınmaza uygun emsal olmadığı izlenimini uyandırmaktadır.
    Ayrıca, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, somut emsal olarak incelenen Arapsuyu Mahallesi 20068 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 09.07.2000 tarihinde, üzerinde 7. sıraya kadar ipotek tesis edilmiş haliyle 15.000,00 TL karşılığında satıldığı, satışın ipotekli olarak yapılmış olması dikkate alındığında serbest satış olmadığı ve taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığı kanaatini uyandırmaktadır. Bu sebeple bilirkişi kurulunun emsal seçimini isabetli yaptıklarından sözedilemez. Emsalin özel amaçlı olmayan, özel nitelikleri bulunmayan taşınmaz satışlarından seçilmesi gerekir.
    Mahkemece, değerlendirmeye esas alınan bilirkişi kurulu raporunun yukarıda açıklanan esaslara uygun düşmediği gözetilmeden, gerekli araştırma ve yeterli incelemeyi içermeyen rapora itibarla hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de; bozma ilamı sonrası bedelin yükseldiği de dikkate alınarak bozma öncesi tespit edilen 193.843,00 TL için dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarih olan 08.11.2006 tarihinden ilk karar tarihi olan 30.12.2008 tarihine kadar, bozma sonrası tespit edilen fark bedel olan 124.504,00 TL için ise yine dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarih olan 08.11.2006 tarihinden son karar tarihi olan 07.04.2015 tarihine kadar ayrı ayrı faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, bozma sonrası hüküm altına alınan bedelin tamamına 01.05.20006 tarihinden son karar tarihi olan 07.04.2015 kadar faiz uygulanmış olması,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 05.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi