19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/4625 Karar No: 2016/963 Karar Tarihi: 27.01.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/4625 Esas 2016/963 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, İsviçre'de faaliyet gösteren davalı şirketten mobilya ve kumaş satın aldıktan sonra ödeme yapılmadığını iddia ederek alacak davası açmıştır. Davalı ise, Türk Hukukunun uygulanmasının MÖHUK'a ve HMK'ya aykırı olduğunu ve ayıplı malların teslim edildiğini iddia ederek davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, taraflar arasında sözlü satım akdi bulunması sebebiyle Türk Hukukunun uygulanması gerektiğini ve davacının ikametgahının bulunduğu mahkemenin yetkili olduğunu belirterek davanın kabulüne karar vermiştir. Kararda, satılan malzemelerin davalıya teslim edildiği, ödeme yapılmadığı ve davalının ayıp ihbarında bulunmadığı gerekçesiyle davacının talebinin haklı olduğu belirtilmiştir. Dava konusu tutarın faizi ile birlikte tahsili davalıdan kararlaştırılmıştır. Kararda MÖHUK'un 24. maddesi ve HMK'nin yetkiye ilişkin hükümleri açıklayıcı bir şekilde incelenmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2015/4625 E. , 2016/963 K. "İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, İsviçre"de faaliyet gösteren davalı şirketin restoranı için müvekkilinden satın alınan ve teslim edilen mobilya ve kumaş bedeli karşılığında düzenlenen fatura bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 62.917,99 İsviçre Frangı"nın dava tarihinden itibaren bankalarca İsviçre Frangı için öngörülen en yüksek mevduat hesap faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, İsviçre"de faaliyette bulunan müvekkili şirket aleyhine Türkiye"de dava açılmasının ve Türk Hukukunun uygulanmasının MÖHUK"a ve HMK"ya aykırı olduğunu, taraflar arasındaki ticari satıma konu ürünlerin teslim yeri ... olduğundan bu davada ... mahkemelerinin yetkili olmadığını, dava konusu ürünlerin zarar görmüş bir şekilde eksik ve hatalı olarak müvekkiline teslim edildiğini, gönderilen mallar içinde müvekkilinin hiç talep etmediği eksik, faydasız ürünlerin çıktığını, davacı şirket yetkilisinin İsviçre"ye gelerek malların durumunu gördükten sonra yeni ürün teslim etmeyi vaaddettiğini, ancak müvekkiline yeni ürün teslim edilmediğini, maddi değeri olmayan ayıplı mallar sebebiyle müvekkilince mal bedelinin ödenmediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; MÖHUK"un 24. md. gözetildiğinde taraflar arasındaki ticari satım akdinde karakteristik edim borçlusunun satıcı konumundaki Türk tabiyetinde bulunan davacı olduğu dikkate alındığında somut olayda Türk Hukukunun uygulanması gerektiği taraflar arasında sözlü satım akdinin bulunması sebebiyle yetkili mahkemenin HMK"nın yetkiye ilişkin hükümleri çerçevesinde para alacağına ilişkin bu davada davacı alacaklının ikametgahının bulunduğu ... mahkemeleri olduğundan davalı vekilinin yetki ilk itirazının reddi gerektiği, taraflar arasında ticari satım akdi uyarınca, İsviçre"de faaliyet gösteren davalı firmaya davacı tarafça toplam değeri 62.917,99 İsviçre Frangı olan mobilya ve kumaş malzemeleri satıldığı ve satılan malzemenin davalıya teslim edildiği, söz konusu satım bedelinin alıcı davalı firma tarafından ödenmediği, her ne kadar davalı taraf ayıplı mal teslim edildiğini iddia etmiş ise de, ayıp ihbarında bulunduğunu ispat edemediği, dolayısıyla sözleşme konusu malları bu haliyle kabul etmiş sayılacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile 62.917,99 İsviçre Frangı"nın dava tarihinden itibaren Devlet Bankalarının İsviçre Frangı için 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden yürütülecek faiziyle birlikte fiili ödeme günündeki kur üzerinden TL karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.