Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3945
Karar No: 2018/8682
Karar Tarihi: 26.11.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/3945 Esas 2018/8682 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 1984 yılı olduğunun tespit edilmesi için dava açmıştır. Ancak mahkeme, işe giriş bildirgesindeki imzanın davacıya ait olmadığı ve tanıkların da kesin bir beyanda bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Dava, davacının temyiz başvurusu üzerine incelenmiş ve işe giriş bildirgesinin Kuruma intikal ettiği, bu nedenle hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı ve işe başlama tarihinin tespit edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. 506 sayılı yasanın 79/10. ve 5510 sayılı yasanın 86/8. maddelerine göre ise yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, mahkemeye başvurarak 5 yıl içerisinde alacakları ilam ile ispatlayabilirler ve hak düşürücü süre kendiliğinden nazara alınmalıdır. İlgili yasaların detaylı açıklamaları için 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na bakılması gerekmektedir.
21. Hukuk Dairesi         2017/3945 E.  ,  2018/8682 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin ilk işe giriş bildirgesinin verildiği 1984 yılı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    Davacı, davalı ...’a ait işyerinde 1984 yılında geçen çalışmasının ve sigortalılık başlangıç tarihinin tespitini talep etmiştir.
    Mahkemece, işe giriş bildirgesindeki imzanın davacının eli ürünü olmadığı , dinlenen tanıkların davacının ilk olarak ne zaman işe başladığı, hangi tarihler arasında çalışıp işi ne zaman bıraktığı hususunda kesin bir beyanda bulunmadığı, yasada öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 03.09.1967 doğumlu davacının 01.08.1984 tarihinde işe başladığına dair ... sicil numaralı davalı iş yerinden verilen işe giriş bildirgesinin kurum kayıtlarına girdiği, sigorta sicil numarasının 1984 yılı serilerinden olduğu,davalı adına kayıtlı kahvehane işyerinin 01.08.1984-28.02.1985 tarihleri arasında kanun kapsamında olup, dönem bordrolarının işverence verilmediğinin bildirildiği,mahkemece tespit edilen komşu işyeri tanıklarının 1984 yılında davacının davalıya ait kahvehanede işçi olarak çalıştığını beyan ettikleri ancak, hangi tarihte başladığını ,ne kadar süre ile çalıştığını aradan uzun yıllar geçtiği için hatırlamadıklarını belirttikleri,grafoloji ve sahtecilik uzmanı bilirkişiden alınan raporda işe giriş bildirgesindeki imzanın davacının eli ürünü olmadığının bildirildiği, ... Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 03/08/2011 tarihli cevabi yazısında , davalı ..."ın 01/01/1984"de kahvecilik faaliyetine başlayarak 17/07/1995"de terk ettiğinin görüldüğü , ... Lisesi Müdürlüğünden gelen yazı cevabında , davacının 1983-1984 eğitim öğretim yılı ve 1984-1985 eğitim öğretim yılında okullarında öğrenim gördüğü ve devamsızlık nedeniyle 2 yıl üst üste sınıfta kaldığı için 5.6.1986 da tasdiknamesinin verildiğinin ifade edildiği anlaşılmaktadır.
    506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasada yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
    İşverenin, çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanun"un 79/1.maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin dördüncü kısmında işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi (SSİYön.Madde16) , dört aylık sigorta primleri bordrosu (SSİYön. Madde 17), sigortalı hesap fişi (SSİY. Yön. Madde 18) vs.dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Kanun"un 79/10 (eski 8) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.
    Somut olayda,davacı adına verilen 01.08.1984 tarihli işe giriş bildirgesinin Kuruma intikal ettiği,buna göre hak düşürücü sürenin söz konusu olmayacağı açıktır. Öte yandan komşu işyeri tanıklarınca her ne kadar çalışma süresi konusunda net beyanda bulunulmamışsa da tanıkların tamamının davacının fiili çalışmasını doğruladığı, aradan geçen süre gözetildiğinde davacının imzasının yıllar içinde değişebileceği ve uygulamada imzanın bazen muhasebeci ve diğer kişilerce atıldığının bilinen bir gerçek olması dikkate alındığında, bildirgedeki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edilemediği gerekçesine dayanılarak ve işe giriş bildirgesinin verildiği tarihteki fiili çalışmanın ispatlandığı gözardı edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Yapılacak iş,davacının 01.08.1984 tarihinde 1 gün çalıştığının tespitine,davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 506 sayılı Yasa"nın Geçici 54. maddesi delaleti ile 60/G maddesi uyarınca 18 yaşını doldurduğu 03.09.1985 tarihi olduğunun, 18 yaşından önce geçen çalışmalarının ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının prim ödeme gün sayısı hesabına eklenmesi gerektiğinin tespitine karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece yukarıda açıklanan bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi