Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8660
Karar No: 2015/5068
Karar Tarihi: 19.03.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/8660 Esas 2015/5068 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/8660 E.  ,  2015/5068 K.

    "İçtihat Metni"

    İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı, feshe konu olayda kusurunun bulunmadığını, sadece arkadaşını kavga ederken görünce ayırmaya çalıştığını, kavgaya sebep olan olayı dahi bilmediğini, iş yerinde alkol almadığını ve olayın mesai saatleri içinde meydana gelmediğini bu nedenle işveren tarafından haksız yere iş akdinin feshedildiğini, haklarının ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, şirket çalışanının mesai saati dışında olsa bile üniversite içerisinde olaya karışmasının şirketi oldukça zor durumda bıraktığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiş, diğer davalı şirket, cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, davacı ve arkadaşlarının ... Üniversitesi kapsamında faaliyet gösteren davalı şirkette çalıştığı ve 24.12.2003 tarihinde gece vakti ... Üniversite Tıp Fakültesi önünde kavgaya karıştıkları, kavgaya karışan ve otopark müşterilerinin de genelde acil servis ve hastaneye gelen hastane yakınları ve hastalar olduğu, iş yeri ile ilgili müşteri konumundaki kişilere yönelik bu tutum ve davranışın mesai saati dışında da olsa davalı tarafça yapılan feshin haklılığını gösterdiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi yıllık izin ücreti talebinin kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Taraflar arasında davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    İşçi veya işveren bakımından haklı fesih nedenlerinin ortaya çıkması halinde, iş sözleşmesinin diğer tarafının sözleşmeyi haklı nedenle fesih yetkisinin kullanılma süresi sınırsız değildir. Bu bakımdan 4857 İş Kanunu"nun 26.  maddesinde, fesih nedeninin öğrenildiği tarih ile olayın gerçekleştiği tarih başlangıç esas alınmak üzere iki ayrı süre öngörülmüştür. Bu süreler içinde fesih yoluna gitmeyen işçi ya da işverenin feshi, haklı bir feshin sonuçlarını doğurmaz. Bu süre, feshe neden olan olayın diğer tarafça öğretilmesinden itibaren altı işgünü ve herhalde fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren bir yıl olarak belirlenmiştir.
    Altı iş günlük süre işçi ya da işverenin haklı feshe neden olan olayı öğrendiği günden itibaren işlemeye başlar. Olayı öğrenme günü hesaba katılmaksızın, takip eden iş günleri sayılarak altıncı günün bitiminde haklı fesih yetkisi sona erer.
    İşverenin tüzel kişi olması durumunda altı işgünlük süre feshe yetkili merciin öğrendiği günden başlar. Bu konuda müfettiş soruşturması yapılması, olayın disiplin kurulunca görüşülmesi süreyi başlatmaz. Olayın feshe yetkili kişi ya da kurula intikal ettirildiği gün altı iş günlük sürenin başlangıcını oluşturur. Bir yıllık süre ise her durumda olayın gerçekleştiği günden başlar.
    4857 sayılı Yasanın 26. maddesinde öngörülen altı iş günlük ve bir yıllık süreler ayrı ayrı hak düşürücü niteliktedir. Bir başka anlatımla fesih hakkının öğrenmeden itibaren altı iş günü ve olayın gerçekleşmesinden itibaren bir yıl içinde kullanılması şarttır. Sürelerden birinin dahi geçmiş olması haklı fesih imkânını ortadan kaldırır. Hak düşürücü sürenin niteliğinden dolayı taraflar ileri sürmese dahi, hâkim resen dikkate almak zorundadır.
    Bu maddede belirtilen süreler geçtikten sonra bildirimsiz fesih hakkını kullanan taraf, haksız olarak sözleşmeyi bozmuş sayılacağından ihbar tazminatı ile şartları oluşmuşsa kıdem tazminatından sorumlu olur.
    Yukarıda değinilen altı iş günlük ve bir yıllık hak düşürücü süreler, işçi açısından 24/II madde, işveren açısından ise 25/II maddede belirtilen sebeplere dayanan fesihler yönünden aranmalıdır. Bu itibarla, geçerli nedene dayanan fesih durumlarında, 26.maddede öngörülen hak düşürücü süreler işlemez. Dairemizin istikrar kazanmış uygulaması bu yönde olup, geçerli nedene dayanılarak yapılan fesihlerde belirtilen hak düşürücü sürelerin yerine “makul süre” içinde sözleşmenin feshedilebileceğini kabul etmektedir

    Somut olayda davacının iş akdinin feshine sebebiyet veren kavga olayının ... Üniversitesi kampüsünde 24.12.2003 tarihinde saat 21.00 – 21.30 civarında meydana geldiği ve davacının işinin saat 18.00 de sona erdiğinin anlaşılması karşısında olay mesai saatleri içerisinde gerçekleşmediğinden geçerli fesih nedeni oluşturabilir. Kaldı ki aksinin kabulü halinde dahi haklı fesih olduğu düşünülse dahi olay 24.12.2003 tarihinde gerçekleşmiş, olayın işverence öğrenilmesinden sonra davacıya 26.12.2003 tarihinde görevine genel müdürlükte geçici olarak devam edeceği şeklinde yazı tebliğ edilmiştir. Olayın 30.12.2003 tarihinde gazetede çıkmasının ardından 05.01.2004 tarihinde davacının hastane içinde alkollü olay çıkartması ve olayın gazeteye intikal etmesi sebebi ile kurumun prestijini sarmasından dolayı işveren tarafından yapılan feshin 6 iş günlük yasal sürenin geçmesinden sonra yapılması nedeniyle fesih geçerli nedenle feshe dönüştüğünden davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken mahkemece iş akdinin işverence haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığından bu taleplerinin reddine karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
    O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi