22. Hukuk Dairesi 2012/14180 E. , 2013/7542 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, fazla çalışma ve ücret alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.04.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı şirkete ait İlköğretim Okullarında 11.09.2000-04.03.2010 yılları arasında çalıştığını, çalışma süresinin başlangıcında sınıf öğretmeni ve müdür yardımcısı olarak hizmet verdiğini, 02.02.2010 tarihinden itibaren ise okul müdürü olarak görev yaptığını, müdür yardımcısı olarak çalıştığı dönemde ücretinin aylık brüt 5.198,27 TL olduğunu, müdür sıfatı ile imzaladığı 02.02.2010 tarihli sözleşmeye aynı ücret miktarı yazılmış ise de, sözleşmenin imzalanması aşamasında okul yöneticilerinin sözlü olarak kendisine diğer Bilfen okullarındaki müdürlerin ücretinin ödeneceği beyan ettiklerini, aradaki ücret farkının ödenmemesi üzerine fark ücret alacağını talep ettiğini, bunun üzerine 04.03.2010 tarihinde işveren tarafından iş sözleşmesinin haksız sona erdirildiğini, işyerinde fazla çalışma yapmasına rağmen ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilikalacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının aylık ücretinin iş sözleşmesinde gösterilen miktardan fazla belirlendiği yönündeki iddianın gerçeği yansıtmadığını, farklı okullarda çalışan yöneticilere farklı ücret verilebileceğini, davacının sözleşmede belirlenen ücret karşılığında çalışmayı kabul etmeyerek iş sözleşmesini haklı sebebe dayanmaksızın feshettiğini, işlerinde fazla çalışma yapılmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız feshedildiği, davacının fazla çalışma iddiasını tanık beyanları ile ispatladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-İş sözleşmesini taraflardan hangisinin feshettiği ve feshin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı ile davalı arasında fesih tarihi olan 04.03.2010 tarihinde geçerli olmak üzere iki ayrı sözleşme imzalandığı görülmektedir. Taraflar arasında 01.09.2009-31.07.2011 tarihleri arasında geçerli olmak üzere imzalanan ve davacının görevinin Ataşehir İlköğretim Okulu müdür yardımcısı olarak gösterildiği ilk sözleşmede aylık ücret brüt 5.198,27 TL olarak belirlenmiştir. Davacının Koşuyolu İlköğretim Okulu müdürü olarak görevlendirilmesinden sonra 01.02.2010-31.07.2011 tarihleri arasında geçerli olmak üzere imzalanan ikinci sözleşme de aylık ücret miktarında bir değişiklik yapılmadığı ve davacının Müdür olarak aylık brüt 5.198,37 TL ücret ile çalışmayı kabul ettiği görülmektedir.
Davacı ile işveren arasında, 01.02.2010-31.07.2011 tarihleri arasında geçerli sözleşmenin imzalanmasından sonra ücret konusunda ihtilaf doğduğu sabittir. Davacı, ücret miktarına ilişkin bu ihtilaf sebebi ile iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini ileri sürmekte ise de, davacı tanıklarının bu konuda görgüye dayalı bilgileri bulunmamaktadır. Davalı tanıkları ücret ihtilafı sebebi ile davacının işe devam etmediğini beyan etmişlerdir. Dosya içerisine ibraz edilen sağlık raporu, devamsızlık tutanakları ve tanık beyanları bir arada değerlendirildiğinde, davacının ücretinin diğer okul müdürlerine ödenen ücret miktarı olarak belirlenmesi talebinin işverence kabul edilmemesi sebebi ile iş sözleşmesini sonlandırdığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davacı, 01.02.2010 -31.07.2011 tarihleri arasında geçerli sözleşmenin imzalanması sırasında işverenin sözlü olarak sözleşmede belirtilenden daha yüksek ücret ödeyeceğini beyan ettiğini ileri sürmüş ise de, davacı tanıklarının bu hususta da görgüye dayalı bir bilgileri bulunmamaktadır. Davacı ile işveren arasında, diğer okullarda müdürlük yapan çalışanlara eş değer ücret verileceği hususunda anlaşmaya varıldığı tereddüte yer veremeyecek şekilde ispatlanamamıştır. Eğitim durumu ve çalıştığı sektördeki kıdemi de nazara alındığında davacı imzaladığı sözleşmenin anlam ve sonuçlarını kavrayabilecek durumdadır. Bu sebeple, davacının diğer okul müdürlerine verilen ücretin kendisine verilmemesi sebebi gerçekleştirdiği feshin haklı sebebe dayandığı kabul edilmez. Saptanan bu durum karşısında, kıdem tazminatı ve bakiye süre ücret alacağı talepleri yönünden davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
2-Taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık ise, fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusundadır.
İşçinin normal çalışma ücretinin sözleşmelerle haftalık kırbeş saatin altında belirlenmesi halinde, işçinin bu süreden fazla, ancak kırkbeş saate kadar olan çalışmaları “fazla sürelerle çalışma” olarak adlandırılır. Bu şekilde fazla saatlerde çalışma halinde ücret, normal çalışma saat ücretinin yüzde yirmibeş fazlasıdır.
Bilirkişi tarafından işyerinde normal çalışma süresinin haftalık kırk saat olduğu kabul edilerek kırkbeş saate kadar olan çalışma süresi için yüzde yirmi beş, kırkbeş saati aşan üç saatlik süre için yüzde elli zamlı ücret hesaplanmış ise de, taraflar arasındaki iş sözleşmesinde haftalık çalışma süresinin kırk saat olduğu belirtilmediği gibi, hangi saatler arasında çalışma yapılacağına ilişkin de bir açıklık bulunmamaktadır. Bu durumda, haftalık çalışma süresinin taraflar arasında kırk saat olarak belirlendiği kabul edilerek, haftalık beş saatlik çalışma süresi için yüzde yirmi beş zamlı ücret hesaplanması hatalı olup bu husus ayrı bir bozma sebebi olarak kabul edilmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 990,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.