22. Hukuk Dairesi 2012/28158 E. , 2013/7533 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin, ulusal bayram genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.04.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına kimse gelmedi. Karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı şirkete ait iş yerinde demir ustası olarak çalıştığını, aylık net ücretinin 1.700.00 TL olduğunu, işveren tarafından iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, iş yerinde fazla çalışma yaptığını, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmaya devam ettiğini, hak kazandığı yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili; davacının müvekkiline bağlı gerçekleşen çalışma süresinin kesintili olduğunu, müvekkili şirketin ... Center İnşaatında asıl işveren olan ... İnşaat A.Ş. "ne karşı yüklendiği işlerin, davacının ve aynı ekipte çalışan diğer işçilerin görevlerinin gereği gibi yerine getirmemeleri sebebi ile ifa edilemediğini ve asıl işverene imalat bedeli ödemek zorunda kaldıklarını, işvereni zarar uğratanı işçilerin iş sözleşmelerinin haklı nedene dayalı feshedildiğini, davacının aylık net ücretinin 691.00 TL olduğunu ve hak kazandığı tüm işçilik alacaklarının ödendiğinisavunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu, gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacının aylık ücret miktarına ilişkin iddiasını tanık beyanları ve emsal ücret araştırması sonucu ile ispatladığı gerekçesi ile hesaplamaya esas ücret davacının iddiası doğrultusunda belirlenmiştir.
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacı işçinin işverene bağlı gerçekleşen çalışma süresi noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya içerisine celp edilen Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının incelenmesinde ; davacının davalıya bağlı olarak çalıştığını ileri sürdüğü dönemin bir bölümünde, asıl işveren olan ... İnşaat A. Ş. tarafından sigortalı olarak çalışma kaydının bildirildiği görülmektedir. Bu dönemde, davacının gerçekte alt işveren olan davalı şirkete bağlı çalıştığı halde asıl işveren tarafında sigortalılık kaydı bildirildiğine ilişkin tanık beyanları ayrıntılı ve yeterli şekilde alınmamış ise de; davalı işverenin anılan dönemde davacının kendisine bağlı olarak çalışmadığı hususunda açık temyiz itirazı bulunmadığı dikkate alınarak bu husus bozma sebebi olarak kabul edilmemiştir.
Ancak, davacının ileri sürdüğü çalışma dönemi itibari ile, hizmet süresinin Sosyal Güvenlik Kurumuna kesintili ve bazı aylarda otuz günden kısa süreli bildirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının işverene ait iş yerinde, ileri sürdüğü tarihler arasında kesintili çalışıp çalışmadığı, aylık çalışma süresinin otuz günden kısa olup olmadığı gibi hususlarda tanıkların beyanı alınmamıştır. Bu yönde bir inceleme yapılmaksızın, çalışmanın kesintisiz ve ayda otuz gün olarak gerçekleştiğinin kabul edilmesi hatalıdır. Tarafların bu husustaki delilleri toplanmalı, gerekirse taraf tanıkları yeniden dinlenerek sonucuna göre davacının çalışma süresi belirlenmelidir.
2- Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda; davacının aylık ücret miktarına ilişkin iddiasını tanık beyanları ve emsal ücret araştırması sonucu ile ispatladığı kabul edilmiş ise de, seri nitelikte ve emsal dosyalar ile birlikte açılan bu davada tanıkların ücrete ilişkin bilgilerinin, davacı işçiler açısından ayrı ayrı belirlenmediği görülmektedir.
Ayrıc, emsal ücret araştırması sadece Metal-İş Sendikasından yapılmış olup, soğuk demirci olarak çalışan davacı işçinin görevinin bu sendikaya ait iş kolunda yer almadığı da dosya içerisindeki belgeler ile sabittir.
Mahkemece; seri niteliktek bu dosyalar yönünden, her davacı için tanıkların beyanları ayrı ayrı alınmalı, davacının iş yerinde fiilen hangi statü ile hangi görevde çalıştığı, mesleki kıdemi ve aylık ücret miktarı belirlenmeli, davacının çalıştığı iş kolunda faaliyet gösteren ilgili sendika ve işçi, işveren kuruluşlarından her davacıya ilişkin kıdem, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilere ayrı ayrı emsal ücret araştırılması yapılarak sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik incelemeye dayalı karar verilmesi isabetsiz olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.04.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.