10. Ceza Dairesi 2018/5631 E. , 2019/709 K.
"İçtihat Metni"İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin 21/10/2014 tarihli
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER :
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında, Kilis Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucu 21.10.2014 tarihinde 2014/107 esas ve 2014/202 karar sayı ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş, hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce 15.02.2018 tarihinde 2017/580 esas ve 2018/1631 karar sayı ile "sanık hakkında tekerrüre esas mahkeme ilamının yanlış gösterilmesi maddi hata kabul edilip hükmün ONANMASINA" karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, Dairemizin bu kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ :
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz yazısında özetle; "Sanığın kendisine zorunlu müdafii ataması yapıldığından haberdar edilmediği, kararın zorunlu müdafiinin yüzüne karşı verildiği ve sanık müdafiinin süresi içerisinde yaptığı temyiz başvurusu kabul edilerek hükmün ONANMASINA karar verildiği, zorunlu müdafiinin tefhim üzerine yapmış olduğu temyiz başvurusunun kendisine zorunlu müdafi atandığından haberdar edilmeyen sanık açısından eksik kaldığı, sadece zorunlu müdafiinin isteminin temyiz davasını başlatmayacağı, gıyabi kararın sanığa da tebliğ edilerek süresi içerisinde ayrıca başvuruda bulunması halinde ise, her iki başvuru kabul edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, şu halde, sanığın öğrenme üzerine süresi içerisinde verdiği kabulünde zorunluluk bulunan 27.04.2018 tarihli dilekçesi ile de temyiz davası açılmış olup, bu dilekçe ve sanığın zorunlu müdafiinin temyiz dilekçesi esas alınarak temyiz davası karara bağlanması gerektiği..." belirtilerek Dairemizin 15/02/2018 tarihli 2017/580 esas ve 2018/1631 karar sayılı sanık ... müdafiinin temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesi verilen onama kararının kaldırılması, sanığın 27.04.2018 tarihli dilekçesinin öğrenme üzerine süresi içerisinde verilmiş temyiz dilekçesi olduğu gözetilerek, sanık ve sanık müdafiinin temyiz başvuruları üzerine yapılacak inceleme neticesinde yerel mahkeme hükmünün 06.04.2017 tarihli tebliğname görüşü doğrultusunda onanması istenmiştir.
C) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
Dosyanın incelenmesinde; sanığın yokluğunda verilen mahkûmiyet hükmünü 21.10.2014 ve 22.10.2014 tarihli süre tutum dilekçeleri ve 01.12.2014 tarihli gerekçeli temyiz dilekçesi ile temyiz eden Av...."ın, usulüne uygun olarak düzenlenmiş vekaletnameler uyarınca diğer sanıklar ..., ... ve ..."ın müdafiisi olduğu, sanık ..."in müdafiisi olduğuna ilişkin vekaletname veya görevlendirme yazısı bulunmadığı; sanığın 19.06.2014 tarihli sorgusunun yapıldığı duruşmada savunmasını kendisinin yapacağını beyan ederek müdafii görevlendirilmesini istemediği dikkate alındığında, sanığın bulunmadığı 21.10.2014 tarihli karar duruşmasında, Av. ..."ın sehven sanık ... müdafii olarak beyanda bulunduğu ve sanığın yokluğunda verilen mahkûmiyet hükmünün sanığa tebliğ edilmediği anlaşıldığından, itirazın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının kabulüne,
2- Dairemizin, sanık ... hakkındaki 15/02/2018 tarihli 2017/580 esas ve 2018/1631 karar sayılı ONAMA KARARININ KALDIRILMASINA,
3- Sanık hakkında, Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin 21/10/2014 tarihli hükmün incelenmesi:
Sanık ... müdafii olarak hükmü temyiz eden Av. ..."ın, sanığın müdafiisi olmaması nedeniyle, hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından, temyiz isteğinin CMUK"nın 317. maddesi uyarınca reddine karar verilerek ve sanığın 27.04.2018 tarihli temyiz dilekçesinin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Tekerrüre esas alınan ilam olarak "Osmaniye 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/627 esas, 2013/359 karar sayılı mahkûmiyet kararı" yazılması gerekirken "Mersin 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/627 esas, 2013/359 karar sayılı mahkûmiyet kararı" yazılması Mahkemece düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 05/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.