Esas No: 2021/10431
Karar No: 2022/1129
Karar Tarihi: 08.03.2022
Danıştay 2. Daire 2021/10431 Esas 2022/1129 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/10431 E. , 2022/1129 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/10431
Karar No : 2022/1129
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacı, 2014 yılı terfi döneminde kadrosuzluk nedeniyle 2. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve özlük haklarının ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
... İdare Mahkemesinin ... günlü, E:..., K:... sayılı kararıyla davanın reddine hükmedilmiş olup; anılan karar, Danıştay Beşinci Dairesinin 15/01/2019 günlü, E:2016/20815, K:2019/319 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Anılan bozma kararı sonrasında ... İdare Mahkemesinin ... günlü, E:..., K:... sayılı kararıyla, davanın açıldığı tarihte davacının görev yaptığı Bilecik ilinin bağlı olduğu yargı çevresinin değişmesi sebebiyle, davanın yetki yönünden reddedilerek, dava dosyasının yetkili ... İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Bozma kararına uymak suretiyle verilen ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının 2014 yılında terfi ettirilmemesine gerekçe olarak gösterilen 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının iptaline karar verilmiş olması; ayrıca dava konusu Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı ile 371 adet 2. sınıf emniyet müdürünün 1. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmesi sonucu 371 adet 2. sınıf emniyet müdürü kadrosu ve zincirleme olarak da daha alt rütbelerde boş kadro oluşacağı göz önünde bulundurulduğunda, davalı idarece yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uyarınca davacının kıdem ve liyakat yönünden terfiye layık olup olmadığı hususu değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiğinden, davacının 2. sınıf emniyet müdürü rütbesine herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın terfi ettirilmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği, öte yandan, yukarıda belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunun saptanmış olmasının davacının doğrudan 2. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmesi sonucunu doğurmayacağı, davalı idarece yürürlükteki mevzuat hükümleri uyarınca davacının terfi durumunun "yeniden" değerlendirilerek bu konuda ayrıca bir işlem tesis edileceğinin açık olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı, davacının 672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarıldığı, vekili olmadığı halde davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddi ile İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmının onanması, kısmen kabulü ile anılan kararın vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, Üyeler ... ve ...'in "İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 'Kararda Bulunacak Hususlar' başlıklı 24. maddesinin (b) bendinde, davacının ileri sürdüğü olayların ve dayandığı hukuki sebeplerin özeti ve istem sonucunun Mahkeme kararında bulunması gerektiğinin kurala bağlandığı; somut olayda dava dilekçesinde 'dava konusu işlemin iptali ile birlikte işlem nedeniyle yoksun kalınan maaş ve özlük hakların ödenmesine karar verilmesinin' istenilmesine karşın Mahkeme kararında parasal hak istemi yönünden hüküm kurulmadığı anlaşılmakta olup, bu bakımdan Mahkeme kararının eksik hüküm nedeniyle bozulması gerektiği" yolundaki ayrışık oyuna karşılık, davacı tarafından temyiz isteminde bulunulmadığından, anılan hususun, idarenin aleyhine olacak şekilde temyizen incelenemeyeceği açık olduğundan, işin esasına geçilerek, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davalı idarenin, Mahkeme kararının esasına yönelik temyiz istemine ilişkin yapılan incelemede;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkün olup; davalı idare tarafından ileri sürülen hususlar İdare Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, Mahkeme kararının vekalet ücretine ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa, Danıştay'ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Maddenin gerekçesinde ise, madde ile temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı; uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman, hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin iptaline ilişkin olarak hüküm kurulmakla birlikte davacının vekili olmadığı halde davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiği görülmektedir.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, hüküm fıkrasında yer alan "karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesine" ibaresinin çıkarılması suretiyle kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN REDDİ ile ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının ONANMASINA oybirliğiyle,
2. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN KABULÜ ile anılan kararın, vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA oyçokluğuyla,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına;
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/03/2022 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinde; "1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar." hükmüne yer verilmiştir.
Temyiz incelemesinde; incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonucunu, kapsamını değiştirecek şekilde düzeltme yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararında, dava konusu işlemin iptali yolunda hüküm kurulmakla birlikte, vekil ile temsil edilmeyen davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu husus, yukarıda belirtildiği üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil etmektedir.
Bu sebeple, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan düzeltilerek onama kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.