Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/6106 Esas 2016/957 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6106
Karar No: 2016/957
Karar Tarihi: 27.01.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/6106 Esas 2016/957 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı ile davacı arasındaki anlaşmaya göre mal ihraç eden davalının müşterisi olan davacı, bu malların satış ve dağıtımını yapmıştır. Ancak davalı, sözleşmeyi haklı sebeplerle feshedince davacı, haksız fesih sebebiyle zarara uğradığını iddia ederek dava açmıştır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ve deliller değerlendirilerek davalının haklı sebeplerle fesih ettiği tespit edilmiş ve davacının belirsiz alacak davası açmasının yanlış olduğu belirtilmiştir. Davacı, belirli bir zarar tutarı beyan etmeden dava açamayacağı belirtilerek dava reddedilmiştir.
HMK'nın 107. maddesi, belirsiz alacak davasını ve açılma koşullarını, HMK'nın 114. maddesi dava şartı noksanlığına ve giderilmesine, HMK'nın 115/2. maddesi ise dava şartı noksanlığının giderilmesi konusunda yapılacak işlemlere değinmektedir.
19. Hukuk Dairesi         2015/6106 E.  ,  2016/957 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, taraflar arasındaki anlaşmaya göre davalının müvekkiline mal ihraç ettiğini, müvekkilinin de gönderilen bu malların ... ve ..."da olmak üzere çözüm ortakları vasıtasıyla satış ve dağıtımını yaptığını, 2006 yılında başlayan bu ilişkinin, 2010 yılı Nisan ayında davalının haksız feshi ile sonlandığını bu haksız fesih nedeniyle müvekkilinin 150.000,00 USD kardan yoksun kaldığını, davalının HMK"nın 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası kabul edilerek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.000,00 USD"nin dava tarihinden itibaren USD"ye uygulanacak en yüksek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının anlaşmayı ihlal eden faaliyetleri nedeniyle ihtar keşide edilerek haklı şekilde sözleşmenin feshedildiğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ve taraflarca sunulan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde davalı yanın sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğinin saptandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, dava dilekçesinde haksız fesih sebebiyle müvekkilinin 150.000,00 USD zarara uğradığını iddia etmiş ve şimdilik 30.000,00 USD"nin belirsiz alacak davası kapsamında davalıdan tahsilini istemiştir.
    Belirsiz alacak davası 6100 sayılı HMK"nın 107. maddesinde düzenlenmiş olup, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.
    Görüldüğü gibi, davanın açıldığı tarihte alacak miktarı tam ve kesin olarak belli ise belirsiz alacak davası açılamaz. Belirsiz alacak davası açılamayacak hallerde bu nitelikte bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayıp hukuki yarar 6100 sayılı HMK"nın 114. maddesinde dava şartları arasında düzenlendiğinden ve aynı Kanunun 115/2. maddesi hükmüne göre dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise mahkemece dava şartı noksanlığının tamamlanması konusunda davacıya kesin süre verilip sonucuna göre işlem yapılması gerektiğinden mahkemece davacının davasını dava dilekçesinde belirttiği 150.000,00 USD miktarındaki zarar yönünden tam dava olarak sürdürebilmesi için bu miktar üzerinden peşin harcın tamamlattırılması yönünden belirtilen usuli işlemlerin yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma biçimine göre davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 27/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.