Esas No: 2020/2380
Karar No: 2022/852
Karar Tarihi: 08.03.2022
Danıştay 5. Daire 2020/2380 Esas 2022/852 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2020/2380 E. , 2022/852 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2380
Karar No : 2022/852
Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Hukuk Müşaviri …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacının, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun, İdare Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Ceza hukukunun genel prensipleri ihlal edilerek kamu görevinden çıkarılmasına karar verildiği, ByLock programını kullanması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, Anayasa'nın 38. maddesi gereğince kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği, ByLock'un hukuka aykırı delil mahiyetinde olduğu, Bank Asya'da hesabının bulunmasının kamu görevinden çıkarılmasına gerekçe gösterilmesinin hukuka aykırı olduğu, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: FETÖ/PDY terör örgütü tarafından Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü demokratik hukuk düzenini cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırma teşebbüsünde bulunulduğu, 15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrasında yapılan düzenlemelerin Anayasa'ya uygun olduğu, kamu görevinden çıkarma tedbirinin durumun gerektirdiği ölçüde olduğu, devlet memurlarının devlete karşı sadakat yükümlülüklerinin bulunduğu, somut olaya münhasır ve yeni bir müessese olarak kamu görevinden çıkarma usulünün öngörüldüğü, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunca gerekli incelemelerin yapıldığı, kanun hükmünde kararname ile kamu görevinden çıkarma işlemlerinin zorunlu, acil ve orantılı tedbir niteliğinde olup haklı ve hukuka uygun olduğu, Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen ve Yargıtay … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinleşen … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; "...14/02/2019 günü Dairemizde gerçekleştirilen duruşmadaki tanık beyanları:
Gizli tanık … beyanında: "Ben …'u lisede çocuğumun öğretmeni olarak bilirim, … Üniversitesinde bir arkadaşı ziyarete gitmiştim, burada yaptığımız hususi görüşmeyi kim aktardı bilmiyorum, …'a aktarmışlar. Kendisi beni telefonla aradı, bir şey görüşmek istediğini söyledi, okula yanına gittim, bana … Üniversitesinde görevli ... ile ilgili konuşmaların olmuş, bunu soruşturmada başka bir yerde konuşma, kendisi üniversitede bizim mütevelli heyetimizdendir dedi. Ayrıca ben … Üniversitesinin abisiyim Vali'yi bile hesaba çekiyoruz, sen kimsin? konuşmayacaksın şeklinde sözler sarf ederek beni tehdit etti. Kendisiyle diyaloğum bu şekilde gerçekleşmiştir." şeklinde beyanda bulunduğu,
Tanık ... Beyanında: "...Aynı yapı içerisinde olmamız nedeniyle sanık …'u Anadolu Öğretmen liseli … öğretmeni olarak biliyorum, kendisiyle sürekli olmamakla birlikte, ayda bir ya da üç ayda bir görüşmüşlüğüm vardır...Benim bu yapı içerisinde bulunduğum zamanda ..., sanık …'un üniversiteden sorumlu abi olduğunu söylemişti, hatta üniversite ile ilgili gelen kişilerin sanığa yönlendirmemi istedi. Cezaevinde bulunduğum sürede aynı koğuştaki doktorlar kendilerinin sorumlusunun … olduğu zaman zaman ... isimli dernekte kendilerine sohbet yaptığını anlattılar, ancak ben bu hususu gözümle görmedim, sadece tıp öğrencileriyle doktorları bir araya getirmek amaçlı …'un kahvaltı organize ettiğini fakat kendisinin katılmadığını bizzat biliyorum." şeklinde beyanda bulunduğu,
Tanık ... Beyanında: "...Sanık … 2010 yılında Düzce'ye geldi, Anadolu lisesinde öğretmendi, bu liseden benim bu çalıştığım dershaneye öğrenci getirip kaydetme sırasında kendisiyle tanıştım. Kendisinin yapı içerisinde önceleri üniversiteden sorumlu kişi, sonrasında da doktorlardan sorumlu kişisi olduğunu biliyorum. Bunun dışında kendisiyle bir diyaloğum söz konusu olmamıştır." şeklinde beyanda bulunduğu,
Tanık ... Beyanında: "...İhtisasım bitip Düzce Devlet Hastanesine … Uzmanı olarak atanınca bu yapıya müzahir ... isimli derneğin işleriyle ilgilenen … benimle görüşüyordu. Kendisini dernekten ve hastanedeki doktorlardan sorumlu olduğunu biliyordum..." şeklinde beyanda bulunduğu..." tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 08/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.